Çanakkale Kent Konseyi seçimleri yapılarak işgalci zihniyete ,Kent Konseyi paydaşlarınca son verildi.
18 Ekim 2016 tarihinde görev süresi dolan ve türlü ayak oyunlarıyla nihayet 22 Nisan 2017 tarihinde yapılan Kent Konseyi seçimleriyle Çanakkale Demokrasi Güçleri başarıya ulaşmış oldu.
Seçimlerde, Engin Kandemir arkasında saf tutan 216 kişi ilk defa 11 saatlik uzun maratonda salonu terketmeyerek başarıyı yakaladı.
Kent Konseyi Seçimleri neden çok önemliydi?
Çünkü, Başkan ve Yürütme kurulu anti demokratik bir tavır içindeydi. Kentliye İbişler anca uyandı, diye hakaret etmişlerdi.
Genel seçimlerde HDP'nin arka bahçesi gibi çalışmışlardı.
HDP sever Pilavcı ve bir avuç yandaşı Kent Konseyini istedikleri gibi yönetiyordu.
On yıllık bir dönemde, çok az bir çalışma ve çok gürültülü bir tavırla çalışıyorlardı.
Kentin gelişmesini okuyamadılar.
Çapsız ve kifayetsiz kişiler,Kentin sesi olmaları gereken bir çok olayda sus pus oldular.
Bir de siz oy kullanamazsınız tavrı ortaya çıkınca kentli buna tahammül edemedi ve sivil bir platform oluşturarak bu gidişe dur ,demek zorunda kaldı.
Yerel iktidar olan CHP' nin ne İl Başkanı ne de İlçe Başkanı bu dönemde inisiyatif alamadı. Çünkü başat güç olan Pilavcı , bu meselelerde bu nezih arkadaşlarımıza danışma ihtiyacı bile hissetmedi.
Seküler CHP'liler ,HDP'liler ve Belediye Görevlileriyle Kent Konseyini yönetiyorlardı.
Halkın gözü önünde yapılan bu çalışmalar ,kentte infial yarattı.
Bunu ,Pilavcı ve yandaşları göremedi.
Görüştüğümüz bir çok CHP'li arkadaş da bu durumdan şikayetçiydi.
O arkadaşların arzusu da bu yöndeydi.
İşte burada; Pilavcı ve yandaşları, HDP bir grup oldu.
Karşılarında da : Gerçek CHP'liler, Atatürkçüler, Gerçek Ülkücüler( sahteleri karşı saftaydı), Milli Görüşçüler, AK Partililer, MHP'liler,DSP'liler, Saadet Partililer, Meslek Odaları, Cami Dernekleri, Spor Kulüpleri,Hemşehri Dernekleri,
İki Ana Sendika grupları ve benim gibi kentle hemhal olan ve kentte güzel şeylerin olmasını isteyen bağımsız düşünceli arkadaşların sayesinde kentimizin geleceğini düşünen kişiler vardı.
Bu seçimde; CHP İl Başkanı Nejat Önder ve merkez İlçe Başkanı Celal Karakaş'ın olmaması veya daha doğru tabirle Pilavcı tarafından dışlanması da bizim işimizi kolaylaştırmış oldu.
Bu anlamda Pilavcı'ya da çok teşekkür ederiz.
Kendine aşırı güveni ve" ben her şeyim" tavrının kentte bir karşılığının olmadığını bize gösterdiği için müteşekkiriz.
Seçim sonuçlarının açık ara oluşması,demokrasinin bir zaferidir.
İnanmış bir kitle karşısında kimsenin duramayacağını göstermiştir.
Pilavcı'nın konuşmasındaki bazı çarpıtma ve noksanlıklar da cevap verilmemesiyle suhuletle geçilmiştir.
Genel Kurul disiplini için olumsuz iki tavır da Divan Başkanı Sayın İsmet Akıncı'nın sakin duruşuyla geçilmiştir.
İşte ,tüm olumsuzluklara rağmen uzun maraton başarıyla bitmiştir.
Engin Kandemir ve Yürütme Kuruluna başarılar dileriz.
Tabii ki yapacakları güzel şeyleri alkışlarız. Yalnız yapacakları yanlışlarda da en acımasız eleştirileri benim yapacağımın bilinmesini isterim.
Bu vesileyle güzel bir geçişin olmasını sağlayan başta Timur Ay olmak üzere İsmet Akıncı' ya, yürütme kurulu üyelerine,siyasi parti temsilcilerine,sendikalara tüm katılanlara çok teşekkür ederim.
Benimle birlikte olan, Kadir YAVAŞ, Ahmet Yurttakal,Mehmet Karakoyunlu,Mehmet Baydemir, Musa YILDIRIM ' a çok teşekkür ederim.
Erol Güngör Hocamızın vefatının 34. Yılında rahmet ve minnetle anıyoruz.
Erol Güngör Hocamız gibi, yakın döneme damga vuracak ve değerlendirebilecek bir değer gelmedi.
Bu zirveye kimse yaklaşamadı.
Onu aşamadı...
Maziyi Atiye taşıyacak köprü olma özelliği olan bir aydındı.
O geçilemedi.
Bu şartlardaki üniversitelerde de ben şahsen geleceği kanaatinde değilim.
Bence , Ömer Seyfettin Hatkoy ,nasıl çok çok erken kaybedildiyse Erol Güngör de öyle bir kayıptır.
Bu günkü fikri sığlığımızın temel sebeplerinden birisi de bu kayıptır.
24 Nisan 1983 yılında kaybettiğimiz Hocamızın
durağı cennet olsun.