Zamanın Hükümeti, Erzurum’a bir yazı gönderir; Yazı muhtarlara kadar dağıtılır. “Kışın soğuk geçeceği tahmin edilmektedir. Isınmak için kullandığınız yakıtın cinsini, kod numarasını ve stok durumunu acilen bildirin!” Köy muhtarlarından biri Ankara’ya şöyle bir cevap yazar; “Yakıtımız pohtir… Kod numarası yohtir… Stokumuz ise çohtir…” Vali, Muhtar’a niye böyle bir yanıt yazdığını sorar? Muhtar; Vali Paşa sen daha yenisin. Ben Ankara’ya derim ki; biz kendi bokumuz içinde yaşar gideriz, sakın ola ki bize karışmayasınız. Ankara bu işe karışırsa elimizdeki boku alır, yakıt gelene kadar yaz gelir, köy soğuktan telef olur gider…
Hele 16 senedir ülkeyi “tek başına” istediği gibi yöneten AKP Hükümetleri, el attıkları her konuda başarısızlığa uğrayınca iyice huysuzlaştı! Tıpkı Seyfi Dursunoğlu’nun tiplemesi “Huysuz Virjin” gibi oldu! Huysuz Virjin çok tahammülsüz bir kadındır. Herkese yüz vermeyen, ömür boyunca bir eş aramış ama bulamamış. Yaşına göre makyaj yapmıyor giyinmiyor, edepsizliğiyle çevresini sindirmiş biri! Huysuz, frapan giyinir ve kendi suçlarını da başkalarına yıkar ve sonunda hep haklı çıktığını zorla da olsa kabul ettiren tipik cazgır mahalle karısı gibidir…
Seyfi Dursunoğlu’nun yarattığı bu karakteri ben AKP önderliğine benzetirim. Bir farkla ki Huysuz Virjin bunların yanında çok masum kalır…
AKP önderliği, hiç utanmadan sıkılmadan CHP Genel Başkanına soruyor; “Söylesene YPG’nin bir terör örgütü olduğunu söylesene, hadi hemen söyle!” Halbuki, YPG’nin terör örgütü olduğu defalarca söylendi! Şimdi bir defa daha söylensin, söylenmesine ama kime ne faydası olacak? Sorulması gereken soru şudur; “Eyy AKP önderliği! Siz YPG’yi neden beslediniz? Niçin büyümesine, güçlenmesine izin verdiniz? Peşmergelerin ağır silahlarıyla, araçlarıyla, PKK bayrakları, Öcalan posterleriyle Türkiye’den geçmesine neden izin verdiniz? Örgüt Lideri Salih Müslim’i, Ankara’da “Devlet Başkanı” gibi neden karşıladınız?
AKP önderliği “Demokrasi ve Hukuk Devleti” sözlerini sürekli kullanır! Ama uyar mı? Huysuz Virjin sözünü tutar, bunlar tutmaz. Son günlerdeki davranışlarıyla ilgili bir örnek verelim; 01 Şubat 2018 tarihinde TBMM Genel Kurulunda 690-694 ve 696 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameler görüşüldü. AKP tarafından verilen değişiklik önergeleriyle birlikte kabul edildi…
Anayasa ve TBMM İçtüzüğü bu konuda ne emreder? “Anayasa madde 122 ve TBMM İçtüzüğü madde 128, KHK’nın aynı gün Resmî Gazetede yayınlanıp TBMM’ye gönderilmesini ve EN GEÇ OTUZ GÜN içinde görüşülmesini emreder…”
Peki, “Hukuk Devleti ve Anayasayı” dilinden düşürmeyen AKP ne yaptı? 690 Sayılı KHK; Resmî Gazete Yayın Tarihi; 29 Nisan 2017. TBMM’de kanunlaşıp RG’de yayınlandığı tarih; 1.Şubat 2018 Kanunlaşması için geçen süre; 283 GÜN
694 Sayılı KHK’nın TBMM’de görüşülüp yasalaşması için geçen süre; 151 GÜN 696 Sayılı KHK’nın TBMM’de görüşülüp yasalaşması için geçen süre; 37 GÜN
Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devleti ise; Anayasa ve Yasalar her kurumu ve herkesi bağlar ve mutlaka uyulmalıdır. Aksi davranış suçtur. Hiç kimse kaynağını Anayasa ve Yasalardan almayan bir yetki kullanamaz. Eğer AKP önderliğine göre Türkiye bir çadır devleti ise iktidar elbette ki istediğini yapar. O zaman da ülkeyi ister AKP önderliği yönetsin ister Huysuz Virjin yönetsin, hiç farketmez…
Sağlık ve başarı dileklerimle 05 Şubat 2018 Rifat Serdaroğlu