Hasan Amca ile Beykoz Göksu’da buluştuk. Baba şefkatini yine gösterdi:
- Merhaba Ahmet Bey,
- Merhaba Hasan Bey,
- Ahmet Bey geçen hafta buluşamadık ama yazını okudum. Çok güzel oldu. Demirtaş’ın kitabını tavsiye edenlere çok hem de çok güzel bir cevap verdin. Üslubunu beğendim. Kimsenin kalbini kırmıyorsun hem de diyeceğini cesaretle diplomatik bir dille söylüyorsun. Senin için çok güzel ve sağlam bilgiler topladım ABD’li dostlarımdan. Arşivimiz çok geniş… Peki bugün ne konuşacağız?
- 2017 yılındaki Adalet yürüyüşü ile bugün konuşulan hukuk reformunu… Adalet yürüyüşü amacına ulaştı mı veya niye amacına ulaştırılamadı? Bu konuyu değerlendirir misiniz?
- Adalet Yürüyüşü yapıldığı zaman ABD’deydim. Adalet Yürüyüşüne FETÖ yöneticileri, basından çok büyük destek verdi. FETÖ’nun Adalet Yürüyüşüne maddi destek yaptığı iddia edildi…Hele HDP Adalet yürüyüşüne katkı verince FETÖ, derin nefes almış… Adalet Yürüyüşüne ABD’deki FETÖ’cü yöneticiler, bu şekilde baktı… ABD’den bakarak Adalet Yürüyüşünü değerlendireyim:
CHP 2017 yılında “Herkese adalet” isteği ile yola çıktı. Enis Berberoğlu’nun adı öne çıkarıldı. Bu yürüyüş öyle bir konuma geldi ki sadece Enis Berberoğlu için yapıldığı şeklinde algılandı… Dolayısıyla istenilen mesaj verilemedi. Veya istenilen mesajı, halk alamadı…
Adalet Yürüyüşünde PKK terör örgütünün siyasi uzantısı HDP’nin destek vermesi, PKK terör örgütüne adalet aranıyor şeklinde anlaşıldığını gördük. Bunlar adalet Yürüyüşünün görünen olumsuz nedenleridir. Görünmeyen olumsuz nedenlerini irdeleyelim:
1. MİT tırlarına adı karışmamış binlerce insan sıkıntı çektiği halde siyasiler tarafından dikkate alınmamış… Bilerek veya bilmeyerek Enis Berberoğlu ile MİT tırlarının adı birlikte yazılmasına rağmen Berberoğlu için Adalet Yürüyüşü düzenlendiği algısı, adalet isteyen milyonlarca insanın kalbini kırdı…
2. FETÖ ile bağlantılı olmadığını iddia edenlerin aynı aileden, annenin ve babanın çalışma izinleri kaldırıldı. Ne yiyecek? ne içecek? diye düşünmeyen siyasiler, Enis Berberoğlu için adalet yürüyüşünü düzenlemesi tabanda ters tepki ile karşılandı…
3. PKK terör örgütüne Kürt vatandaşlarımızın çocukları eleman olarak kazandırılmasına vesile olan HDP’nin adalet yürüyüşüne katılıp adalet istemeleri tepkilere neden oldu…
4. PKK terör örgütü, bugüne kadar %90 civarında Kürt vatandaşlarımızı öldürdüğü açık ve net ortadadır… Adalet Yürüyüşüne, mağdur ailelerin davet edilmemeleri, PKK terör örgütüne destek olarak algılandı…
Adalet yürüyüşü iyi niyetle başladığını kabul etmek zorundayız… Ama Enis Berberoğlu ve HDP yöneticileri vesilesiyle iyi niyet yerini, kötü niyete bıraktı...
- Adalet Yürüyüşünü amacına ulaştırmayan nedenler?
