İYİ Parti olağanüstü kongresinin tek kaybedeni KORAY Aydın ve destekçileri oldu. Kazananı ise Akşener’in desteklediği Müsavat Dervişoğlu ve ekibiydi. Dolayısıyla da Meral Akşener’in ruhu ve siyasal anlayışı uzun zaman İYİ partide varlığını sürdürecektir.

Kongrede en enteresan duruşu Tolga Akalın ve destekçileri sergiledi.

Bu kongrede beni yanıltan Tolga Akalın olmuştur.

Olağanüstü kongrenin ilanından itibaren yaldızlı sözlerle açıklama üstüne açıklama yapan Mehmet Tolga Akalın, Meral Akşener’in icazetine hayır diyen Akalın, ilk turda delegelerden beklediği desteği alamadığı için ikinci tur seçimlerine katılmayacağını açıklayan Akalın enteresan bir siyasal duruş sergiledi.

Mehmet Tolga Akalın ve destekçileri Koray Aydın’ı desteklemek yerine, işin kolayına kaçarak  Meral Akşener’in desteklediği Müsavat Dervişoğlu’ndan yana duruş sergileyerek kendi siyasal istikballerini garanti altına almış oldular.

Mehmet Tolga Akalın’ın siyasal duruşu, en az riskli olandır ve siyasal istikbal açısından akıllıca bir adımdır.

Ancak riski seven, risk alan bir liderlik davranışı da değildir.

Akalın’ın duruşu “dün dündür bugün bugündür” oportünist anlayışın dışa vurumudur.

Kendisine ve yandaşlarına yeni pozisyonları hayırlı olsun. Oysaki kendisine ilk turda azizlik yapıldığını düşünmüştüm.

Tolga Akalın’ın açıklamaları, Rıdvan UZ’un delege listelerindeki şaibelere yönelik açıklamaları tamamen havada kalmadı mı?

Aslında Türk siyasetçilerinin davranışlarına şaşırmak bile siyaset bilmezliğin ta kendisi değil mi?

Mehmet Tolga Akalın’ın bu tercihsel durum Türk siyasetinin ve siyasetçisinin de karakteristik özelliğini bir kere daha  ortaya koymuştur.

Güçlüden yana olmak veya güçlüyü yaratarak söz sahibi olmak.

Mehmet Tolga Akalın ve Rıdvan Uz şayet Müsavat Dervişoğlu’na destek verdilerse kendi güçlülerini yaratmanın yolunu seçmiş ve halen hâkim oldukları seçim çevrelerinde İYİ Parti’nin güçlü figürü olarak varlıklarını korumayı yeğlemişlerdir.

Değerlendirmeme göre de İYİ Parti artık AKP’nin ve MHP’nin büyük yancısı olacaktır. İYİ Parti olasılıkla kendini toparlayamayacak ve sadece kendi kadrolarının meşguliyet yeri olarak 2028 yılına kadar düşe kalka siyasette yol alacaktır.

Ancak şu da bir gerçektir ki İYİ Parti’de Genel Başkanlık yarışı her kongrede sürecek ve İYİ Parça parça eriyecektir.

İYİ Parti artık yavaş yavaş tabela partisi olma sürecine gerecek veya Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi ile birleşerek canını kurtaracaktır.

Ama düşünceme göre İYİ Parti’de Zafer Partisi gibi bir mücadeleci bir milliyetçilik azminin olmadığını değerlendiriyorum.

İYİ Parti bu saatten sonra Zafer Partisi ile ele ele zorlu bir mücadeleye girmek yerine, AKP ve MHP ile mehter yürüyüşüne girecek iki ileri bir geri yürüyerek 2028’e kadar varlığını korumaya çalışacaktır.

Bu saatten sonra İYİ Parti’den Türk Milliyetçilerine büyük bir hayır gelmez. İYİ Parti bu hali ile ancak bir avuç İYİ partiliye hizmet eder.