HABER YORUM: Bahçeli’de “Türkiye Milleti” Dedi.

Önümüzdeki aylarda Türkiye’yi meşgul edecek en önemli siyasi gündem maddelerinin “Türklük” ve “Türkiye Milleti” olacağa benziyor.

AKP iktidarının, DEM partisinin hatta bir çok CHP’linin kullandığı Türkiyeli veya Türkiye Millet kavramını kabul edenler kervanına en son katılan da ne enteresan ki Türk Milliyetçiliğinin savunucu ve kalesi olarak ortaya çıktığı söylenen MHP’dir.

MHP’nin AKP tarafından sabır ve itina ile “Türkiye Milleti” çizgisine getirilmiş olması bence AKP siyasetinin en önemli başarısıdır.

Hani bir ata sözümüz vardı ya. “üzüm üzüme baka baka kararır “diye.

MHP’de AKP ile siyaseten kol kola yürüye yürüye AKP’lileşmiştir. Türk Milliyetçisi görünümlü AKMHP haline gelmiş de denilebilir mi?

Yukarıdaki sözleri yazıp çizmemizin en büyük nedeni, dün TBMM MHP grup toplantısında partililerine konuşan Bahçeli’nin özenle hazırlanmış konuşma metninin içerisinde TÜRKİYE MİLLETİ söylemine yer vermesidir.

Bahçeli’nin bu konuşması tesadüfi değildir. Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında konuşmasında değinmek istediği konuları titizlikle belirlediğine de hiç kuşku yoktur.

Dolayısı ile Devlet Bahçeli bile isteye, Türk Milleti yerine Türkiye Milleti ifadesini kullanmış ve yine olasılıkla da kullanmaya devam edecektir.

Dün Bahçeli tarafından kamuoyunu yoklama babından ifade edildiğini değerlendirdiğim “Türkiye Milleti” söylemi bir yerde Türk Milliyetçilerini yeni anayasaya giden yolda “Türkiye Milleti” deyimine alıştırmak, razı gelmeye zorlamaktır.

Devlet Bahçeli, MHP’nin başına geçtiğinden beridir kadim Türk Milliyetçisi ülkücüleri ve  ülkücü olmayan Türk Milliyetçisi kitleleri sürekli olarak hayal kırıklığına ve şoka uğratmaya devam etmektedir.

AKP’in onlarca yıldır hayata geçirdiği her siyasal hareketin başlangıç işaret fişeğini atan ve AKP’nin önünü açan daima Devlet Bahçeli olmamış mıydı?

AKP’nin bugün için Türkiye’yi getirdiği her türlü siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik durumun altında mutlaka Devlet Bahçeli ve yakın ekibinin imzası bulunmaktadır.

İşte gün artık bu gündür.

Devlet Bahçeli ve yakın çevresi zannımca yüklendikleri en önemli misyonun son vazifesini de yerine getirmek üzere harekete geçmişlerdir.

AKP’nin uzun zamandır dillendirdiği ama her ne hikmetse içeriğini tam olarak açıklamadığı ve hiç birimizin bilmediği yeni anayasa metni, yine özellikle Bahçeli’nin desteği ile Türk Milliyetçilerine kabul ettirilme yoluna gidilecektir.

Kamuoyunun Bahçeli’ye yönelik “Türkiye Milleti” eleştirilerine yine büyük olasılıkla Devlet Bahçeli ve MHP kadroları üst perdeden salvoda bulunurken “hiç kimsenin MHP’nin Türk Milliyetçi damarını sorgulamayacağını” bağıra çağıra ifade edeceklerdir.

Türk Milleti yerine Türkiye Milleti kavramını Yeni Anayasa ile hayata geçirildikten sonra her halde Devlet Bahçeli büyün siyasal misyonunu hayata geçirmiş olarak siyaset arenasından da çıkıp gidecektir.

Bahçeli’nin yıllar yılı Türkiye’yi getirdiği nokta bellidir.

AKP, hayalindeki Türkiye’yi özellikle MHP’nin ve Bahçeli’nin desteği ile zaten yıllardır nakış nakış işleyerek hayata geçirmiştir. Milli Eğitim sistemi hızla laik ve milli olma özelliğinden uzaklaşmış, devlet bir bütün olarak AKP siyasetçilerinin kontrolü altına girmiş, ordusundan yargısına, meclisine kadar her yer ve her şey AKP kadrolarınca kontrol altına alınmıştır. AKP’nin bu başarısının altında hiç kuşkusuz Devlet Bahçeli ve ekibinin imzası bulunmaktadır.

Memlekette büyük bir operasyonla milyonlarca kaçak göçek insanın getirilmesini tesadüfi bulmuyorum. Hele de acilen Türk vatandaşlığına alınmasını yadırgıyorum ve amaçlı buluyorum.

Her ne kadar hudutlarımız MSB tarafından kuş uçmaz, geçilemez ilan edilse de bölük bölük, tabur tabur kaçak insanın hudutlarımızdan sorgusuz sualsiz  geçerek adeta memleketimizi işgal etmesine yıllardır şahit oluyoruz.

