HABER YORUM; AKP lideri Erdoğan ile CHP lideri Özel’in uzun uzun görüşmesi ve tekrar görüşme olasılığı üzerine kıssa hisse meselesi.

Ne demiş Mehmet Akif Ersoy?...

“Geçmişten adam hisse kaparmış. Ne masal şey.

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi.

Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar.

Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi.”

 

AKP lideri  Recep Tayyip Erdoğan yıllardır muhalefet partilerine karşı sürdürdüğü dozu yüksek eleştiri ve beyanatlarını 31 Mart yerel seçimlerinden sonra birdenbire nerdeyse sıfıra indirmesi size ilginç gelmiyor mu?

AKP lideri Erdoğan durduk yere siyasal tansiyonu neden birden düşürsün ve son versin ki?

Türk v dünya kamuoyu biliyor ki  AKP'nin yüksek tansiyon siyaset yüzünden Türkiye ya beyin kanaması geçirip komalık olacak veya felç geçirip birtarafını tutamayacak.

Gelin bu konuda biraz kafa yoralım ve aklımıza gelen üç olasılığı sıralayalım.

Türkiye Irak ve Suriye’de çok önemli askeri operasyonlar düzenleyeceği için muhalefetin desteğine, özellikle de CHP’nin desteğine ihtiyaç duymaktadır. AKP, dolayısıyla Genel Başkanı Erdoğan, uzun yıllardır sürdürdüğü gerilim politikalarından yorulmuştur. Yeni bir anayasa yapma mevzuunda muhalefet kanadının en önemli aktörünün desteğine şeklen de olsa ihtiyaç duymaktadır.

Yukarıdaki üç olasılıktan ilk ikisi AKP ve Erdoğan'ın siyasal karakterine uygun bir anlayış değildir. Hele de ilk şıktaki puan kazandıracak başarılı bir askeri harekatın sonucunda oluşacak siyasal faydayı neden CHP ile paylaşmak istesin ki?

Dolayısıyla da geriye kabul edilebilecek yegane olasılık, yeni bir anayasa meselesidir..

AKP iktidarı, hayalindeki devleti şekillendirmek ve toplumsal yapıyı değiştirmek için uzun zamandır adım adım organize olmakta ve siysal planlarını bir bir hayata geçirmektedir. Ama artık halk AKP iktidarından ne yapmak istediğini de yavaş yavaş idrak etmeye başlamıştır. Özellikle de AKP tabanı.  Muhalefetin halk tabanı AKP siyasasının neyi hedeflediğini uzun yıllardır farkında olsa da ne yazık ki muhelefeti yöneten parti liderleri ya AKP'nin yancısı işlevini görmekte veya Atatürk'ün partisi CHP'yi yönetler gibi siyasal bir tragetyanın başrol oyuncusu olarak pedenin kapanmasını beklemektedir.

AKP, tooplum ve devlet düzenine son şekil vermenin arefesinde ve tarihin kendine tanıdığı büyük şansın son safhasındadır. Kaldı ki bugünler için AKP iradesi  Türkiye üzerine tüm plan ve organizasyon sürecini tamamlamıştır. Planlarını devlet yapısında (özellikle yargıda ve TSK’da) ve toplumun belirli kesimlerinde gerçekleştirmiştir.

Ancak en değerli son aşama, tüm düzeni muhafaz etmek ve adını koymak için var olan anyasayı değiştirip  YENİ ANAYASA’yı hayata geçirmektir.

AKP ve dolayısı ile lideri Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin yıllardır hayalini kurduğu, özlemini duyduğu YENİ TÜRKİYE ve TÜRKİYELİ MİLLETİ oluşturma amacına ulaşmak işin son bir adım kalmıştır.

Esasında son seçimlerde muhalefetin TBMM’de çok parçalı olmasını sağlamak yeni anaysa hedefi içinde oldukca akıllıcadır. 

AKP, arzuladığı yeni anaysayı  TBMM’den bir oldubitti oylama geçirebilir. Ancak bu durumunda Türk toplumda meydana gelebilecek tehlikeli reaksiyonları sıfıra indirmek için muhalefet kanadından ciddi bir aktöre ve katalizöre ihtiyaç duymaktadır. Bu katalizör de CHP'dir. İYİ parti ise zaten dar düşünceli siyasal aktörlerin siyasetçilik oyunu parti haline geldiğini zaten fazlasıyla kanıtlamıştır.

Yukarında da ifade ettiğim gibi AKP iktidarı uzlaşma içerinde olduğu siyasal partilerle ve muhalefetteki kimi milletvekillerinden alacağı destekle yeni anayasayı meclisten 400 oyla kolayca geçirebilir. AKP’nin bu amacına ulaşmasına engel olacak bir muhalefet gücü de mecliste yoktur. Türk kamuyu AKP tarafından uzun süredir YENİ ANAYASA için nakış nakış işlenerek hazır hale getirilmeye çalışılmaktadır.

