Devlet Bahçeli mi? Ethem Sancak mı?
Esasında bu soruya, Karun Numan Kurtulmuş’un yanıt vermesi gerekir.
Çünkü, Kadınlara yönelik şiddet ve Aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinden, bilinen adıyla “İstanbul Sözleşmesinden” çıkmamızı AKP adına savunan o, yani Kurtulmuş Numan!
Numan Kurtulmuş’un gerekçesi ise; Bu anlaşmanın eşcinselliği teşvik etmesi imiş! İstanbul Sözleşmesi, Kurtulmuş’u nasıl etkiledi, orasını anlayamadım!
Gelelim, erkek erkeğe aşklara;
“Bana Türk demeyin, utanırım. Ben Arabım” diyen Ethem Sancak, Erdoğan’a aşkını şöyle ifade ediyor;
“Ona; Anam, babam, eşim, çocuklarım feda olsun! Solcu iken Mevlana ile Şems’in arasındaki aşka anlam veremiyordum. Erdoğan’ı tanıdıktan sonra gördüm ki, böyle bir ilahi aşk iki erkek arasında olabiliyor…”
Kafamı karıştıran olay şu;
Aşk, güçlü sevgi demektir. İlahi aşk ise, Allah’a olan sevgidir, bağlılıktır.
Sancak Ethem bu aşka “İlahi Aşk” dediğine göre, bu aşkta ilah kim?
Erdoğan mı, Sancak mı? Bu ikiliden ilah çıkmayacağına göre, aralarındaki normal bir aşktan ibaret, diyebilir miyiz?
Sancak Ethem’in şunu iyi bilmesi gerek;
Yakın tarihimizde, iktidarlar eliyle zenginleşen kişi ve şirketlerden bugün ayakta kalan bir kişi bile yoktur!
Çevrenizde bana bir tane “Özal Zengini” gösterebilir misiniz?
Ama gerek aileden, gerek kendi çabasıyla, başkalarından iane kabul etmeyen zenginler hala dimdik ayaktalar. Keşke onlardan daha çok olsa…
Ya Bahçeli?
Sancak Ethem’i anladık. Erdoğan için, anasını-babasını-eşini-çocuklarını feda ediyor! Bahçeli neyini feda edecek? Çoluk yok, çocuk yok. Tek başına bir fani!
Klasik oto koleksiyonunu verse, canın yanında malın ne kıymeti var ki?
Rakibi can feda ediyor!
Bahçeli, baktı Sancak Ethem’i geçmesi çok zor, Erdoğan’a partisini feda etti! Türkeş’in zorluklarla kurduğu büyüttüğü MHP’yi götürdü, Saray’ın duvarına kulübe olarak konuşlandırdı! MHP’ye kendi ömrü kadar vade biçip, koskoca partiyi kendisinden sonra yok olmaya itti!
MHP artık genel seçimlere tek başına giremez. Girse de barajdan çıkamaz.
AKP, MHP ile ittifaktan vazgeçerse, MHP ile kim ittifak yapacak?
Yerel seçimlerde belediye başkan adayı da çıkaramıyor. Genelde yok, yerelde yok, nerede var? Sadece Saray’da!
Bahçeli’nin en son jesti muazzam idi!
Erdoğan’a değil, Erdoğan’ın seçilmemiş ve tarımı batırmış Bakanına, fındık fiyatlarıyla ilgili konuşan bir MHP Milletvekilini partiden atıverdi!
Eski Ülkücü, yeni Türkücü MHP Milletvekillerinden tek ses çıkmadı!
Bahçeli’nin, kendi önünde Atatürk’e hakaret edilmesi sırasında susması, hilafet isteyen meczuplara itiraz etmemesi, Erdoğan’a olan bağlılığının ne denli güçlü olduğunu gösteriyor.
Bahçeli’nin şu gerçeği görmesi gerek;
Erdoğan, partiyi birlikte kurduğu yol arkadaşlarını bile attı. O, kendisinden başka kimseyi düşünmez. Bahçeli, siyaseten gücünü kaybettiği an kendini Saray’ın kapısının dışında bulur. Erdoğan’ın önüne giden anketlerde durum kötü görünüyor. MHP oy kaybetmeyi sürdürdüğü an, onun yerine, tek oğlunun nikah şahitliği yaptığı kızkardeş alıverir.
Tehditle-şantajla-kasetle ortaklık yapılmayacağını herkes yakında görecek.
Siyasetin değişmez kurallarından biri; İki kişinin bildiği, sır olarak kalmaz, kalamaz…
Değerli Okurlar;
Yazının başlığının hakkını ve yanıtını vermemiz lazım;
Sakallı Ethem, aşkı uğruna canlar veriyor ama kendininkini vermiyor, çocuklarına kıyıyor ama kendi canına kıyamıyor, uyanık!
Karşılık olarak neler aldığı, arşiv meraklısı devlet memurları tarafından zaten tek-tek belgeli olarak biliniyor.
Bahçeli’nin verdiği önemli destek dışında aldığı bir şey yok. Ateşe koşan pervane gibi yanmaya koşuyor koca ülkücü!
Benim oyum Bahçeli’ye!
Aşktan mı, aldığı görev emrinden mi, orasını da ileride yazarız…
Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Temmuz 2020
Rifat Serdaroğlu