İnsan nefsini eğitmek ve dizginlemek amacıyla birçok din ve inanç sisteminde "oruç" diyebileceğimiz ibadetlere yer verilmiştir.
Gök Tanrı inancı ya da Tengrici inançta ibadetlerden birisi de oruç ibadetidir.
Tengricilik'in temel ilkesinden olan gönüllülük burada da esastır. Bu ibadet hiçbir şekilde farz ya da zoraki değildir. Kişiye bağlıdır.
Ancak bu zamana kadar Altaylardan bize bildirildiğine göre 6 şekilde oruç tutulmuştur.
1- 25 Aralık tarihi "Kün Yanırganı"dır. Bu tarihte et, süt, tuz yenilmez. Sadece sebze yenir. Bu ritüel 25 Aralık'ta yapılır dediysek de eğer 25 Aralık'ta Ay eski olsa, Ay küçülüyor olsa ritüel yapılamaz; Ay'ın yenilenmesi beklenir. Örneğin ay 31'inde yenilenir ise ritüel o zaman yapılır. Oruç ise bir gün Kün Yanırgan'da, bir gün de öncesinden olmak üzere 2 gün tutulur.
2-Ay ile Ülker Yıldızı'nın birleştiği güne Tengri Yanırgan (Çağa Bayramı) denir. Bu sıralarda hayvanlar süt verir, bala çıkarır, yaşam gelir. 2 gün öncesinde, 2 gün de Tengri Yanırgan'dan olmak üzere 4 gün oruç tutulur. Süt, tuz ve et yenmez, sebze yenir.
3- 21 Mart'ta (Nevruz Bayramında) Güneş ile Ay birleşir. Bu zamanda da 3 gün önce ve 3 gün de ritüel zamanı toplam 6 gün oruç tutulur; sadece süt ürünleri ve sebze yenir.
4-1 Mayıs Altay Götürer, Yaşıl Bür zamanı ağaçlar yeşillenir, yer yeşillenir, kuşlar öter, şimşek çakar. Şimşek ilk ne zaman çakarsa o tarihte bu ritüel yapılır. 4 gün bayram öncesinde, 4 gün de esnasında 8 gün oruç tutulur. Sadece süt ürünleri ve sebze yenir. Tuz ve et yenmez.
5- 22 Haziran'da Gök ile Yer birleşir ( El Oyun Bayramı'nda). 5 gün öncesinde, 5 gün esnasında 10 gün oruç tutulur. Et ve tuz yenmez.
6- 21 Eylül'de yer uykuya yatırılır. (Altay Takır Bayramında) 6 gün öncesinde, 6 gün de esnasında 12 gün oruç tutulur.
Bütün bu Tengrici Bayramlarda oruç tutulur. Bir tek çocuk bayramında çok yemek yenir ve oruç tutulmaz. ( Çocuk Bayramı, Türkiye Tengricileri için 23 Nisan'dır.)
Tengrici Oruç İbadetinin Akıl-Mantık Çerçevesince İncelenmesi
Tarihlere dikkat edersek eğer, hemen hemen bütün bu Tengrici bayramlar ve oruç törenleri göğün hareketleriyle yani astronomik gelişmelerle birebir ilgilidir. Bilimin yeni keşifleriyle "hepimiz yıldız tozuyuz" sözünü söylemek, akıl ile çelişmez hale geldi. Yani dünyadaki canlılığın atası, gökten gelip dünyaya çarpan, yıldızlardan kopan maddeler. Bu yüzden düşünme gücüne sahip kişioğlunun gök ile bu kadar ilgilenmesini tesadüf olarak göremiyoruz.
Fakat Tengrici oruç ibadetinin niteliğine baktığımız zaman; su, yemek ya da cinsel ilişkinin yasak edilmesini değil de özellikle et, tuz ve hayvani gıdaların yasak edilip yalnızca sebze yenmesini görüyoruz. Bunda önemli faydalar vardır.
1- Eski Türkler hayvancılıkla geçindikleri için çok et tüketiyorlardı. Et; Türk için hayat kaynağı konumunda olduğu için ondan vazgeçmek büyük bir nefis sınavıdır. Manevi faydası yadsınamaz.
2- Özellikle fazla et ve tuz tüketimine bağlı sağlık sorunlarının önüne geçmek anlamında, et ve tuzu yasak edip sebze ağırlıklı beslenmeyi önermek, kişinin sağlığı için de çok yararlı olacaktır.
3- Güneşin batışı ile iftar açmak gibi bir durum olmadığı için dünyanın her yerinde uygulanabilir. Adaletsiz değildir. Dünyanın bir kısmı 3 saat oruç tutarken, bir kısmı 18 saat oruç tutuyor gibi itirazları barındırmaz. Üstelik bu tip sıkıntılar olsa bile, yukarıda okuduğunuz üzere gayet esnektir ve size bağlıdır.
4- Su gibi temel yaşam kaynağını yasak edip kişinin sınırlarını zorlayacak, sağlık durumunu riske atacak bir oruç değildir.
Sonuç olarak, ayda 1 kez mutfağına et giren Türkiye Tengricileri için bu oruç ritüelleri gerçekten esnetilebilir.
TENGRİ TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN