TURAN; Kavgayı, polemiği bırakıp üretimde, istihdamda ne işler yaparız bunlara bakalım.

AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu’yla birlikte Biga TSO’nun düzenlediği 14. Biga Gıda Tarım Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı'nın açılışına katıldı. Turan, Biga Fuarı’nın bölgenin en büyük fuarlarından biri olduğunu belirterek; “Biga Fuarı; birçok markanın ve firmanın buluşması, ekonomiye, bölgeye ve sektörlere sunduğu katkıyla oldukça kıymetli.” dedi. Tarımın bölgenin vazgeçilmez iş kollarından biri olduğunu ifade eden Turan, “Geçtiğimiz yıl İSO’daki 500 büyük firma içerisinde 6 Biga firmasının olması önemli bir başarı. 2019’da Biga’nın 1 milyar dolardan fazla ihracatı oldu. O yüzden istiyoruz ki; bizler siyasiler milletin emrinde olarak, bize düşen ne varsa onları yapmaya, bu işlere omuz vermeye, siyasi polemiklerden ve kavgalardan uzak sonuç odaklı iş yapmaya hep beraber destek olalım. Türkiye seçimlerle çok zaman kaybetti. Seçim tartışmalarıyla uzun yıllar büyük sıkıntılar yaşadı. Darbe girişimleriyle, kapatma davalarıyla, demokrasi dışı girişimlerle büyük bedeller ödendi. Ama artık önümüzde 3 yıl boyunca seçim yok. 3 yıl seçim olmamasının kıymetini hep beraber değerlendirelim. En kolay iş; kavga etmek, polemik yapmak. Ama bunlarla uğraşacak hiç vaktimiz yok. Kavgayı, polemiği bırakıp üretimde, istihdamda ne işler yaparız bunlara bakalım.” şeklinde konuştu. Karabiga Limanı hakkında da açıklamalarda bulunan Turan, “ Karabiga Limanı 3 tonluk gemilerin yanaştığı bir limandı. Ama projemize göre 10 tondan büyük gemilerin yanaşabileceği, yükleme boşaltma yapılacağı bir liman yapılıyor. Biga üretiyorsa, Karabiga’da gemilerle yapılacak ihracatın adımını da atıyoruz. Yani Biga’mız denize açılsın istiyoruz. Denize açılan Biga’nın büyük limanlarla ihracatı kolaylaştırsın istiyoruz. Yetmez, liman değil Karabiga’ya yani o limana giden yolun da olması lazım. Bu yüzden harika bir yol çalışması bitmek üzere. Biga’nın, Gümüşçay’ın doğal gazının gelmesi orada canlılığı ekstra artıracak. Bölgemizi büyütmek için ne varsa yapmayı bir görev, bir şeref biliyoruz. Çünkü bölgemiz 115 farklı tarım ürünüyle kendisini gösteren özel bir bölge. Çanakkale’mizde 115 farklı ürün söz konusu. Bunların 45 tanesi de Türkiye’de ilk on içerisinde. 8 tanesi de birinci sırada. Yani Çanakkale’miz tarımın adeta başkenti. O yüzden tarımla ilgili daha çok önemli işler yapacağız. 2,5 milyon ton üretimi olan, 969 bin ton sebze üreten, 519 bin ton meyve üreten bir kentten bahsediyoruz. Yapılan desteklerle, teşviklerle makinalaşmayla, çiftçimizin ve muhtarımızın gayretiyle şu an 38’nci sırada olan tarım alanı büyüklüğümüz, üretim bakımından değerlendirildiğinde 18’e yükselmiş durumda. Ama istiyoruz ki daha yukarıya çekebilelim.” dedi. Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye’nin pandemi mücadelesinden övgüyle bahsettiğini belirten Turan sözlerini şöyle sürdürdü; “Fransa’da morg, Amerika’da test parası alınıyor. İtalya’da ve birçok Avrupa kentinde insanlar, özellikle, huzurevlerindeki yaşlılar hastaneye götürülmedi. Türkiye’de bir tek hastaya bakılmadığı pandemi kaynaklı meselelerden dolayı uzak durulup, ‘gelme’ denildiği oldu mu? Biz pandemiyle mücadelenin hem insani hem de ekonomik boyutunda olduk. Türkiye’de devletin millet için olduğunu bilen bir yönetim olduğundan dolayı tüm imkanlar seferber ediliyor. Pandemiden kaynaklı tüm dünya zayıfladı. Bu illetin, zengini fakiri yok. Bakınız Trump da hasta. Ortada bir problem var. Bu probleme bağlı da gelecek dünyanın inşası söz konusu. Ekonomide, siyasette, ticarette artık eski parametrelerle iş yapamayız, yapmayacağız. Hepsiyle ilgili yeni dönemin olumlu olumsuz durumlarını yaşıyoruz. İnanıyoruz ki Türkiye bu durumdan başarıyla çıkacaktır. Türkiye’nin başarısı dünyaya model olacaktır. Ekonomimizde, ticaretimizde, ihracatımızda hedeflerimize ulaşacağız. Yaşanılan durum tüm dünyada olmakla beraber aşılamayacak bir sorun değil. Devletimiz her aşamada esnafın, işçinin ve yatırımcının yanında. Çanakkale’miz son dönemde hep uluslararası projelerle gündeme geldi. Çanakkale-Ezine hattında, 91 gıda ve tarım fabrikasının, üretim sahasının olacağı bir OSB yükseliyor. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün inşaatı pandemiye rağmen, takviminde hiçbir aksama olmadan devam ediyor. Köprü yapıyoruz, bekliyoruz ki milletimiz mutlu olsun. Fakat birileri ‘rant kapısı, pahalı oldu’ diyor. Bir defa şunu bileceğiz; bu köprü herhangi bir köprü değil. Bir vizyon proje olan bu köprü, dünyanın en uzun köprüsü. Açık ve şeffaf bir ihale süreci yapıldı. 16 yılda yapımı, işletmesi bitip tümüyle devlete kalacak bir köprüden bahsediyoruz. Bazı arkadaşlar; ‘neden o köprüden geçmeyenler de para verecek’ diyor. Bu bir ihale tercihi. İhaleyi bu şekilde yapılmasaydı, farz edelim, normal yapılsaydı, bu köprü hediye mi olacaktı? Yine bizim vergilerimizle yapılacaktı. Ayrıca devletin aldığı krediler daha yüksek faizle olacağı için daha uzun yıllar borçlanacaktık. Daha pahalıya mal edecektik. Şimdi 16 yıllık süre içerisinde 6 yılı yapım, 10 yılı işletme olacak. 10 yılın bitimiyle zaten bu köprü tümüyle Çanakkale’nin olacak. Şirketler aradan çıkacak. Teslim alana kadar devletin kasasından bir kuruş para çıkmayacak. O yüzden eleştirilerimizi hakkaniyetli yapalım.”