Biraz karışık bir hikaye bu… Haberlerde iki satırla yer aldı ve bazı yazarlar değindi ama dahası var. Tek bir olay bazen büyük resmi görmemize yardımcı olur. Flynn meselesine bu gözle bakınız. Emekli general Michael Flynn, 33 yıl Amerikan ordusunda en üst düzey istihbarat görevlerinde bulundu.. Afganistan ve Irak savaşlarında aktif rol aldı. 2016 Kasım’ında Trump’ın Milli Güvenlik Danışmanlığına atandı.. 2017 Şubat ayında yasalara aykırı davranışlarından ötürü Beyaz Saray’daki işine son verildi. Suçlamalar arasında Rus diplomatların sınırdışı edildiği dönemde Rus büyükelçisi ile temasları ve yasal yükümlülüklerine aykırı şekilde Türk hükümeti için yürüttüğü lobi faaliyetleri vardı. 15 Temmuz’da darbe destekçisi beyanları basında yer aldı. 15 Temmuz’dan 2 ay sonra AKP bağlantılı bir şirketle halkla ilişkiler ve lobi hizmeti için kontrat yaptı! Flynn’in Türk hükümeti için yaptığı lobi çalışmalarında eski FBI çalışanlarına, üst düzey istihbarat görevlisi emekli bir amirale ve bir davranış analiz firmasına ödeme yaptığı ortaya çıktı. Kontrat yaptığı firma Ekim Alptekin’in sahibi olduğu Hollanda merkezli İnovo BV adlı bir firmaydı. Türk hükümeti için halkla ilişkiler ve lobi hizmetleri karşılığında 530 bin dolar ücret almıştı. Alptekin, Ağustos ayında Michael Flynn ile kontrat imzalamış ve Eylül 2016’da Enerji Bakanı Berat Albayrak ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu Flynn ile New York’ta buluşturmuştu. Ekim Alptekin kim? Birçok küresel kuruluşla ilişkili biri. Hükümetle çalışan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) Başkanı. Türk-Amerikan İş Konseyi’nin de başkanı. Bu ‘Konsey’ doğrudan AKP ile çalışıyor. TÜSİAD üyesi. Arnavutluk fahri konsolosu.. Sadece 40 yaşında mültimilyarder bir işadamı. Türkiye Hollanda ve ABD’de havacılıktan turizme, emlak ve inşaat sektörüne kadar faaliyet gösteren birçok şirketin kurucusu ve ortağı. 2013 yılında Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’ne seçilen isimlerden biri.. Aynı zamanda 2013 Gezi Parkı olayları sırasında muhalif yayın yapan Artı 1 kanalı için para sağlayan isim. CHP’den Erdoğan Toprak’ın yönlendirmesiyle bu kanalın finansını Ekim Alptekin’in adamları Altan Ertürk ve Mehmet Karasu üstlenmişti. Mehmet Karasu, Ekim Alptekin ile İnşaat şirketlerinde ortaktı… Altan Ertürk ise Ekim Alptekin adına hareket ediyordu. Ekim Alptekin’e ait olan serveti ve şirketleri, kendi serveti ve şirketi gibi iş dünyasına yansıtıyordu. İlginç olan bunca zengin görünen bu isimler, Kartal Kule adını taktıkları inşaat projelerinde mal sahiplerine tapularını zamanında teslim edemediler. Kartal Kule’den ofis ve daire alıp parasını ödeyenlere ipotekli tapu verildi. Artı 1 TV’de ise dik duruş gösteren ve olayların perde arkasını irdeleyen kanalın Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu işten atıldı, yerine Can Dündar Genel Yayın Yönetmeni koltuğuna oturtuldu. ‘Muhalif kanal’ Artı 1, 17/25 Aralık yolsuzluk tapelerini ilk yayına sokan kanaldı. Can Dündar’lı Artı 1; FETÖ’nün Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili tüm ses kayıtlarını büyük tanıtımlar yaparak yayınladı. FETÖ mahkum olunca kanal ışık hızıyla kapandı. Recep Tayyip Erdoğan’a FETÖ kasetleri ile muhalefet eden kanalın patronu Ekim Alptekin şu anda TABA Başkanı olarak Erdoğan’ın ABD ziyaretlerini organize ediyor! Ekim Alptekin’in ilişkide olduğu Amerikalı istihbaratçı Michael Flynn de 15 Temmuz’da darbeyi alkışlamıştı.. 2 ay sonra Türkiye adına Fethullah Gülen’e karşı kampanya çalışması için Alptekin’le anlaşmıştı… Gazeteci Yılmaz Polat, ‘530 bin dolar örtülü ödenekten mi’ başlıklı yazısında “Flynn’ın şirketi bu ücret karşılığında Fethullah Gülen’i soruşturacak ve bir video hazırlayacaktı. Ancak video tamamlanamadı. Flynn sadece ‘The Hill’ internet sitesinde Gülen’le ilgili bir yazı yazdı ve karşılığında sözleşme Kasım ayında sona ermeden önce 530 bin dolar aldı. ABD’de yazılan yazılarda, yapılan yorumlarda 530 bin doların Türk Hükümeti’nden çıktığı belirtiliyor.” diyor. Olayların görünmeyen kısmını ve kişilerini görebildiğimiz ölçüde gerçekleri anlama şansına sahip oluruz. Hiçbir şey göründüğü gibi değil ve son derece karmaşık.. Türk milleti böylesi karışık bir dönemde umarız böylesi arapsaçı ilişkileri tartıp biçecek ferasete sahiptir. Birçok siyasi aktörün kargayı kılavuz aldığı ve yeşile tapındığını ve ‘aynı pisliğin laciverdi’ olduklarını bilir. Türk milleti bu karmaşık ilişkileri çözdüğü oranda güçlenecektir. Banu AVAR 16.03.2017