Çanakkale Kent Konseyi seçimleri yılan hikayesine döndü.
Burada her türlü entrika ve ayak oyunları var.
Bunlar ,Çanakkale Ruhu' na hiç yakışmıyor.
Şimdi seçim var...
HDP karargâhı gibi kullanılan ve CHP'nin arka bahçesi imajı oluşan bu kuruluş ,ilk defa kentlinin sahip çıkmasıyla gerçek gündemine dönmüş olacak.
Kısaca; Kent Konseyi Başkan ve Yürütme kurulunun görev süresi 18 Ekim 2016 tarihinde bitti.
Genel Kurulu bir ironi olarak 17 Aralık'ta yapma kararı alınmış ve daha önceki genel kurullara katılmayanlar bu genel kurula katılamazlar,diye anti demokratik bir karar alınmış.
Buna itiraz edince, İbişler yeni uyandı, diye kentliye hakaretler de edildi.
Derneklerin yarısı kent konseyinden dışlandı.
Bu hukuksuzluğa itiraz edildi.
Mahkeme kararlarıyla itirazlar kabul edildi. Dernekler oy kullanır hale geldi.
İşgalci güç, bir türlü genel kurulu toplamıyordu.
Bunun üzerine, İç İşleri Bakanlığı'na müracaat edildi.
Gelen müfettişlerin kararı üzerine Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ,seçimli genel kurulu toplama ilânını verdi.
Yönetim ,bunun üzerine istifa etti.
Zaten 18 Ekim'den beri yok hükmünde olan yönetim, 17 Aralık için Hazirun listesine 29 Çalışma grubunu delege yazarken sırf seçim kazanmak için şimdi 47 Çalışma grubu yazılmıştır..
Bunu yapanlar Belediye Başkanı'nın adamlarıdır.
Hiç çalışması olmayan hayali çalışma grupları yazmak ,Çanakkale adına hiç yakışmadı.
Bunu CHP'li Belediye ve CHP teşkilatları nasıl kabul ederler.
Sandık iradesine bu müdahaleye nasıl göz yumarlar anlamakta zorluk çekmekteyim.
Bu durum pilavcı için normal olabilir ama, ne Nejat Önder'e ne de Celal Karakaş'a yakışmadı.
Referandum sonuçlarını yerden yere vuran sizler bu kanunsuzluğu içinize nasıl sindireceksiniz.
Yoksa 1946 seçimleri gibi," açık oy gizli tasnif " yapsak, daha mı iyi olur?
Ülke yönetimine talip Ana Muhalefet Partisi'nin bu uygulaması kendi jargonlarına hiç uymamıştır.
Son sözüm; lütfen ayak oyunlarından vaz geçin ve demokrat olun!