Çanakkale Haber

Bir Başka Memleket Meselesi Başıboş Sokak Hayvanları Meselesi

GÜNCEL 15.05.2024 - 20:33, Güncelleme: 15.05.2024 - 20:40 49443+ kez okundu.
 

Bir Başka Memleket Meselesi Başıboş Sokak Hayvanları Meselesi

Sokak köpekleri meselesi artık adeta bir asayiş meselesine dönüşmektedir.

Türkiye’de her şey tangır tungur gittiği gibi sokak hayvanları da alabildiğine çoğalmakta ve insanlara zarar vermektedir. Bugün için Çanakkale ilinde, hele de Güzelyalı’da neredeyse tüm cadde ve sokaklar sokak köpeği istilası altındadır. Sokağa çıkmanız neredeyse imkânsız hale gelmiştir.  Sadece Güzelyalı mı? Çanakkale mi?  Elbette ki hayır.  Tüm Türkiye’de durum üç aşağı beş yukarı aynıdır. Gün geçmiyor ki sokak hayvanları yaşlılara çocuklara saldırmasın. Veya ırkı vahşi köpeklerin verdiği zararlardan bahsedilmesin. Sokak köpekleri meselesi artık adeta bir asayiş meselesine dönüşmektedir. Valilikler mi tedbir alır belediyeler mi tedbir alır bilemem ama sokak köpekleri meselesine el atılması lazımdır. Tabi ki mevzu sokak köpekleri olunca birileri bir anda hayvan hakları savunucusu da kesilmesi sıradan bir olay  halşne gelmiştir. Bugün sosyal medyada gördüm. Genç bir hanım bir esnafın dükkanının önüne getirip köpek mamalarını boca etmiş. Esnaf da haklı olarak dükkanının önüne köpek maması dökülmesine itiraz ediyor. Vay efendim sen misin itiraz eden? Köpekleri besleyen hanım esnafa demediğini bırakmıyor. Bir başka görüntüde de kaldırımın kenarında kendi halinde oturan bir çocuğa sokak köpeği saldırıyor. Yetişenler olmasa o yavrucak belki de parçalanacak ölecekti. Eminim ki ömür boyu o köpek saldırısının travmasını da ruhunda taşıyacaktır. Sokak köpekleri saldırısına başka örnekler de vermeye kalksak sayfalar dolusu şeyler de yazılabilir. Köpek severlerin akıllarına estiği gibi sokaklarda sağa sola yiyecek bırakarak havanları beslemeleri ne derece doğru bir yöntem olduğu oturup tartışılmalıdır. Belediyeler ve valilikler ve elbette ki hükumet bir yasa ile sokak hayvanlarının cadde ve sokaklarda başıboş dolaşıp insanlara saldırmasına ve zarar vermesine müsaade etmemelidir. Hem insanlara hem de sokak hayvanlarına yazık olmaktadır. Geçen aralık başında bir haftadan daha fazla süre Balkan ülkelerini dolaştık. Gezdiğimiz hiçbir Balkan ülkesinde başı boş dolaşan sokak köpeği görmedik. Balkan ülkeleri herhalde sokak hayvanlarını imha etmemiştir ama en azından bir yerlerde bakımını ve muhafazasını sağlıyordur. Bizim devletimiz, belediyelerimiz ve valiliklerimizin Balkan Ülkeleri yetkililerinden daha az bir akla ve yeteneğe sahip olmadığı da kesin olduğuna göre sokak hayvanları meselesine kalıcı bir çözüm bulmak öncelikle hükumetin ve belediyelerin asli görevi olmalıdır. Biriler ne kadar hayvan seviyorsa herkes de o kadar hayvan seviyordur. Bu satırları yazan kişi olarak da çok sevimli bir köpeğin de adeta sevgilisi gibi olduğumu da ifade etmek isterim. Başı boş sokak hayvanları sorununu hayvan katliamı yaparak sonlandırılmasını da asla savunmuyorum. Ama bu sokak hayvanları meselesi her bakımdan gün geçtikçe sorun haline gelmeye başladığı da bir gerçektir. Gerçi şimdilerde devlet sahipli kedi ve köpeklere “çip” taktırma yolunda bir girişimleri olsa da bu yöntem sokak hayvanlarına yönelik çok da acil bir önlem olarak kabul edilemez. Gerçi bizim vatandaşımız da duyarsızdır. Özellikle sırf çocukları sevinsin diye evlere alına kedi ve köpeklerin, ya yazlıklardan dönüşte veya uzak bir mahallede sokağa terk edildiği de gerçektir. Bugün aynı mesele su kaplumbağaları içinde geçerlidir. İstanbul Sarıyer’de Atatürk Arboretumu’ndan güzel bir gölet vardır. Bugün gidin göle bir bakın. İçerisi tamamen su kaplumbağası doludur.  Piyasada büyümeyen su kaplumbağası diye satılan kaplumbağalar bir müddet sonra evde istenmeyince eminim ki getirilip bu gibi göletlere bırakılmaktadır. Hayvan severlerin sokak hayvanlarını ve özellikle sokak köpeklerini doğrudan beslemeleri yerine yerel yönetimler üzerinden bu hayvanlara yardım etmeleri, her halde daha sağlıklı ve doğru bir olacaktır. Başka türlüsü sokaklarda köpek saldırıları engellenemez.  
Sokak köpekleri meselesi artık adeta bir asayiş meselesine dönüşmektedir.