Nüfus üzerine yürütülen bu operasyonun ana gayesi, her halde iyi niyetli telakki edilemez.

Ülkemizi işgale dönüşen bu durumun memleketteki Türk hakimiyetini zayıflatmak ve hatta Türk Hakimiyetine son vermek için de gerçekleşmiş olabilir.

İşte bu koşullar altında, en ince noktasına kadar AKP tarafından kontrol altında olan Türkiye’nin artık bir YENİ Anayasa ile de tescillenmesi gerekmektedir.

Bu tescilin onay makamı hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki Devlet Bahçeli ve MHP’nin üst yönetim kadrolarıdır.

Devlet Bahçeli ve yakın ekibi her kritik kavşakta olduğu gibi bu süreçte de AKP’nin can simidi, kılavuzu ve koç başı olacaktır.

Ne hazindir ki “Türkiye Milleti” yeni anayasa ile kabul edilmesiyle birlikte tüm PKK ve sempatizanları, PKK destekçisi siyasal akımlar ve Türk Milletine alerji duyan bir cümle kitle, Türklük kavramına, Türk adının anılmasına ve Türk Millet adının geçtiği her noktaya itiraz edecektir.

Şanlı Türk Silahlı Kuvvetlerinin adı her halde Türkiye Silahlı Kuvvetleri’ne dönüşürken, Türk yargısı, Türk Milli Eğitim sistemi, Türk Ticareti ve başlığında Türk adı geçen her devlet kurumu, tabelasını değiştirmek zorunda kalacaktır.  

Böylesi bir durumda biz sıradan insanların yapacağı hiçbir şey yoktur.

Şayet sandık önümüze gelirde “Türkiye Milleti” anayasal olarak  bize dayatılırsa, anayasamızın ilk dört maddesi ve 66 maddesi sulandırılmaya kalkışılırsa, elbette ki HAYIR diyeceğiz.

Ama biz biliyoruz ki bizlerin HAYIR tercihinin azınlıkta kalması içinde milyonlarca kaçak göçek insana Türk vatandaşlığının verildiğidir.

SONUÇ OLARAK;

Yeni Anayasa’ya, “Türkiye Milleti” kavramına evet diyecek partiler kervanına MHP’de katılmışa benzemektedir.

AKP, CHP, DEM, Kılıçdaroğlu’nun meclise soktuğu küçük partilere ve MHP ile birlikte AKP’nin yeni anayasası 400 den fazla oyla TBMM’den geçecektir.

Egemenliğini ve bağımsızlığını savaş meydanlarında kan ve gözyaşı dökerek elde etmiş Türk Milleti, çok basit şekilde egemenlik hakkını, devletin sahibi olma hakkını yıllarca Türk Milletine ve Türk Devletine düşmanlık etmişlerle paylaşmak zorunda bırakılırsa bunun sebebi de bellidir. Türk Milletine ve Atatürk değerlerine sahip çıkmaktan aciz olanlardır. Böylesi bir durumda başta Atatürk olmak üzere tüm gazi ve şehitlerimizin kemikleri sızlayacaktır.

Tüm siyasiler lütfen şu durumu aklından çıkarmayınız;

Birileri çıkıp da  ülkemizde yüzümüze karşı "Türkiye Milleti" veya "Türkiyeli" dediğinde, ülkemizin sanki işgal edildiğini, işgalcilerin de Türk Milletini parçalamak için aramıza nifak sokmaya çalıştığını düşünmekteyiz.

Ancak yine unutulmamalıdır ki Türk Milletinin her ferdi, Mustafa Kemal yolundan vazgeçmeyenlerin nesilleri; Türk olarak kalmaya, Türk Milletinin ferdi olmanın haklı gururunda kendi vatanlarına ve Türklük kimliğine sahip çıkmaya devam edeceklerdir.

Yine hepimiz farkındayız ki;

“Türkiye Milleti” kavramı Anadolu'yu Türksüzleştirmek ve "Türküm" demeyi suç haline getirmekten öte hiçbir amaca hizmet etmeyecektir.

Herkes aklını başına almalıdır.

Silah zoruyla Sevr ile başarılamayan, Anadolu’dan yok edilemeyen Türk Milleti, siyasal bir oylama ile parçalanmaz ve yok edilemez.

Biz Türk’üz.

Türk Milletiyiz.

Kafatasçılığı şiddetle reddediyoruz.

Ancak birileri mutlu olacak diye Türklüğümüzü yok edecek olan uydurma bir TÜRKİYE MİLLETİ kavramı ve aldatmacası ile kendi devletimizde ve kendi vatanımızda bizleri ötekileştirilmek isteyenlere de şiddetle itiraz ve karşı çıkıyoruz.

Kimi kelli ferli siyasilerin ve kimi art niyetli uyanıkların “Türksüz Türkiye Milleti” yaratma düşüncesinin ülkemizi Yugoslavyalaştıracağını öngörüyoruz.

Biz Türk Milletinin ferdiyiz ve öyle de kalacağız.

Aslını inkâr eden cibilliyetsizlerden olmayacağız.

"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE"