Kalp Rahatsızlığından Kaynaklı Bayılmalar Hayati Risk Taşıyabiliyor

Kişilerde kalbin durması, ani tansiyon düşmesi ve kasların gücünü kaybetmesiyle birlikte ortaya çıkan bayılmalar, her yaşta görülebilen bir durum. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Tolga Aksu, tek başına bir hastalık olmamakla birlikte birçok hastalığın tespit edilmesinde yararlanılan bu bulgunun özellikle kalp hastalıkları açısından çok önemli olduğunu söyledi. Kalp hastalıklarından kaynaklanabilecek bayılmalarda sorunun tespit edilmemesi durumunda yaşam kaybına varabilen ciddi sonuçların yaşanabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Tolga Aksu, “Bu nedenle bayılma durumunda hastanın ilk olarak kalp sağlığı uzmanına gitmesi çok önemlidir. Çünkü erken önlem alınmasıyla riski en aza indirmek mümkün olabiliyor” dedi. 

 

BAYILMA ÖNCESİ ÇARPINTIYA DİKKAT

Kişinin bilincini tamamen kaybetmeden kalp çarpıntısı yaşaması durumunda bayılmaların mutlaka kalp kökenli olacağını anlatan Doç. Dr. Tolga Aksu sözlerine şöyle devam etti: “Hasta, çarpıntı anında ve sonrasında baş dönmesi yaşıyorsa mutlaka bir ritim bozukluğu olduğu düşünülür. Bu noktada hatırlanması gereken ritim bozukluğunun kalıcı tedavisinin olduğudur. Ancak tedavi edilmediğinde yaşam kaybına varabilecek sonuçlar doğurabilir. Dolayısıyla hastalar bayılmadan önce çarpıntı, baş dönmesi, göz kararması gibi şikâyetleri yaşıyorsa mutlaka kalp hastalıkları uzmanına başvurmalıdır.” 

Bayılma anında yapılması gerekenler konusunda da uyarılarda bulunan Doç. Dr. Tolga Aksu,  şu bilgileri aktardı: “Bayılma anında kişide geçici süreyle bilinç kaybolur. Ani kalp durması, tansiyon düşmesiyle birlikte vücutta bütün kaslar gücünü kaybeder ve bayılma geçekleşir. Kısa süreli bir durum olmakla birlikte dikkate almak gerekir.”

 

TEKRARLAYAN BAYILMALARI DİKKAT ALIN 

Göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi şikâyetlerin de kalple ilgili sorunların işaretleri olabileceğini söyleyen Doç. Dr. Tolga Aksu, “Fakat bu belirtiler olmadan sadece bayılmaların da önemli bir belirti olacağı unutulmamalı. Üstelik bayılmalar tekrarlarsa bu durum daha kötü sonuçlara yol açabilir. Dolayısıyla öncelikle ciddi olabilecek sebeplerin saf dışı bırakılması gerekir. Bu süreçten sonra diğer tanının konması biraz daha zaman alabilir. Burada önemli olan hastanın ilk planda hayatını kurtarmaktır. Burada bizim vereceğimiz en önemli mesaj şu olmalı: Bir bayılma her zaman ciddi olabilir.” diye konuştu. 

 

KALP KÖKENLİ BAYILMALARDA YAŞAM KAYBI RİSKİ

Bu nedenle bayılma nedenlerinin belirlenmesinin tıbbi açıdan önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Tolga Aksu, “Bayılma yaşayanların yüzde 30’unda ilk kez, yüzde 10’unda ise tekrarlayan bayılmalar görülüyor. 15-30 yaş arasındaki hastalarda bayılmalar daha sık görülüyor. Kalp kökenli olan bayılma atakları ise genellikle tekrarlayıcıdır ve hayati risk taşır. Bu yüzden bayılan her hasta kardiyoloğa başvurmalıdır. Böylece kalp kökenli olup hayati risk taşıyabilecek bayılmalar erken tespit edilip geç kalmadan müdahale edilebilir” diye konuştu.

Bayılmaların bir kısmının kalp hızının düşmesi ya da çok hızlı olması gibi ritim bozukluklarından kaynaklandığını belirten Doç. Dr. Tolga Aksu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu grup hastalar tedavi edilmediği takdirde yüzde 50 oranında hayati risk taşır. Ancak kalp pili ya da farklı tedavi yöntemleriyle bu riski sıfıra kadar indirmek mümkün.”

 

BAYILAN KİŞİYE DOĞRU MÜDAHALE ÖNEMLİ

Toplumda her yaş grubunda bayılmalar yaşanabileceğini ve bu durumda doğru müdahalenin çok önemli olduğunun altını çizen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Tolga Aksu, konuyla ilgili şu önerilerde bulundu: “Bayılma anında yapılabilecek en iyi yöntem hastayı sırt üstü yatırmak ve ayaklarını yukarı kaldırmaktır. Bu sayede hastanın beyindeki kan dolaşımını hızlanır. Bayılmaların sadece kalp kökenli olmadığı unutulmamalı. Nörolojik bazı sebepler, kan şekerinin düşmesi ve psikolojik nedenler de bayılmaya neden olabileceği için altta yatan neden mutlaka tespit edilmeli.”