Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

YENİ PARTİ KURACAKLARA

Önce genel kabul görmüş doğruları yazalım; -Siyasette ve ülke yönetiminde mucizelere ve hayal içinde yaşayanlara yer yoktur. Kim var diyorsa, bilin ki yalan söylüyordur. -Siyaset, mümkün olanı bilime ve akla dayalı planlayarak en kısa zamanda ve en faydalı bir şekilde yapabilme sanatıdır. -Siyaset, akıl-inanç-danışma-cesaret ve fedakârlık ister. Zamanınızdan, ailenizden, paranızdan, ömrünüzden yapacağınız fedakârlıkları milletinizin emrine vermektir. -Siyasetçiler o toplumun içinden çıkan kişilerdir. Ne hepsi mükemmeldir ne hepsi kötüdür. Siyasetçilerin eğitim seviyeleri arttıkça iyilerin sayısı da doğru orantılı olarak artar. -Milletle kavga ederek, küçümseyerek siyaset yapılamaz. Milletin hassasiyetlerine ve taleplerine duyarlı olacaksınız. Değişim, kalkınma, demokratik bilince erişme, eğitim ve kültür seviyesindeki artış bir gecede olmaz. Önemli olan doğru hedefleri Türk Milletinin önüne koymak, paylaşmak ve onun desteğini alarak hizmet edebilmektir… 2017 yılında Türkiye Gerçekleri; -15 yıllık AKP iktidarında, zaten yarım yamalak olan demokrasimiz kilit altına alınmıştır. -Hukuk Devleti-Anayasa teminatı-Cumhuriyet değerleri-TBMM ve Sosyal Devlet rafa kaldırılmıştır. -Ülke, Olağanüstü Hal adı altında tek adam yönetimine devredilmiştir. -Ülke siyasi partiler tarafından değil, her biri organize suç şebekesi olan tarikat ve cemaatler eliyle idare edilmektedir. -Kişi hak ve özgürlükleri, basın özgürlüğü, gösteri-yürüyüş hakkı-iş ve işçi güvencesi-sendikal haklar sadece isim olarak vardır. -Türkiye’nin barış ve dostluk içinde olduğu ülke sayısı bir elin parmaklarından azdır. Türkiye yanlış dış politikalar sebebiyle, Ortadoğu bataklığında debelenmektedir. -Yalnızlaşan Türkiye’nin ekonomik durumu maalesef bıçak sırtındadır. En ufak bir dış ekonomik müdahalede, krizler tırmanışa geçecek ve saklanamaz hale gelecektir. -Eğitim “Milli” olmaktan çıkarılmış, sıkmabaş ilkokula kadar indirilmiş, tarikatlar eğitime müdahale eder hale gelmiş, Milli andımız kaldırılmış, Arap milliyetçiliği özendirilir olmuştur. Her okul İmam Hatip haline dönüştürülmektedir. -Sağlık ve Sosyal Güvenlikte, oy hesabıyla yapılan palyatif uygulamalar bütçeyi çökertme noktasına getirmiştir. -Türk Ordusunun Komuta Heyeti esir alınmıştır. Askeri okullar, askeri hastaneler kapatılmış, Türk Ordusu kaynağı kurutulan kof bir ağaç haline getirilmiştir. Bu şartlarda kimler yeni parti kurmalı ve Türk Milletine umut olmalıdır; -Türkiye’yi bu hale düşüren mevcut liderlerin daha düne kadar emrinde çalışanlar, tüm bu kötülükler yapılırken sesini çıkarmayıp, koltuklarında oturup maaş almaya, başını sallamaya devam eden omurgasızlar, koltuklarından edilince, partilerinden atılınca feryat etmeye başlayanların kuracakları parti hiçbir derde deva olmaz, bölünmeyi arttırmaktan başka! -Türkiye’de siyasi sorumluluk üstlenmiş, Cumhurbaşkanlığı-Başbakanlık-Bakanlık-TBMM Başkanlığı ve Başkan Vekilliği-Milletvekilliği yapmış fakat AKP uygulamaları için bir tek beyanat vermemiş, tek satır yazmamış, aksine AKP dümenine su taşıyıp servet sahibi olmuş, çocuğunun nikah şahidi olarak Başbademi göstermiş “Siyaset Çakallarının” kuracakları veya kurulacak bir partiye katıldıkları siyasi hareket ülkeye yapılacak en büyük kötülük olur. İnsana sormazlar mı, madem ülkeye verecek bir hizmetin vardı, bugüne kadar neden vermedin? Niçin susup sindin? -Türkiye, yetişmiş insan cennetidir. Kendi uzmanlık alanında dünyadaki muhataplarıyla rahatlıkla boy ölçüşebilecek aydın-dürüst-Türk Milletini ve Türk Vatanını seven yüzbinlerce gence sahiptir. Gönlü ülkeye hizmet sevdasıyla dolu bu gençleri bir araya getirecek bir halk hareketinin başarı şansı çok yüksektir. -Türk Tarihi geldiğimiz bu noktada Sayın Kılıçdaroğlu’na çok önemli bir görev yüklemiştir. 2019 Mart’ında yapılacak yerel seçimler, 2019 Kasım’ında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerine Türk Milleti mutlaka ama mutlaka “Kuvayı Milliye” ruhuyla, birleşerek gitmelidir. Bu büyük birleşmeyi Kılıçdaroğlu yapmalıdır. (Aynen “Adalet” yürüyüşünde olduğu gibi) Gerekiyorsa 2019 seçimlerine parti bayrakları kullanılmadan, sadece Türk Bayrakları altında gidilmelidir. Kurulacak onarım hükümetinin programı, adayları ve süresi şimdiden belirlenmeli ve Türk Milleti ile paylaşılmalıdır. Belli bir dönem (Örneğin 3 sene) görev yapacak bu Kuvayı Milliye Hareketi yeni ve çağdaş anayasa, siyasi partiler kanunu, seçim kanunu, TBMM’ye etkin denetim yetkisi veren ve kuvvetler ayrılığını kesin sınırlarla belirten TBMM İçtüzüğü ve ilgili yasalar çıkarılmalı, ekonomik reformlar Türk Milleti ile paylaşılarak yapılmalı, dünya ile barışılmalı, her türlü teröre karşı el ve gönül birliği sağlanmalı ve üzerimizdeki sis bulutları ve uğursuzluk perdesi yırtılıp atılmalıdır. Devlet sistemi yeniden işler hale getirilince, elbette ki yeni bir seçime gidilmeli ve şeffaf-dürüst bir seçimle Türk Milletinin kararına başvurulmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde ister mevcut partilerle ister dünün kaşalotlarının kuracağı partilerle 2019 seçimlerine gidilsin, kimse diktatörün bileğini bükemez. Not; Bu konuda gerek bilgi gerek örgütlenme gerekse insan envanteri açısından her türlü desteği karşılıksız olarak vermeye hazır olduğumuzun bilinmesini isterim. Haydi benim güzel ve cesur Türk Milletim, ayağa kalk ve kaderine el koy… Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Temmuz 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 06 Temmuz 2017 - Perşembe
Rıfat SERDAROĞLU

YENİ PARTİ KURACAKLARA

Önce genel kabul görmüş doğruları yazalım; -Siyasette ve ülke yönetiminde mucizelere ve hayal içinde yaşayanlara yer yoktur. Kim var diyorsa, bilin ki yalan söylüyordur. -Siyaset, mümkün olanı bilime ve akla dayalı planlayarak en kısa zamanda ve en faydalı bir şekilde yapabilme sanatıdır. -Siyaset, akıl-inanç-danışma-cesaret ve fedakârlık ister. Zamanınızdan, ailenizden, paranızdan, ömrünüzden yapacağınız fedakârlıkları milletinizin emrine vermektir. -Siyasetçiler o toplumun içinden çıkan kişilerdir. Ne hepsi mükemmeldir ne hepsi kötüdür. Siyasetçilerin eğitim seviyeleri arttıkça iyilerin sayısı da doğru orantılı olarak artar. -Milletle kavga ederek, küçümseyerek siyaset yapılamaz. Milletin hassasiyetlerine ve taleplerine duyarlı olacaksınız. Değişim, kalkınma, demokratik bilince erişme, eğitim ve kültür seviyesindeki artış bir gecede olmaz. Önemli olan doğru hedefleri Türk Milletinin önüne koymak, paylaşmak ve onun desteğini alarak hizmet edebilmektir…

2017 yılında Türkiye Gerçekleri; -15 yıllık AKP iktidarında, zaten yarım yamalak olan demokrasimiz kilit altına alınmıştır. -Hukuk Devleti-Anayasa teminatı-Cumhuriyet değerleri-TBMM ve Sosyal Devlet rafa kaldırılmıştır. -Ülke, Olağanüstü Hal adı altında tek adam yönetimine devredilmiştir. -Ülke siyasi partiler tarafından değil, her biri organize suç şebekesi olan tarikat ve cemaatler eliyle idare edilmektedir. -Kişi hak ve özgürlükleri, basın özgürlüğü, gösteri-yürüyüş hakkı-iş ve işçi güvencesi-sendikal haklar sadece isim olarak vardır. -Türkiye’nin barış ve dostluk içinde olduğu ülke sayısı bir elin parmaklarından azdır. Türkiye yanlış dış politikalar sebebiyle, Ortadoğu bataklığında debelenmektedir. -Yalnızlaşan Türkiye’nin ekonomik durumu maalesef bıçak sırtındadır. En ufak bir dış ekonomik müdahalede, krizler tırmanışa geçecek ve saklanamaz hale gelecektir. -Eğitim “Milli” olmaktan çıkarılmış, sıkmabaş ilkokula kadar indirilmiş, tarikatlar

