İstikrar; anlam olarak aynı kararda, biçimde sürme, kararlılık anlamlarını içeren sözcüktür. İstikrar için bize oy verin diyerek toplum önüne çıkan siyasetçi ve istikrar peşine düşen insanımız istikrarı bulabilmiş midir?..  Yandaş olarak olaya bakanlara soracak olursanız istikrar vardır. Çoğunluğu muhafazakâr olmasına rağmen olaya maddi olarak baktıklarından sizin önünüze hep ekonomi ve yapılan altyapı hizmetlerini örnek vererek savunmalarını yaparlar. Şunu düşünmezler ki üretimden değil de paradan para kazanılan bir ülkede piyasada her türlü para döner, dönmek zorundadır ama kaynağı belli değildir. Altyapı hizmetleri yapılır. Çünkü bu hizmetler ranta açıktır. Yandaşa ve masa başını tutup oturanlara kıyak çekmenin en kolay, en yasal yolu budur. Bire yapacağını üçe yaparsın. Yapar, bozar yine yapar yine bozarsın. Böylece suyun başını tutanlar sürekli milletin emeği üzerinden beslenir, doyurulur. Esas olan toplumun genelinin istikrara kavuşmasıdır. İstikrar; vatandaşların yarın ne ile karşılaşabileceğini tahmin edebilmesi ona göre davranış sergileyebilmesidir. Devleti yönetenlerin bile çizdiği zikzakları ile bizleri şaşırttığı, dün ak dediğine bugün kara dediği bir toplumda vatandaşların istikrarından söz edilebilir mi? İstikrar diye diye istikrarsızlık, istikrar haline ge(tiri)lmiştir. İstikrarsızlığın istikrar haline getirildiği bir toplumda hiç kimse kendini güven içinde hissedemez. Güvenin olmadığı yerde de istikrar sadece siyasi bir söylemdir. Yiyen yer!.. Toprağın üzerine daha fazla beton ve asfalt dökmekle övünebilirsiniz ama insanları birleştiremezsiniz. İstikrarlı bir şekilde beton ve asfalt dökenler kalplerdeki sevgiyi ve merhameti ne yazık ki aldılar. Kalpleri taşlaştırıp betonlaştırdılar. İnsanlar artık birbirlerine daha yakın değil, aksine daha uzaktır. Hz. Adem ile Hz. Havva’ya yasak olanı, vesvese vererek yediren şeytan(yılan), onların cezalandırılmalarına sebep oldu. Bir bahçeye yılanları doldurursanız çoğaldıklarında sizi rahatsız ederler. Onları kovalamaya kalktığınızda ise sizi sokarlar. Biz de bahçemize yılanları istikrarlı bir şekilde doldurduk. Şimdi ise istikrarsız bir şekilde kovalıyoruz ama bizi sokuyorlar, ısırıyorlar, bombalıyorlar, katlediyorlar. Yılanları bahçeye dolduranlar ile kovalayanlar aynı zihniyetten oldukları için başarılı olmaları çok zor. Çünkü Einstein ‘’Sorunu yaratan zihin onu çözemez." diyerek sorunu yaratan zihnin o sorunu çözmede istikrarsız kalacağını istikrarlı bir şekilde vurgulamıştır. Evet. İstikrar sadece efendilerinizindir. Mustafa Kemal ATATÜRK, Türk Milleti ile tek vücut olarak vatanı kurtarıp sizi vatana efendi yapmaya çalıştı. Anla(ya)madınız!.. Emperyalist-Siyonist-Evanjelist Küresel Çetenin yılanları içimizdeki işbirlikçileri, ‘’haşhaşileri’’ de kullanarak bu amaca engel oldular. Efendisiz yapamadınız!.. Yeni efendiler bulup onlara biat ederek kul oldunuz. Sorgulamadınız. Laik olamadınız. Allah’a kul olmak varken kula kul oldunuz. Sonuçta ne yazık ki bugünkü içimizi acıtan canımızı yakan yönetimdeki istikrarsızlığın sonuçlarını yaşıyoruz. Bu gidişle de ne yazık ki yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü ‘’Nasılsanız öyle yönetilirsiniz!..’’ Memlekette tek istikrar, her şeye rağmen ama her şeye rağmen efendilerin ahenginin bozulmamasıdır. Ancak onlar istikrar içindedir. Memleketin istikrarsızlaşması için ellerinden geleni arkalarına koymasalar bile onların kendi istikrarları hiçbir şekilde bozulmamaktadır. Çünkü onlar ‘’SAF’’tırlar ve ‘’KANDIRILDIK-ANLATILDIK’’ bahanesi ile kendilerini aklamaktadırlar. Ya siz?.. Siz kendinizi nasıl aklayacaksınız?.. İstikrara nasıl kavuşacaksınız?.. Anlayın artık: YALANCI CENNET GÖSTERİYORLAR BİZE... SAHİCİ CEHENNEMDE YAKMAK İÇİN!..