Al Jazeera’nin elde ettiği rapor ve ekleri üç bin sayfayı aşıyor. Raporu bir mülkiye müfettişi ve bir polis müfettişi birlikte hazırladı.
Rapor, 14 Mayıs 2014 tarihinde Terör ve Organize Suçlarla Mücadele Bürosu’ndan sorumlu İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Orhan Kapıcı’ya gönderildi.
Yeniçeri’ye şantaj
Dosyada Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin 30 Mayıs 2014 tarihinde yasadışı dinleme soruşturmasını yürüten Okan Özsoy’a İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda müşteki sıfatıyla verdiği ifadenin tutanağı da var.
Dosyadaki tutanağa göre, Yeniçeri’nin telefon görüşmeleri dinlendi. Yeniçeri’ye göre kendisine şantaj bu dinlemeler dönemindeki kayıtlarla yapıldı.
Yeniçeri’nin dinleme kararları
MHP Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin telefonları milletvekili seçilmeden önce ‘Ergenekon terör örgütü’ kapsamında İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün talebi üzerinde dinlemeye alındı.
Yeniçeri'nin telefonunun dinlenilmesi talebi ilk olarak dönemin İstanbul İstihbarat müdürü Erol Demirhan’ın yazılı talebi üzerine 6 Kasım 2010 tarihinde İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Ali Efendi Peksak tarafından verildi.
Üç ay dinlenen Yeniçeri’yi dinleme kararı, İstihbarat Şube’nin talebi üzerine 3 Şubat 2011 tarihinde hakim Hadi Çağdır tarafından bir üç ay daha uzatıldı. Bu üç aydan sonra aynı talep yeniden yapıldı ve aynı hakim kararıyla 2 Mayıs 2011 tarihinde üç aylık dinleme kararı daha alındı.
Dinleme kararlarını veren hakimlerden Ali Efendi Peksak, son dönemdeki atama kararnamesiyle Kocaeli’ne; Hadi Çağdır ise İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
Dosyadaki tutanakta Yeniçeri’nin kendi ifadesiyle ‘yasadışı dinlendiği dönem içerisinde kayda alınan telefon görüşmelerinin kısa bir bölümünün kendisine şantaj amaçlı gönderildiği’ ifadesi yer aldı.
Buna göre, Yeniçeri’ye yapılan şantaj bir telefon görüşmesinde MHP lideri Devlet Bahçeli’yle ilgili sözleri üzerinden yapıldı. MHP milletvekiline gönderilen imzasız ve bilgisayarda yazılmış mektupta konuşmasında Bahçeli ile ilgili olarak kullandığı ifadeler vardı ve bu konuşmaya ilişkin kaydın yakında yayınlanacağı imâ ediliyordu.
Al Jazeera Türk, telefon konuşmasında geçen ifadeyi yayın ilkeleri gereği yayınlamıyor.
Şantaj mektubu ve ilgili telefon görüşme kaydının bir bölümü 11 Mart 2014 tarihinde Ankara’daki Kavaklıdere Postanesi’nden gönderilmişti.
Şantaj mektubu ve ses kaydı savcılıkta
Yeniçeri, bu mektup ile ses kaydını soruşturma savcısı Okan Özsoy’a 2 Haziran 2014 tarihinde Yurtiçi Kargo ile gönderdi. Bu kayıtlar savcı Okan Özsoy tarafından tutanak altına alındı.
Telefon konuşmalarının dinlenilmesi için verilen izinler yasal olarak bir istihbarat notuna dayanıyor. Özcan Yeniçeri’nin telefonlarının hangi zeminde dinlenildiği devam eden soruşturma sonucunda ortaya çıkacak.
Yeniçeri: İkinci aşamaya geçemediler
Şantaj mektubunu Al Jazeera’ye değerlendiren Özcan Yeniçeri, "Bana bir tehdit mektubu geldi. 'Milletvekili olmak için Genel Başkan’ın arkasında dönüyordunuz. Sesiniz kayıtlarda çok net çıkıyordu, yakında ses kasetleriniz çıkacakmış' dediler. Savcıya gittim. Savcı kayıtların silindiğini söyledi ama benim anladığım kadarıyla bu kayıtlar daha sonra kullanılmak üzere yurtdışına çıkarılmış" dedi.
Size ne karşılığında şantaj yapıldı sorusuna Yeniçeri, "Anladım ki şantajların arkası gelecekti ama ben hemen savcıya gittiğim için, bu birinci aşamada kaldı, ikinci aşamaya geçemediler." yanıtını verdi.
Not: raporla ilgili haberlere 28 Temmuz Pazartesi günü devam edecek.