Yeni Bitki Hikâyelerine devam edelim isterseniz… Bu hafta sonu çok değerli konuklarım vardı. Benim farklı lezzetleri sevdiğimi bildiklerinden gelirken hediye olarak Çerimoya getirmişler. Ben de jestlerine karşılık onlara mantarlı kinoalı pilavın da içinde olduğu bir menü hazırladım. Son-ra sofraya bakınca dedim ki; bu bir işaret olmalı. Herkes yatınca oturup bunları yazmalıyım.
Yeni tatlar benim algılarımı açıyor, ufkumu genişletiyor. Umarım sizlerin de deneyimleme fırsatınız olur.
Kinoa:
Efendim bu aralar kinoa’ ya takmış durumdayım. Evdeki herkesi kinoa ile besliyorum. Ne-den mi? Çünkü oldukça lezzetli, besleyici ve pratik. Kinoa, Chenopodioideae alt familyasından bitki. Tahıllara benzer yönleri olsa da buğdaygillerden değildir, Ispanak ve pancar gibi bitkilere daha yakındır. Mutfağımıza son dönemde girmeye başlayan kinoa aslında İnkalar tarafından yüzyıl-lar önce keşfedilmiş bir besin. Son yıllarda tüketiminin dünya çapında bu kadar artmasının en önemli sebebi ise yüksek besin değeri. Bu besin değeri öyle etkileyici ki, NASA bile kinoayı Astro-notların beslenmesinde kullanıyor. Ve bence en önemli özelliği pişmiş kinoa’nın kalori değeri aynı miktarda pişmemiş olanına göre yaklaşık üçte bir oranda daha düşük olması. Bu sebeple buğday ve pirinç gibi tahılların yerine kullanılabilecek önemli bir alternatif.
Faydaları:
• Kinoada A, B, C, D ve K vitaminleri bulunur.
• Protein açısından oldukça zengin bir bitkidir.
• Kilo korumaya ve zayıflamaya yardım eder. Lif oranı yüksek olması sebebiyle de diyet yapanlar tercih edebilir.
• HDL (iyi kolestrol) oranını sabit tutarken toplam kolestrolü düşürür.
• Demir minerali yüksektir. Kinoanın anemi hastalarının beslenme ritünlerine eklenmesi önerilir.
• Magnezyum minerali yüksektir. Magnezyum minerali sinir sisteminin aşırı duyarlılığını azaltır ve böylece ağrıları dindirir. Kronik ağrı çeken migren hastaları için oldukça faydalıdır.
• Manganez minerali yüksektir. Vücudun protein sentezleyip enerji üretmesinde etkilidir. Kemik ve sinir fonksiyonlarının gelişiminde görev alır. ,
• Glutensizdir. Kinoada glüten bulunmaz. Çölyak hastalarının rahatlıkla tüketebileceği bir besindir.
Tarifler:
Mantarlı kinoalı pilav:
1 su bardağı kinoa
200 gr. mantar
1-2 diş sarımsak
1 kaç dal iri yapraklı fesleğen
2-3 yemek kaşığı parmesan
1-2 yemek kaşığı zeytinyağı
Tereyağ
Tuz
Karabiber
Kinoaları bol suda haşlayın, süzüp beklemeye alın. Bu arada mantarları (ben bulabilirsem kestane mantarı kullanıyorum ama sevdiğiniz herhangi bir mantar türü de olur) küp küp doğrayın, sarımsak-ları kıyın. Orta ateşte biraz kavurun, sarımsak, tuz, karabiber ekleyip, mantarlar yumuşayıncaya kadar pişirin. En son fesleğen yapraklarını ilave edip şöyle bir karıştırın. Daha sonra haşladığınız kinoaları mantarların içerisine alın, iyice harmanlayın.
Ateşin üzerinden aldığınız kinoa pilavınızın içine parmesan ve tereyağını ekleyin ve tereyağı eri-yinceye kadar karıştırın. Afiyet olsun :)
Kuşkonmazlı Kinoa salatası:
Kinoa salatalarını ben kısır türevlerine benzetiyorum. Haşladıktan sonra domates, marul, Salatalık, maydanoz gibi istediğiniz malzemelerle karıştırabilirsiniz. Ben değişiklik olsun diye kuşkonmazlı tarifi veriyorum.