Türkiye’de her şey tangır tungur gittiği gibi sokak hayvanları da alabildiğine çoğalmakta ve insanlara zarar vermektedir.

Bugün için Çanakkale ilinde, hele de Güzelyalı’da neredeyse tüm cadde ve sokaklar sokak köpeği istilası altındadır. Sokağa çıkmanız neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

 Sadece Güzelyalı mı? Çanakkale mi?  Elbette ki hayır.  Tüm Türkiye’de durum üç aşağı beş yukarı aynıdır.

Gün geçmiyor ki sokak hayvanları yaşlılara çocuklara saldırmasın. Veya ırkı vahşi köpeklerin verdiği zararlardan bahsedilmesin.

Sokak köpekleri meselesi artık adeta bir asayiş meselesine dönüşmektedir.

Valilikler mi tedbir alır belediyeler mi tedbir alır bilemem ama sokak köpekleri meselesine el atılması lazımdır.

Tabi ki mevzu sokak köpekleri olunca birileri bir anda hayvan hakları savunucusu da kesilmesi sıradan bir olay  halşne gelmiştir.

Bugün sosyal medyada gördüm.

Genç bir hanım bir esnafın dükkanının önüne getirip köpek mamalarını boca etmiş. Esnaf da haklı olarak dükkanının önüne köpek maması dökülmesine itiraz ediyor.

Vay efendim sen misin itiraz eden? Köpekleri besleyen hanım esnafa demediğini bırakmıyor.

Bir başka görüntüde de kaldırımın kenarında kendi halinde oturan bir çocuğa sokak köpeği saldırıyor. Yetişenler olmasa o yavrucak belki de parçalanacak ölecekti. Eminim ki ömür boyu o köpek saldırısının travmasını da ruhunda taşıyacaktır.

Sokak köpekleri saldırısına başka örnekler de vermeye kalksak sayfalar dolusu şeyler de yazılabilir.

Köpek severlerin akıllarına estiği gibi sokaklarda sağa sola yiyecek bırakarak havanları beslemeleri ne derece doğru bir yöntem olduğu oturup tartışılmalıdır.

Belediyeler ve valilikler ve elbette ki hükumet bir yasa ile sokak hayvanlarının cadde ve sokaklarda başıboş dolaşıp insanlara saldırmasına ve zarar vermesine müsaade etmemelidir.

Hem insanlara hem de sokak hayvanlarına yazık olmaktadır.

Geçen aralık başında bir haftadan daha fazla süre Balkan ülkelerini dolaştık. Gezdiğimiz hiçbir Balkan ülkesinde başı boş dolaşan sokak köpeği görmedik.

Balkan ülkeleri herhalde sokak hayvanlarını imha etmemiştir ama en azından bir yerlerde bakımını ve muhafazasını sağlıyordur.

Bizim devletimiz, belediyelerimiz ve valiliklerimizin Balkan Ülkeleri yetkililerinden daha az bir akla ve yeteneğe sahip olmadığı da kesin olduğuna göre sokak hayvanları meselesine kalıcı bir çözüm bulmak öncelikle hükumetin ve belediyelerin asli görevi olmalıdır.

Biriler ne kadar hayvan seviyorsa herkes de o kadar hayvan seviyordur.

Bu satırları yazan kişi olarak da çok sevimli bir köpeğin de adeta sevgilisi gibi olduğumu da ifade etmek isterim.

Başı boş sokak hayvanları sorununu hayvan katliamı yaparak sonlandırılmasını da asla savunmuyorum. Ama bu sokak hayvanları meselesi her bakımdan gün geçtikçe sorun haline gelmeye başladığı da bir gerçektir.

Gerçi şimdilerde devlet sahipli kedi ve köpeklere “çip” taktırma yolunda bir girişimleri olsa da bu yöntem sokak hayvanlarına yönelik çok da acil bir önlem olarak kabul edilemez.

Gerçi bizim vatandaşımız da duyarsızdır.

Özellikle sırf çocukları sevinsin diye evlere alına kedi ve köpeklerin, ya yazlıklardan dönüşte veya uzak bir mahallede sokağa terk edildiği de gerçektir.

Bugün aynı mesele su kaplumbağaları içinde geçerlidir. İstanbul Sarıyer’de Atatürk Arboretumu’ndan güzel bir gölet vardır. Bugün gidin göle bir bakın. İçerisi tamamen su kaplumbağası doludur.  Piyasada büyümeyen su kaplumbağası diye satılan kaplumbağalar bir müddet sonra evde istenmeyince eminim ki getirilip bu gibi göletlere bırakılmaktadır.

Hayvan severlerin sokak hayvanlarını ve özellikle sokak köpeklerini doğrudan beslemeleri yerine yerel yönetimler üzerinden bu hayvanlara yardım etmeleri, her halde daha sağlıklı ve doğru bir olacaktır.

Başka türlüsü sokaklarda köpek saldırıları engellenemez.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.