Mustafa Kemal'in askerleri dün Yüksk Displin Kurulunda ifade verdi
30 Ağustos 2024 günü Kara Harp Okulu mezuniyetlerinde büyük bir sevinçle "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye kılıç çatıp mezuniyetlerini kutlayan teğmenlerin sevinçlerinden rahatsız olanların teğmenlerin kılıç çatma sevinçlerine başka siyasal anlamlar yükleyenlerin isteği üzerine haklarında disiplin soruşturması başlatılmıştı.
Bu soruşturma kapsamında dün TSK'nin Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) ordudan ihraç istemiyle sevk edilen beş teğmen KKK’ne gelerek sözlü savunmalarını yaptı.
Teğmenlerin savunma yapmaları esnasında yanlarında bulunan savunma avukatları kamuoyunda çıkan kimi haberlerin teğmenlerin aleyhine olacak tarzda yorumlamalara sebebiyet vereceğini görmüş olacaklar ki aşağıdaki açıklamayı yapmaya ihtiyaç duymuşlar.
KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR
Türk Ulusunun yakından takip ettiği kamuoyunda 'Teğmenler Dosyası' olarak bilinen disiplin soruşturma dosyası, 16 Ocak 2025 tarihinde müvekkillerimiz ve müvekkillerimizi temsilen avukatları olarak bizlerin katılımıyla görüşülmüştür. Altı saate yakın süren disiplin yargılamasının basına açık olmaması ve savunmaları da içerecek gerekçeli kararın henüz yayınlanmamış olmasının doğal sonucu olarak, basın yayın organlarında müvekkillerimizin savunmasına atfen yer alan bazı sözcükler, savunmanın tamamı içindeki yeri ve anlamı bilinmeden yazılmış olması nedeniyle istemeden de olsa yanlış anlamalara sebebiyet verecek şekilde haberleştirilmiştir. Sanki kendileri hakkında yürütülen disiplin süreci nedeniyle reaksiyon göstermiş oldukları anlamı çıkabilecek haberlerin aksine, müvekkillerimiz savunmaları esnasında bir subaya yakışır askeri nezaket ve terbiye kuralları içinde ve vakur hareket etmiştir. Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri de herhangi bir soru yöneltmeden müvekkillerimizin savunmasını dikkatle dinlemiştir.
Müvekkillerimiz savunmalarında özetle, 25 senedir mezuniyet töreninde okunan subay andını okumak için amirlerine mevzuata uygun olarak başvurduklarını ve amirlerinin 2023 yılında Tören Yönergesi’nde yapılan değişiklik nedeniyle subay andının mezuniyet töreni programında okunamayacağına dair emir verdiğini, emre uygun olarak tören esnasında bu andın okunmadığını, tören sonrasında ise sahada aileleriyle buluştuklarında kendiliğinden oluşan kalabalığın geleneksel kılıç çatma seremonisi için toplanması üzerine, yine gelenekselleşmiş ant içme, marş ve topluca özlü sözler söyleme etkinliği kapsamında verilen emrin kapsadığı zaman diliminden sonra subay andının okunduğunu, andın okunmasında herhangi bir siyasi amaç gütmelerinin söz konusu olmadığını, emre itaatsizlik kastlarının bulunmadığını ifade etmişlerdir.
Ayrıca Teğmen Ebru Eroğlu savunmasında; "Törenden sonra toplanan silah arkadaşlarının tamamı gibi Mustafa Kemal’in askeri olmakla gurur duyduğunu, zira Mustafa Kemal’in önce sıra arkadaşı sonra da silah arkadaşı olduklarını, içindeki Harbiyeli ruhunun ölmez olduğunu, omuzundan rütbeleri alınacak olsa bile bu ruhun yüreğinde yaşayacağını, Harbiyeli brövesinin büyük bir onur olarak kendisinde kalacağını";
Teğmen Talip İzzet Akarsu savunmasında; "Her daim Ulu Önder Atatürk’ün izinde ve onun ‘bir ordunun kıymeti zabit ve kumandan heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünden feyz alarak vatana ve millete layık bir subay olmak için çalıştığını, Türk istikbalinin evladı olarak şerefle doğduklarını, şerefle yaşadıklarını ve şerefle öleceklerini";
Teğmen Batuhan Gazi Kılıç savunmasında; "Türk Silahlı Kuvvetlerine sadakatle bağlı Atatürkçü şerefli Türk subayları olduklarını, suç işlemediklerini ancak vatana hizmet etmek için üniformanın şart olmadığını, haklarında verilecek karar ne olursa olsun vatana hizmet etmekten asla vazgeçmeyeceklerinden hiç kimsenin şüphe etmemesini";
Teğmen Deniz Demirtaş savunmasında; "Türk Milletine, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Cumhuriyete layık bir subay olmaktan başka bir gaye gütmediğini, yaşadıklarının tarihte vatan uğrunda bedel ödeyen komutanların yaşadıkları yanında önemsiz ve kişilerin gelip geçici, baki kalacak olanın Atatürkçülük olduğunu";
Teğmen Serhat Gündar savunmasında; "Harp Okulu’na girerken gelecek kaygısı ile bu yola girmediklerini, ‘bir ordunun kıymeti zabit ve kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünü şiar edinmiş subaylar olarak mezun olduklarını, bugün savunma yaparken duydukları endişenin de yine gelecek kaygısı olmadığını, kaygılarının kendilerini yetiştiren ve bu üniformayı ve rütbeyi layık gören Türk Milletine olan hizmet borcumuzu ödeyememek ihtimali olduğunu" ifade etmişlerdir.
