ABD Seçimleri, Bahçeli’nin PKK/APO Açılımı ve Yeni Anayasa -I
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) düşünceme göre dört safhadan oluşmaktadır.
Birinci safha; BOP projesinin hazırlanma safhası (1991-2003)
İkinci safha; Büyük Ortadoğu coğrafyasındaki ülkelerde gerekli insan alt yapısının oluşturulması ülkelere göre kullanılacak örgütlerin kurulması ve lokal olarak kurulan örgütlerin hedef ülkelerde sınanması (2003-2010)
Üçüncü Safha; Aksiyon safhası (2011-2025)
Dördüncü Safha: BOP kapsamındaki ülkelerin ülke sınırlarının değişmesi, yeni devletlerin veya otonom bölgelerin kurulması (2026-2028)
ABD öncülüğünde başata İngiltere, Fransa, Arabistan, Suriye, Mısır dahil diğer birçok devletin Irak devletine karşı 1990-1991 arasında yaptığı körfez harekatı BOP düşüncesinin doğmasına sebep olmuştur.
Amerika Birleşik Devletleri Birinci Körfez Harbi ilk başlarda İsrail’in düşmanlarını yok etmeyi, Ortadoğu’da Rusya ve Çin’in askeri, ticari ve politik gücünü kırmayı ve Büyük Ortadoğu coğrafyasında doğal enerji kaynaklarını kontrol altına almayı hedeflediyse de Irak üzerinden elde ettiği ekonomik ve siyasal çıkarların devamını sağlamak üzere Büyük Ortadoğu’yu yeni baştan düzenlemeye karar vermiştir.
ABD Başkanı George W. Bush tarafından siyasal olarak isimlendirilen Büyük Ortadoğu coğrafyasının sınırları 2004 yılında düzenlenen G-8 zirvesinde tasnif edilmiştir. Bu tasnife göre Büyük Ortadoğu coğrafyası; Afrika’nın kuzey ve kimi doğu Afrika ülkeleri ile Arap yarımadası ve klasik Ortadoğu’yla İran’dan ve Pakistan’a kadar uzanan Türkiye’yi ve Kafkasya’yı da içine alan büyük coğrafyanın yeni adıydı.
ABD’ce PKK terör örgütü lideri Öcalan’ın Türkiye’ye altın tepesi içinde sunulması BOP’un ilk aşamasının son safhası olarak da kabul edilmelidir.
ABD’nin Türkiye’yi çantada keklik gören anlayışı, AKP’nin TBMM’ne sunduğu "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması için Hükümet’e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi" 1 Mart 2003 TBMM’de reddedilince ABD için Türkiye artık çantada keklik bir ülke değil hedef ülke haline gelmiştir.
ABD’nin İkinci Körfez Harekatına başlangıçta büyük sekte vuran 1 Mart Teskeresi hadisesi; ABD için BOP ’inde öncelikleri de değiştirmiştir.. ABD için öncelikle halledilmesi gereken ülke Türkiye olarak belirlenmiştir.
Ancak Türkiye kolayca yutulacak bir ülke olmadığından dışarından askeri müdahale yerine Türkiye içindeki elemanlarıyla Türkiye işi halledilmeye çalışılmıştır.
Tamamen ABD’nin kontrolünde olan PKK ve FETÖ örgütler 2010 yılına kadar Türkiye’de 1 Mart teskeresine engel olan siyasileri, askeri ve sivil bürokrasiyi ve Kemalist duruşlu TSK yok etmeye çalışmıştır.
FETÖ’nün Ergenekon, Balyoz ve casusluk kumpaslarıyla nice siyasetçi, general, subay ve astsubaya sivil ve asker bürokratlara yönelik imha edici faaliyetler ardı ardına gerçekleşmeye başlamıştı. Ne yazık ki TSK’nın komuta kademeleri bu güçlü iç saldırılar karşında gerek kendilerini gerekse TSK’yı yeterince koruyamamışlardır.
Türkiye içeride FETÖ üzerinden kumpaslarla meşgulken bir anda Ortadoğu’da Arap Baharı başlamış ve BOP kapsamına giren bütün ülkelerde iç ayaklanmalar başlamıştır.
Aynı yıllarda Türkiye’de FETÖ kumpasları devleti ve TSK’yı çökertmeye çalışırken, büyük olasılıkla ABD talimatlı olarak FETÖ’nün devlet içindeki militanları şimdinin cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve aile fertlerine ve yakın çalışma arkadaşlarına yönelik 17-15 Aralık operasyonları 2013 yılında düzenlemiş ve sert bir karşı hamle karşında FETÖ içerinde panik başlamıştır.