eğitime müdahale eder hale gelmiş, Milli andımız kaldırılmış, Arap milliyetçiliği özendirilir olmuştur. Her okul İmam Hatip haline dönüştürülmektedir. -Sağlık ve Sosyal Güvenlikte, oy hesabıyla yapılan palyatif uygulamalar bütçeyi çökertme noktasına getirmiştir. -Türk Ordusunun Komuta Heyeti esir alınmıştır. Askeri okullar, askeri hastaneler kapatılmış, Türk Ordusu kaynağı kurutulan kof bir ağaç haline getirilmiştir.

Bu şartlarda kimler yeni parti kurmalı ve Türk Milletine umut olmalıdır; -Türkiye’yi bu hale düşüren mevcut liderlerin daha düne kadar emrinde çalışanlar, tüm bu kötülükler yapılırken sesini çıkarmayıp, koltuklarında oturup maaş almaya, başını sallamaya devam eden omurgasızlar, koltuklarından edilince, partilerinden atılınca feryat etmeye başlayanların kuracakları parti hiçbir derde deva olmaz, bölünmeyi arttırmaktan başka! -Türkiye’de siyasi sorumluluk üstlenmiş, Cumhurbaşkanlığı-Başbakanlık-Bakanlık-TBMM Başkanlığı ve Başkan Vekilliği-Milletvekilliği yapmış fakat AKP uygulamaları için bir tek beyanat vermemiş, tek satır yazmamış, aksine AKP dümenine su taşıyıp servet sahibi olmuş, çocuğunun nikah şahidi olarak Başbademi göstermiş “Siyaset Çakallarının” kuracakları veya kurulacak bir partiye katıldıkları siyasi hareket ülkeye yapılacak en büyük kötülük olur. İnsana sormazlar mı, madem ülkeye verecek bir hizmetin vardı, bugüne kadar neden vermedin? Niçin susup sindin? -Türkiye, yetişmiş insan cennetidir. Kendi uzmanlık alanında dünyadaki muhataplarıyla rahatlıkla boy ölçüşebilecek aydın-dürüst-Türk Milletini ve Türk Vatanını seven yüzbinlerce gence sahiptir. Gönlü ülkeye hizmet sevdasıyla dolu bu gençleri bir araya getirecek bir halk hareketinin başarı şansı çok yüksektir. -Türk Tarihi geldiğimiz bu noktada Sayın Kılıçdaroğlu’na çok önemli bir görev yüklemiştir. 2019 Mart’ında yapılacak yerel seçimler, 2019 Kasım’ında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerine Türk Milleti mutlaka ama mutlaka “Kuvayı Milliye” ruhuyla, birleşerek gitmelidir. Bu büyük birleşmeyi Kılıçdaroğlu yapmalıdır. (Aynen “Adalet” yürüyüşünde olduğu gibi) Gerekiyorsa 2019 seçimlerine parti bayrakları kullanılmadan, sadece Türk Bayrakları altında gidilmelidir. Kurulacak onarım hükümetinin programı, adayları ve süresi şimdiden belirlenmeli ve Türk Milleti ile paylaşılmalıdır. Belli bir dönem (Örneğin 3 sene) görev yapacak bu Kuvayı Milliye Hareketi yeni ve çağdaş anayasa, siyasi partiler kanunu, seçim kanunu, TBMM’ye etkin denetim yetkisi veren ve kuvvetler ayrılığını kesin sınırlarla belirten TBMM

İçtüzüğü ve ilgili yasalar çıkarılmalı, ekonomik reformlar Türk Milleti ile paylaşılarak yapılmalı, dünya ile barışılmalı, her türlü teröre karşı el ve gönül birliği sağlanmalı ve üzerimizdeki sis bulutları ve uğursuzluk perdesi yırtılıp atılmalıdır. Devlet sistemi yeniden işler hale getirilince, elbette ki yeni bir seçime gidilmeli ve şeffaf-dürüst bir seçimle Türk Milletinin kararına başvurulmalıdır.

Bu yapılmadığı takdirde ister mevcut partilerle ister dünün kaşalotlarının kuracağı partilerle 2019 seçimlerine gidilsin, kimse diktatörün bileğini bükemez.

Not; Bu konuda gerek bilgi gerek örgütlenme gerekse insan envanteri açısından her türlü desteği karşılıksız olarak vermeye hazır olduğumuzun bilinmesini isterim. Haydi benim güzel ve cesur Türk Milletim, ayağa kalk ve kaderine el koy…

Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Temmuz 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.