- Adalet Yürüyüşünü amacına ulaşamamasının birçok nedeni vardır. Bunlardan en önemlilerini söyleyelim:
1. MİT tırlarına adı karışmış Enis Berberoğlu’nun adı telaffuz edilmeden adalet yürüyüşünün yapılmaması,
2. PKK terör örgütünün elinde bulunan veya dağa kaçırılan ailelerin ağlamasını görmezden gelip HDP yöneticilerinin adalet yürüyüşünde bulunup adalet istemelerini sağlamak,
3. Toplumun bir kesimine adalet isterken bir kesiminin adalete ihtiyacı olduğunu görmemek…
4. PKK ve FETÖ terör örgütlerinin tepedeki görünmeyen yöneticilerinin adalet yürüyüşüne manen destek verme iddiaları.
Adalet yürüyüşünün içi boşaltıldı. Sadece adı kaldı
- Hasan Bey, bugün de konuşulan reform konusunda aynı tedirginlikler mi vardır?
- Adalet Yürüyüşünü amacına ulaştırmayan zihniyet bugün de iş başında olduğunu gördüğüm için tedirginim ama umutsuz değilim… Konuyu biraz açalım:
Selahaddin Demirtaş ve Osman Kavala için ne söylendiğine bakalım:
1. Demirtaş ve Kavala serbest bırakılırsa reform sağlanmış olacak algısı, mesafe aldı…
2. Demirtaş ve Kavala içerde haksız yere yatıyor, içerden çıkarılması gerekir,
3. Demirtaş’ın kitabı tavsiye edildi. Adalet Yürüyüşünde olduğu gibi isimler ve terör örgütleri için reform düzenlenmelidir yaygarası yapılıyor…
4. Avrupa’dan gelecek olan yaptırımları önlemek için Demirtaş ve Kavala için reform yapılıyor anlayışı dillendiriliyor…
Bu söylemlerde ne var diyeceksiniz? Çok şey vardır. Anlatalım:
Reforma ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Yöneticiler de ekonomi ve hukuk alanlarında reform yapacağız demeleri bizi sevindirdi… Ama adalet yürüyüşü gibi ekonomi ve hukuk reformunun altı bilerek boşaltılmaya çalışılıyor. Nasıl boşaltılıyor? Açıklayalım:
Selahaddin Demirtaş ve Osman Kavala gibi isimler için reform yapılıyor algısı oluşturulmaya çalışılıyor, Adalet Yürüyüşünde olduğu gibi isimler için gayret ediliyor. İnşallah böyle bir şey olmaz…
Yurt dışında bulunan FETÖ yöneticilerinin gayreti:
1. Hukuk reformunun yapılmamasını istiyor…
2. Hukuk reformu engellenemezse reform sulandırılmalıdır…
3. Milli düşünenleri sokağa dökebilmek için, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala için reform yapıldığı algısını oluşturun şeklinde talimat verdiği iddia ediliyor…
Her halde devlet bunu biliyor diye düşünüyorum…
- Osman Kavala ve Selahaddin Demirtaş’ın isimleri niye bu kadar öne çıkıyor?
- Batı’nın, Osman Kavala ve Selahaddin Demirtaş konusunda ısrarla özgürlük istemesi yeterli bir sebeptir… Başka bir sebep daha vardır.
Selahaddin Demirtaş ve Osman Kavala’yı rahatlatacak şekilde bir reform yapılırsa FETÖ’nun önemli figüranları özgür kalacak… Bu nedenle Osman Kavala ve Selahaddin Demirtaş’ın isimleri öne çıkıyor. Yani bir taşla iki kuş…
Sonuç:
“Cambaza bak” oyunu sahnelenmek isteniyor… Alaattin Çakıcı gündeme taşınırken PKK terör örgütünü ve bu terör örgütünü destekleyenleri, meşrulaştırmaya çalışılıyor… Çünkü HDP’li millet
vekilleri, Alaattin Çakıcı için söylediklerini PKK terör örgütü için söylemediler. Sanki dersin Alaattin Çakıcı devletin bütünlüğüne kast etmiş PKK terör örgütü, “sütten çıkmış ak kaşık” gibi takdim ediliyor…
Dünyanın yankesicisi ve cambaza bak oyunu…
Eskiden yükseğe bir ip gererlermiş.
Cambaz ipin üstünde yürürmüş…Yankesiciler de insanların yukarıya bakması için, “cambaza bak cambaza” diye elleriyle yukarıyı gösterip milletin cebini, cüzdanını boşaltırlarmış.
Eh… bu kadar tartışmadan sonra Devlet, milli düşünenleri üzmemelidir diye temenni ediyorum…
Selam ve saygılarımla….