En Son Ne Zaman Gözlerinize Yakından Baktınız?

En baskın duyularımızdan olan görme yetimizi korumak ve oluşabilecek risklere karşı hazırlıklı olmak için göz sağlığınızı tehdit edebilecek yaygın hastalıklara daha yakından bakmaya ne dersiniz? Özel Adatıp İstanbul Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fatma Işıl Sözen Delil, Dünya Görme Günü dolayısıyla görüşünüzü korumaya yönelik ipuçlarını sizlerle paylaştı.

Görme yeteneği üzerine inşa edilmiş bir dünyada, duyularımızın en baskını olan görme, hayatımızın her döneminde çok büyük önem taşıyor. Her geçen gün daha da dijital hale gelen günlük yaşantımız, değişen beslenme düzenimiz, çevresel faktörler gibi sebepler ise göz hastalıklarının artış göstermesine sebep oluyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı son verilere göre küresel anlamda 2.2 milyar insan görme bozukluğu yaşıyor ve en az 1 milyar kişi önlenebilecek veya henüz teşhis edilmemiş yakın veya uzak görme bozukluğuna sahip. 14 Ekim Dünya Görme Günü dolayısıyla tüm dünyada göz sağlığı üzerine bilinçlendirme çalışmaları yapılırken, Özel Adatıp İstanbul Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fatma Işıl Sözen Delil de göz sağlığınızı tehdit edebilecek yaygın hastalıkları ve önlemek için ipuçlarını sizler için açıkladı:  

Katarakt

Buzlu veya buğulu bir pencereden bakmak gibi hissetmeye neden olan katarakt, normalde şeffaf olan göz merceğinin bulanıklaşmasıdır. Çoğu katarakt yavaş gelişir ve erken dönemde görüşünüzü rahatsız etmez fakat gelişmeye devam ettikçe bulanıklaşma yoğunlaşır. İlerleyen yaş ile birlikte en yaygın görme sorunları arasında yer alan kataraktın kaçınılmaz bir hastalık olduğunu düşünmeyin. Düzenli göz kontrollerinizi yaptırarak, diyabet, tansiyon gibi diğer sağlık sorunlarınızın kontrol altında olmasını sağlayarak, her yaşta güneş gözlüğü kullanarak, sigara içmekten uzak durarak ve sağlıklı beslenme düzenini benimseyerek katarakt oluşma riskini aza indirebilirsiniz.

Diyabetik Retinopati

Günümüzde en önemli körlük sebeplerinin başında gelen diyabetik retinopati, diyabet hastalığının komplikasyonları sonucunda ortaya çıkmaktadır. Diyabet dolayısıyla retinada kan damarlarının yapısı bozulabilir ve bu bozulmalara bağlı olarak gözlerde bulanıklık, parlamalar, ağrı ve basınç oluşabilir. Hastalığın ilk başlangıcında görme kaybı gelişmez fakat zaman içerisinde hastalık ilerledikçe görmede zayıflıklar ortaya çıkar ve hastaların önemli bir kısmı ani görme kayıpları yaşarlar. Erken tanı ve tedavi görme kayıplarını çok büyük oranda önlemektedir. Bu sebeple diyabet hastalarının herhangi bir göz sağlığı sorunu yaşamayı beklemeden yılda 2 kez göz muayenesi yaptırması ve kan şekerini kontrol altında tutmaları çok önemlidir. 

Makula Dejenerasyonu (Sarı Nokta Hastalığı)

Renkleri daha soluk, yazıları daha bulanık ve düz çizgileri kırık, dalgalı görmeye başladıysanız o zaman sarı nokta hastalığına yakalanmış olabilirsiniz. Merkezi retina bölgesinde bulunan ve sarı nokta olarak bilinen hücrelerin hasar görmesiyle birlikte, görme keskinliği kaybına yol açan bu hastalık genellikle ileri yaşa bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Dünyada görme kaybıyla sonuçlanan görme bozuklukları arasında ilk sıralarda yer alan sarı nokta hastalığını oluşturan diğer risk faktörlerini ise sigara kullanımı ve yanlış beslenme oluşturmaktadır. Sigara kullanımından uzak durmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, hareketli yaşamı benimsemek, tansiyon ve kolesterolü kontrol altında tutmak sarı nokta hastalığına yakalanma riskinizi azaltacaktır.

Glokom (Göz Tansiyonu)

Dünya çapında körlük nedenleri arasında 2. sırada yer alan glokom, en sinsi hastalıkların başında gelmekle birlikte özellikle 40 yaş üstü insanlarda sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokom, göz içi basıncının görme sinirini incelterek, hasara uğratması sonucunda oluşmaktadır. Erken fark edilmediği takdirde kalıcı körlüğe dahi sebep olabilen glokomda görme duyuları yüzde 40 oranında kaybedilmeden önce çoğunlukla belirti vermemektedir. Glokom hastalığı, kişinin görme alanını yavaş yavaş daraltan ve yan görüş alanının yitirilmesine sebep olan bir hastalıktır. Hastalığın kontrol altına alınmasındaki en önemli faktör ise, kişilerin özellikle 40 yaşından sonra düzenli olarak göz muayenelerini yaptırmalarıdır. Rutin olarak yaptırılacak bu kontroller ile hastaların yaşam kaliteleri önemli oranda yükselecek ve kalıcı sağlık sorunlarına sebep olacak hastalıkların önüne geçilebilecektir.