Balkan Kargaşası Bize Koca Devletimizi Kaybettirmişti. Ortaşark Kargaşasında Acaba Neyi Kaybedeceğiz? İngiliz, Rus ve Fransızların kışkırtması sonucu Balkanlar ,kaynayan kazan gibi olmuştu. Komitacılar ,Türk ve müslüman köylerine girerek bin bir işkence ve zulüm yapıyor. Bu işte hep Osmanlı suçlu bulunuyordu. İngilizler ,Osmanlı toprak bütünlüğünü savunmaktan vaz geçmiş ve Ruslarla anlaşmışlardı. 31 Ağustos 1907 tarihinde Saint Petersburg kentinde bir " Anglo- Rus" Antlaşması imzalanacaktı. İngiltere adına Büyükelçi Sir Edward Grey ve Rusya adına Alexander Petroviç İsvolsky' in imzaladıkları bu antlaşma 23 Eylül 1907 günü İngiltere Kralı Edward tarafından onaylanarak tarihi İngiliz - Rus çekişmesi sona erecekti. Bu durum, Osmanlı'da duyulunca en başta Jöntürkler tepki göstermiştir. Balkanlar meselesinde büyük devletlerin Kayyum atamaları olacak ve zamanla Balkanlar elden çıkacak görüşü, hakim olacaktı.  Sonunda bu tepkinin haksız olmadığı ortaya çıkacaktı. 9-10 Haziran 1908 yılında Estonya'da Tallinn şehri yakınlarında Reval'de ,İngiltere Kralı VII.Edward ve Rus Çarı II. Nikola buluşmuşlardı . Burada alınan kararlar Osmanlı'nın tarih sahnesinden çekilmesinin başlangıcı oldu.  1911- 1912 İtalyan, 1912-1913 Balkan Savaşları 1914-1918 I. Dünya Savaşı,15 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlıların İzmir'e çıkmasıyla başlayan Kurtuluş Savaşı ve nihayet 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşmasıyla kurulan yeni devletimiz Türkiye Cumhuriyeti. Benim merak ettiğim. Batılı devletler , toplantı ve paylaşım hesaplarını günümüzde nerelerde yapmaktadırlar.? Bizim bu faaliyetlerden haberimiz var mı? Bu konuda, MİT, Milli Savunma Bakanlığı, Dış İşleri Bakanlığı, GKB, BB,CB ne gibi tedbirler almaktadır.? Ayrıca Türk Üniversiteleri bu konularda ne düşünmektedir.? Türkiye'nin aydın ve dinamik güçleri bu konularda ne demektedir? Hep bunları düşünmekteyim. Siz ne düşünmektesiniz? Evimizde rahat uyuyabilecek miyiz? Gelecek nesilleri ne gibi sorunlar beklemektedir? Bu soruların cevaplarını bilen varsa çok mutlu oluruz. 25 Eylül Referandumu için bizim kırmızı çizgimiz var mı? Yeniden milli bir seferberlik şart mı? Yoksa, sürü olmaya devam mı? Düşünmeye devam... Bilgi edinmeniz dileğiyle... Çanakkale' de Anıtlar Emin Çölaşan bir Çanakkale yazısı yazmış ama yanlış bilgi üzerine yazmış. İşte doğrusu. 12 Eylül'ün Çanakkale' ye tek faydası bu anıtların yapılması olmuştur. Bunlar: 1-Conk Bayırı'n da beş tane. 2- Kanlı Sırt'ta bir tane. 3- Küçük Arıburnu'nda bir tane. 4- Büyük Arıburnu'nda bir tane.( gündeme gelen bu anıt) 5-Kemal Yeri'nde bir tane. 6- Damakçılık Bayırı'nda bir tane. 7- Büyük Kemikli Burnu'nda bir tane. 8- Karakol Dağı, Kireç Tepe' de bir tane. 9- Yusufçuk Tepe'de üç tane. Olmak üzere, Kuzey Bölgesi'nde yapılmıştır. İlk önce, kimselerin gitmediği Anafartalar bölgesindekiler, bakıma alınmak için temizlendi. Taş kalitesini artırmak ve daha uzun ömürlü olması için bir çalışma başlatılmıştır. Tabii, eleştirilecekse neden turizm sezonuna denk getirildi,eleştirisi yapılabilir. Ancak Çanakkale' de inşaat sezonu nisan- ekim arasıdır. Kış sezonunda bu yerlerde çalışılmaz. Bu anıtların olduğu yerler ancak bu dönemde tamir edilebilir . Ha! Tam grupların geldiği dönemde Cumartesi- Pazar da dahil gürültü yapılması olumsuz bir izlenim oluşturuyordu.  İşin bitmesi için de yoğun bir çalışma içinde olmak zorundaydılar.  Yapılan çalışmalar, çok kaba bir çalışma ,diye yorumlanmış ki taş işçiliğinin daha güzel ve sessiz nasıl yapılırın bir örneğini göstersinler ki biz de öğrenelim. Ha! Atatürk maskı kırıldı. Bir daha konmayacak kaygısının da takipçisiyiz. Biz de devamlı takibimizi sürdürüyoruz. Bu olayı gündeme getirmek güzel ,ancak bakış açısı yanlış. Bu asparagas haber gibi olmuş. Emin Çölaşan'a da yakışmamış. Bu anıtlar 1984 ve 1985 yıllarında bitirildi. Uzun süre bakımı yapılmadı.  Şimdi hemen hepsi yeniden aslına uygun ve daha kalıcı yapılacak.  Bunun yıkıldı, yapılmayacak gibi haber yapılması yanlış.  Önce ,Yusufçuk Tepe' deki üç anıt temizlendi. O zaman bir tenkidinizi göremedik. Ne oluyor?  Dediğinizi duymadık. Diğerleri ,daha sonra taş temizliğine tabi tutuldu.  Şimdi çalışmalar sürmekte. Bunlar yok edildi.  Bakın ne yapmışlar ,gibi haber yapılması çok yanlış.  İş bittiği zaman ne yazacaksınız. Çok ayıp. Hiç yakıştıramadım. Alan Başkanlığı, ilk defa güzel şeyler olsun, diye canla başla çalışıyor. Daha güzel projeler de hayata geçecektir,derim. Asıl soru şimdi. İktidar dışında, ana muhalefetin,Yarımada'ya çakılı bir çivisi var mı? Emin Çölaşan cevap verirse çok mutlu oluruz. Tarsus Belediyesi, Nusrat'ı alıp sahiplendi. Zeytinburnu Belediyesi, Soğanlı Dere Şehitliğini yaptı. Kocaeli Valiliği, Kesikdere Şehitliğini yaptı. Elazığ Belediyesi, Erler Bucağı bölgesine, Sakarya İlk Adım Derneği ,Anafartalar Bölgesine 34. Alay Şehitliği yapmak için çalışıyor. İşte şimdi bir soru daha: 26 Aralık 2016 tarihinde Çanakkale Belediyesi ' ne dilekçe ile müracaat ettim. Konu: Atatürk'ün komutanları da olan Şehit 15 Alay Komutanımızın isimleri Çanakkale sokak, cadde,park ve meydanlarında yaşasın. Bunun için bir Belediye Meclis kararı alınsın,dedik. Altı ayı geçti.  Bir yazıyı bile meclise getiremediniz. Yerel yönetim kime hizmet eder,ben hala öğrenebilmiş değilim. Bilen varsa söylesinde öğrenelim. Bilgi edinmeniz dileğiyle...