Sahipsizlik çok kötü bir şeyken, sokaklarda yaşayan sahipsiz köpekler üzerinden toplumsal bir tartışmanın başlatılması da tam bizlik bir durum.

Evet. Ülkemizde başı boş köpeklerin sokaklardaki hakimiyeti en yüksek seviyede.

Sayılarının kontrolsüz şekilde artması ile birlikte sürüler halinde dolaşmaya başlayan sahipsiz köpekler artık tamamen kontrolden çıkmak üzere.

Sokak köpeklerin saldırısı nedeniyle büyük travmalar yaşayan çocukların yanı sıra köpek saldırıları nedeniyle yaralanan ve ölen insanların sayısı da günden güne artmaktadır.

Bu tehlikeli duruma, insan canına kast eden durumlara müdahale etmek de elbette ki devletin, hükumetin ve yerel yönetimlerin birinci derece sorumluluğundadır.

Köpekler mi? İnsanlar mı? Ayırımında sorumluluk tercihi elbette insan dan yana olmalıdır. Fakat bu tercihsel durumun sınırlarının da evrensel bir uygulamanın mantıklı çözümsel sınırlar içerinde olması gerekir.

Devlet öncelikle halkını koruyup kollamaktan sorumludur.

Devletin bu sorumluğu kimilerinin kişisel egolarını tatmin etmesi uğruna feda edilemez.

Kaldı ki geçmişten beridir oldukça cevval ve baskın karakter sergileyen kimi köpek sever guruplarının sokak köpekleri (hayvanları) konusunda kalıcı sorumluluk almak yerine, uygulaması oldukça güç önerilerde bulunması sokak ahyavnalrı mevzunun çözüme kavuşturulmasının da önündeki en büyük engeldir.

Köpek sever guruplar veya kişiler sokak köpeklerini sahiplenirken, sokak köpeklerinin insanlara verdiği zararları adeta göz ardı ederek, olur olmaz yerlerde sokak köpeklerini beslemeye kalkışmalarına da bir sınırlandırmanın getirilmesi gerekir.

Sokak köpekleri konusunda duyarlı sivil toplum örgütleri ve kişiler, soruna çözüm bulmak ve sokak köpeklerinin saldırılarına engel olmak için pekala yerel yönetimlerle koordinasyon içerinde ve yasal sorumluluklar da üstlenerek hareket edebilirler. Sokak köpeklerini rastgele beslemek yerine yerel yönetimlerin göstereceği yer ve yapacağı barınaklarda muhafaza ve bakımlarını yasal olarak üstlene bilirler.

Yeter ki amaç üzüm yemek olsun.

Yeter ki sıkça dile getirilen hayvan gıdaları satışı üzerinden rant sağlayanlara avantaj sağlanmasın.

Bu konuda hazırlanacak yasal mevzuata karşı gelecek şekilde  gürültü patırtı çıkarmak hazırlanacak kanun taslağına katkı sunmak daha faydalı bir çözüm yolu değil midir?

AKP’nin sokak köpekleri(hayvanları) meselesine yönelik yasal hazırlıklarına katkı sunmak ve  çözüm bulmak yerine sırf AKP hazırlıyor diye karşı çıkmak ve iktidara muhalefet etmek de saçma sapan bir iş değil midir?

Bu konudaki çözüm önerilerinin en güzel hali her halde Avrupa ülkelerinde uygulanıyor ki sokaklarda başıboş kedi ve köpeğe rastlamak mümkün olmamaktadır.

AKP iktidarı da bu konuda en duyarlı olan Avrupa ülkelerinin uygulamalarıyla aynı veya benzer yönetmeleri acilen ülkemizde hayata geçirmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir.

Sırf bir gurup köpek sever istiyor diye AKP’nin bu konuda yasa çıkarmaktan vazgeçmemesi gerekir. Ama aynı şekilde oy uğruna ve marjinallik adına AKP’ye karşı çıkan kimi siyasetçilere de aldırış edilmemesi gerekir.

Çözüm önerisi olarak;