Avukatlar olarak bizler de maddi vakıa ve delillerin değerlendirilmesi ile usule ve esasa dair savunmalarımızı yaparak iddia edilen hizmete engel bir davranış suçunun unsurlarının oluşmadığını, Türk Silahlı Kuvvetleri tarihi bakımından büyük önem taşıyan bu yargılamada Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin verecekleri kararla kendi tarihlerini de yazacaklarını belirterek müvekkillerimiz hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep etmiş bulunmaktayız.
Bu vesileyle, disiplin soruşturmasının başladığı günden bu yana bize manevi destek veren her kesimden vatandaşlarımıza, açıklamalarıyla müvekkillerimize destek olan Türkiye Barolar Birliği ve barolara, savunmada bizzat görev yapan TBB Başkanı Sayın Av. Erinç Sağkan’a, bilgi ve tecrübelerini uzman görüşü raporlarıyla dosyaya sunan Hukuk Fakültelerinin saygın hocalarına, müvekkillerimizin haklılığını duyurmak konusunda bize vasıta olan kıymetli basın yayın organları mensuplarına bir kez daha şükranlarımızı sunarız." 17.01.2025
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Bir sözümüzü de Kara Kuvvetleri Komutanı olan devre arkadaşım Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu’a ve Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak’a olsun.
Sayın komutanlarım sevgili devre arkadaşlarım 2024 yılında Harbiye’den mezun olan ve haklarında disiplin soruşturulması başlatılan teğmenler konusunda, tarihe geçmek üzeresiniz.
Kamuoyundaki ana düşünce Teğmenler hakkında yürütülen bu soruşturmaların siyasal isteklere cevap vermek üzere başlatılan soruşturmalar olduğu yönündedir.
Şundan emin olunuz ki bu teğmenler; Türk Ordusunun kural, disiplin, kanun, gelenek ve görenekleri çerçevesinde soruşturmaya uğraması normal olsa da, haklarında verilecek kararın siyasalın isteklerini yerine getirilmesine cevap vermek maksadıyla olur da teğmenlerimizin çok sevdikleri ordudan ilişikleri kesilecek olursa veya ordudan ilişikleri kesilmese dahi bu işin tarihsel sorumluluğu sizin omuzlarınıza yüklemmiş olacaktır. Sizin yürütülecek soruşturmaya hiçbir müdahaleniz olmasa dahi en büyük komutanları olarak bu çocukların babası gibi davranmanız beklenir. Babalar çocuklarına kıyamazlar. Bu çocuklar FETÖ’cü değil, PKK destekçisi değil, hırsız uğursuz disiplinsiz hiç değiller. Sadece mezuniyetlerinde subaylık andını için Mustafa Kemalin askerleri olarak kutlayan teğmenlerdir.
Olasılıkla bugün veya yarın teğmenlerin savunması hakkında ilgili makam sahipleri sizlere bilgi verecektir. Açıkçası Türk kamuoyu olarak sizlerin bu konu hakkında ne düşündüğünüzü de fazlasıyla merak ediyoruz.
Yine şundan emin olunuz ki kamuoyunda teğmenler hakkında açıklanacak olumlu veya olumsuz YDK kararının sizlerin de düşüncenizin ifadesi şeklinde algılanacaktır.
Türkiye zor bir süreçten geçiyor.
Böylesi bir ortamda devlette makam ve mevki sahibi olmak gerçekten son derece hayati öneme haizdir.
Siyasilerin olduğu kadar bizim için devlet adamlarımızın alacağı kararların milletin kaderini etkileyeceğini biliyoruz.
Umuyor ve diliyorum ki teğmenler hakkında alınacak kararlar hukuka ve vicdana uygun olacaktır.