Bize Atıl Kutoğlu’nu nasıl anlatırdınız?
Viyana ve İstanbul’u merkez edinmiş, Türkiye’yle Avrupa arasında köprü görevi gören, defileleriyle çalışmalarıyla arada sırada politikayla da yolu kesişen moda tutkunu. Ayrıca en büyük hobisini mesleği edinmiş, mesleğiyle birlikte Türk kültürünü dünyaya tanıtmayı ve dünyadaki Türk imajının düzelmesine katkıda bulunmayı görev edinmiş, kreasyonuyla insanlara güzellikler ve mutluluklar sunmaya çalışan bir modacı ve markadır Atıl Kutoğlu, derdim.
Atıl Kutoğlu üniversitede nasıl bir öğrenciydi?
Bir yandan okuyan bir yandan da hayallerinin peşinde koşan bir öğrenciydim. Alman Lisesi’nden sonra Viyana Ekonomi Üniversitesi’nde İşletme tahsili gördüm. Alman Lisesi’nde de defterlerim moda çizimleriyle doluydu. Lisede, kız arkadaşlarımın tasarımlarımı diktirmesinden yola çıkarak koleksiyonlar oluşturduk ve defile düzenledim. Viyana’da işletme tahsili görürken de yine aklımda bir defile düzenlemek, Avrupa’da başarıya ulaşan bir Türk modacı olmak vardı. Üniversiteye girişimin ertesi yılında Viyana Belediye Başkanı Helmut Zilk’e tramvayda rastlayıp, peşinden koşup destek istemiştim. Avrupa’daki ilk defilem için Viyana Belediye Başkanı, belediyeden destek sağlayarak sponsor olmuştu. Hayallerinin peşinde koşan ve derslerine çalışan bir öğrenciydim.
COOL, MODERN VE DİNAMİK
Gözlemlediğiniz kadarıyla Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin giyim tarzı nasıl?
Son derece modern, cool, genç ve dinamik buluyorum. Spor giyime daha çok kayan bir tarzları var. Benim için rahatlık ön planda olduğundan genelde ben de spor tarzı şıklıkla buluşturmaya çalışıyorum. Şimdiki gençlerin özgüvenlerinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Bizim zamanımıza göre daha olgun ve kendilerine güvenleri daha fazlaymış gibi.
Hem ekonomik hem de şık olunabilir mi?
Tabii ki olunur. Hele ki bu zamanda bunu yapmamak akılsızlıktır. Çünkü seçenekler çok. Cool, modern ve modayı takip etmek için pahalı markalara gitmek gerekmiyor. Dolayısıyla bence antenlerini açık tutup modanın gidişatını biraz takip edip şıklığı yakalayabilirler. Hayatları moda olsun demiyorum ama bu güncellik ve modernlik açısından önemli. Zaten Türk gençliği bunu yapıyor bence. Uygun yerlerden güzel parçalar alınılarak doğru bir gardırop oluşturulabilir.
Sizce gençlik modasında rahatlık mı önemli şıklık mı?
Bence rahatlık ön planda, Avrupa’dan yayılan bir akım bu. Hatta Chanel Moda Evi son ‘Haute Couture’ koleksiyonunda bile tayyörlerin hatta gece kıyafetlerini spor ayakkabılarla sergiledi Paris’te. Demek ki rahatlığa doğru bir geçiş var modada. Uyumlu renklerle spor tarzla da daha ciddi, şık ve özenli görünebilinir.
VOLANLAR FIRFIRLAR GELİYOR
İlkbahar yaz sezonunun hitleri neler olacak?
Volanlar, meyve renkleri, fırfırlar, geometrik desenler, modern sanattan esintiler, Güney Amerika esintileri olacak.
Üniversitelerin moda tasarım bölümlerinin niteliği sizce nasıl? Nitelikli modacılar yetişiyor mu?
Bence yetişiyor. Ben öğrenciyken Türkiye’de moda tasarım bölümü hiç yoktu diyebilirim. Tekstil bölümü vardı sadece. Şimdi birçok üniversitede moda tasarım bölümü var. Ve bu bölümlere sahip üniversiteler arasında büyük bir rekabet yaşanıyor. Tekstilin güçlü olduğu Türkiye’de bu bölümlerin açılmasında geç bile kalındı. Ama şimdi bu bölümlerin üniversitelerde artmasıyla eskiye göre daha iyi ve nitelikli öğrenciler yetişiyor.
İyi giyinen ve sizinde beğendiğiniz genç ünlüler kimler?
Justin Bieber’in ve Justin Timberlake’in giyim tarzını beğeniyorum. Engincan Ural’ın da giyim tarzını beğeniyorum. Engincan’ın bence kendine has bir tarzı var, cesur bir giyim tarzının olduğunu düşünüyorum. Madonna da hâlâ bir stil ikonu bence. Selena Gomez biraz yaşının üzerinde giyiniyor. Ama sempatik bir görünümü olduğu için kötü durmuyor. Miley Cyrus’u beğenmiyorum. O biraz bana zevksiz geliyor.
Genç modacılara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Her şeyden önce orijinal olmaya çalışmalarını tavsiye ediyorum. Yani çok sevdiği modacılar, örnek aldıkları modacılar olabilir. Onlardan tabii ki esinlenebilirler ama bir şekilde kendi tarzlarını yaratmalarını öneririm. Biraz oradan biraz buradan değil de imza yaratmaları lazım. Ayrıca zorluklardan yılmamalılar. Her iş zor ve Türkiye’de de dünyada da gittikçe güçleşiyor. Çok kapı çalmak lazım önemli insanların desteğini almalılar. Sadece yaratıcı olmak yetmiyor aynı zamanda bir iş adamı gibi de düşünmeliler.
Kader Kemeç