AKP senelerdir yeni anaysa telefuzunu sıkça yapsa da halk katında özellikle "Türker "arasında yeterince aradığı desteği bulamadığının da farkındadır. MHP artık AKP hedefi için yetersiz bir konumda olmalıdır ki son bir haftadır TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ,oldukça heyecanlı şekilde yeni anaysa için mecliste bulunan partilere ziyaretler yapmakta ve onların nabzını tutarak kamuoyu oluşturmaya çalışmaktadır.

Türk Milleti şunu özellikle anlamalıdır.

Yeni anayasada, anayasanın ilk üç maddesi korunuyor olsa da il üç maddenin değiştirilmesini yasaklayan dördüncü madde olasılılla etkisizleştirerek yeni anayasa da yerinini alamayacaktır. Türk Milleti unutmamalıdır ki  dördüncü madde geçersiz kılındıktan sonra art niyetlilerin ardı ardına meclise getireceği yeni anayasa değişiklik teklifleriyle ilk üç madde de işlevsiz kılabilecektir.

Bu işin hesabı ortadadır.

AKP’nin hazırlayıp meclise sunacağı YENİ TÜRKİYE anayasası için zaten rızası alınmış olan AKP ile birlikte oy sayısı bellidir.

AKP  265 + MHP 50 + DEM  57 + SAADET 20 + DEVA  15 + HÜDAPAR 4 +  YRP  4 + TİP 3 + EMEK 2 + DBP 2 =  422 MİLLETVEKİLİ etmektedir.

MHP içerinden 22 milletvekili hayır dese dahi CHP içerinden en az 30-40 civarında milletvekilinin de AKP ve DEM’in üzerinde uzlaşacağı yeni anayasaya “evet” diyebileceğini düşünüyorum.

AKP iktidarı tüm olasılıları hesaplamaktadır. MHP’nin gönlünü rahatlatmak ve yeni anaysa değişikliğinin siyasal bir kazaya kurban gitmemesi için ,AKP iktidarı  TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş vasıtasıyla "yeni anaysa mecliste 400 ve üzeri oy almış olsa da, meclisten geçse de yine de yeni anayasa mutlaka  halkın oyuna sunulacağını" söylemektedir.

Bu sadece bir tesellidir. AKP iktidarı soon dakika da meclisten geçecek anayasayı halk oyuna sunmama olasılığı da oldukça kuvvetli bir ihtimaldir.

İşte bu noktada, yeni anaysa konusunda CHP’yi (özgür Özel’i) ikna etme vazifesini bizzat AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan üslenmiş gözükmektedir.

Yerel seçimlerde halk koalisyonuyla kendisinin bile hayal edemeyeceği oyu alan CHP yönetimi ve lideri Özgür Özel, seçim başarısının sarhoşluğu ve AKP lideri tarafından da önemsendiğini görmenin mutluluğu içerinde "kendini fazlaca değerli görerek" AKP’nin yeni anayasasına evet de diyebilir.

Sizce Özgür Özel   AKP lideri tarafından ikna edile bilir mi?

CHP içerisindek, DEM severler yeni anaysaya evet demesi için  Özgür Özel'i ve parti yönetimini baskılar mı?

Hiç kimse unutmasın ki Özgür Özel halen CHP’nin seçilmiş başkanıdır ama henüz lideri değildir. Çünkü gerçek liderler, kriz anlarında ve kritik zamlarda toplumun ve devletin yararına isabetli ve dirayetli karar verebilme becerileri ile rüştlerini ispat ederler.

Eğer CHP’nin Yeni Genel Başkanı mevcut anayasanın başlangıç kısmına, değişmez ilk dört maddesine  ve 66 maddedeki siyasal Türklük tanımına zarar verecek işlere imza atarsa Türk Milletinin vicdanında ve Türk tarihinde Özgür Özel’i en ağır şekilde yargılayacak ve Türk Milletine ve Atatürk Türkiye’sine zarar veren adam olarak kayıtlara geçirecektir.

Bekleyeceğiz, yaşayacağız ve göreceğiz.

Ama yazımın en başında Mehmet Akif Ersoy’dan alıntıladığım şiiri biraz revizyona uğratarak yeniden kaleme alalım.

“Geçmişten Özgür Özel hisse kaparmış. Ne masal şey.

Yirmi iki senelik iktidar kıssasından yarım hisse mi aldı…

Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar.

Hiç ibret alsaydı Özgür Özel son iki CHP  liderinin akıbeti tekerrür mü ederdi.”