▪ 1 Su Bardağı Kinoa
▪ 2 Su Bardağı Su
▪ 2 Diş Sarımsak
▪ 5-6 Adet Kuşkonmaz
▪ 1 Limonun Suyu
▪ 1 Limon Rendesi
▪ 5-6 Yaprak Fesleğen
▪ Lor Peyniri
▪ Tuz Karabiber
Kuşkonmazlı kinoa salatası hazırlamak için öncelikle tencereye kinoa, kıydığınız sarımsakları ve su ekleyin. Kaynamaya başlayınca ocağın altını kısın. Tencerenin kapağı kapalı 20 dakika pişirin. Ki-noayı ocaktan alıp 5 dakika dinlendirin. Kuşkonmazları kaynar suda 5 dakika haşlayın. Salata kase-sine haşlanmış kinoa, kuşkonmaz, limon rendesi, limon suyu, zeytinyağı, tuz, karabiber, fesleğen ve lor peyniri ekleyip karıştırın.
Çerimoya:
Benim, Çerimoya’ya karşı ilgim, Mark Twain meyve hakkında; “İnsanlık tarafından bilinen en lezzetli meyve.” yorumundan kaynaklanıyor. İlk defa Fransadayken görüp uzaydan gelmiş garip bir obje edasıyla inceleyerek tatmıştım. Artık Türkiye’de rahat rahat bulunuyor hatta tarımı yapılı-yor. Eğer siz de benim gibi farkına geç vardıysanız, denk geldiğinizde fırsatı kaçırmayın.
Torpikal meyvelerden biri olan çerimoyanın anavatanı orta amerikadır. Meyve 10 metreye kadar boylanabilir ve çerimoya dışında annona adıyla da anılır. Enginar ve çilek arası bir görünüme sahip olup, lezzeti ananas ve muzun karışımını anımsatır. Çerimoya, annona cherimola bitkisinin meyvesidir. Yaprakları genelde 2-5 cm uzunluğundadır. Çoğunlukla küçük bodur ağaçlarda yetişti-rilmektedir. Meyveleri hafif ovaldir. Kabukları ve çekirdekleri zehirli olduğundan dikkatli tüketil-melidir.
Faydaları:
• Cilt için faydalıdır. Kolojen üretimini destekler.
• Oldukça güçlü bir antioksidandır.
• Tansiyonu Düşürür; meyvede bulunan önemli miktardaki potasyum, tansiyonun doğal olarak düşmesine yardımcı olur.
• Kemik sağlığını artırır. İçerdiği mineraller ile çerimoya kemik yoğunluğunu artırır.
• Bağışıklık Sistemini Güçlendirir
• İçeridiği yüksek miktardaki B6 vitamini Parkinson ve Alzheimer hastalıklarından korunmaya yardımcıdır.
• Kansere karşı etkilidir. Lif ve antioksidanlar açısından zengin olan meyvenin kolon ve karaciğer kanserini önlemeye yardımcı olduğu bildirilmiştir.
• Ateroskleroz, kalp krizi, inme ve koroner kalp hastalığı riskini düşürür.
Tarifler:
Çerimoya’nın işlenmeden yendiğinde dünyanın en lezzetli meyvelerinden biri olduğu söyleniyor. Ben farklı olarak ne yapabilirim diye düşündüm. İnternetten baktım pek bir şey bulamadım. Belki smoothie yapımında veye meyve pürelerinde kullanılabilir dedim. En sonunda muffin’e yakışacağı-nı düşündüm fena da olmadı. Umarım sizde seversiniz.
Damla’nın Çerimoya muffini :)
2 adet yumurta
Yarım su bardağından şeker
Yarım su bardağı sıvı yağ
Yarım su bardağından biraz fazla süt
2 su bardağı un
1 kabartma tozu
1 vanilya
1-2 adet çerimoya
Yumurta ve şekeri köpürene dek çırpın. Süt ve yağı ekleyerek çırpmaya devam edin. Un, vanilya, kabartma tozunu elekten geçirip ekleyin. Tamamen karıştıktan sonra çok katı olursa az miktar süt ekleyerek açabilirsiniz. Daha sonra düzgünce soyup, çekirdeklerini güzelce temizlediğiniz, çeri-moyaları ilave edin. Karışımı cupcake kağıtlarına pay edin. Önceden ısınmış fırında 170 derecede pişirin. Afiyet olsun