Çanakkale Haber

Bünyamin Nami Tonka
Köşe Yazarı
Bünyamin Nami Tonka
 

Mehmet İsmail'in Şiirleri Üzerine...

Mehmet İsmail'in şiirleri üzerine,20 Asrın ortalarında,Rus Şiiri'nin en büyük üstadlarından Yevgeni Yevtuşenko' nun bir değerlendirmesi. Mehmet İsmail'e çok teşekkürler... Altmışıncı iller Rus şerinin son zirvesi ve belkesiz o nesilin en qüdretli şairi Yevgeni Yevtuşenko da dünyasını deyişdi ve belece çox çalxantılı ve şöhretli bir çağın son vaqonunun son işıqları da zaman döngesinde sönüb gözden itdi. Moskvada oxuduğum 1970-ci illerin evvellerinde Yegeni Yevtuşenkonun şöhreti zirve nöqtesine ulaşmışdı. Onunla Moskvada Ali Edebiyat kurslarında tanış olacaqdım. Seminar rehberimiz A.Mejirov (Y.Yevtuşenko ile aralarında çox ilginc olaylar baş vermesine baxmayaraq (Hetta bir-birilerinin heyat yoldaşlarını boşandıqdan sonra evlenmelerine qeder!) bir-birilerine istedad baxımından çox bağlı idiler.Ve A.Mejirov bizim arzumuzla seminarların birine Yevgeni Yevtuşenkonu devet edecekdi.Yevtuşenko polemiye açıq bir adamdı. Hetta O.Süleymenovla bağlı dediyi “Oljasın rus dilinde yazması doğru deyil, dil südden, sümükden gelir,Oljas kazax olduğu üçün rus dilinde yazdığı şeirlerde başarılı ola bilmir” iradına etiraz edecekdim.Amma Yevtuşenko “bu, menim fikrimdi ve bu fikrimi heç de höküm kimi söylemedim,-deye cavablayacaqdı… Dostum M.Sinelnikovla son illerdeki her görüşümüzde söhbet dönüb, dolanıb mütleq Y.Yevtuşenkonun üzerine gelirdi.Sanki üreyimize nese dammış kimi bu ilin Ocaq ayında Mişa ile Ankara görüşümüzün uzun bir gece söhbeti yene de Y.Yevtuşenkodan olacaqdı. Haqqımda bir çox önemli rus şairlerin meqaleleri var.Onların içerisinde qısa ve anlamı bakımından Y.Yevtuşenkonun “Aman teklik elinden” poemama yazdığı ön söz ferqli bir yere sahibir.O poemamı rus diline evvelce L.Latınin, sonra da Y.Kuznetsov tercüme etmişdi.L.Latıninin tercümesine ön sözü Y.Yevtuşenko yazmışdı.(Tebii ki, ön söz teşebbüsü menim yox, L.Latıninin idi.)Elyazması hele de arxivimde qalır. Böyük senetkarların xetti yaxşı olmaz deyirler,Y.Yevtuşenkonun misalında bu fikirde gerçeklik payının olduğu şeksizdir.Dama-dama defter kağızına yazılmış bu ön sözün el yazması qar üstünde serçe izini xatırladırdı.Amma söhbet xettin yox, menanın gözelliyinden gedir.Sonralar yazı poemamın tercümesi ile birlikde “Knijnoye obozrenie” ve “Lit.Azerbaycan” jurnalında çap olunacaqdı. Y.Yevtuenkoya Tanrıdan rehmnet dileyir ve yazmış olduğu az ve öz sözü paylaşıram: “...Ana-qoyun-alma, Memmed İsmayılın şerinin menevi-exlaqi-hikmet mifinin esasını teşkil eden üç esas heyati amil. Torpağın derin qatlarından çıxan eyni kökün birbirinden ayrılmaz üç gelişme nöqtesi..Sanki geriye dönmesi imkansız üç qarşılıqsız tesirinin, müqeddes kederin qarşısında ehtişamlı görünmek duygusundan çekindiyinden poemada edebi memari baxımdan artıq elementlere rastlamaq mümkün deyil. Poemanı folklor numunesi adlandırmaq doğru olmazdı, ama o, folklordan ayrı deyil. Eser acı göz yaşlarıyla yazılmış, amma bu göz yaşları yanağa deyil, birbaşa üreye axır. Yevgeni Yevtuşenko Kadim Dosttan Bir Mesaj Gerçek Dost, Mehmet İsmail'den ,onun şiiri ve şahsiyeti üzerine yaptığımız değerlendirmeye bir cevap... Bilgi edinmeniz dileğiyle... Aziz dostum,Bünyamin Bey,  Her zaman olduğu gibi yine kendin de yücedesin,düşüncelerin de.  Aradan tamı tamına 21 sene geçti. İlk karşılaştığımız ve birlikte çalıştığımız günlerden ama bu zaman zarfında "Türk Dünyasına kara sevdan ve Türk Dünyasının her köşesinden olan insanlar büyük sevgin" hiç değişmedi. Bana olan büyük saygı ve sevgiye göre bir daha teşekkür ederim. Men bu sevgiyi şahsım adına değil de Türk dünyası adına kabul ediyorum ve seninle dostluğumdan gurur duyuyorum...
Ekleme Tarihi: 06 Nisan 2017 - Perşembe
Bünyamin Nami Tonka

Mehmet İsmail'in Şiirleri Üzerine...

Mehmet İsmail'in şiirleri üzerine,20 Asrın ortalarında,Rus Şiiri'nin en büyük üstadlarından Yevgeni Yevtuşenko' nun bir değerlendirmesi.
Mehmet İsmail'e çok teşekkürler...

Altmışıncı iller Rus şerinin son zirvesi ve belkesiz o nesilin en qüdretli şairi Yevgeni Yevtuşenko da dünyasını deyişdi ve belece çox çalxantılı ve şöhretli bir çağın son vaqonunun son işıqları da zaman döngesinde sönüb gözden itdi. Moskvada oxuduğum 1970-ci illerin evvellerinde Yegeni Yevtuşenkonun şöhreti zirve nöqtesine ulaşmışdı.
Onunla Moskvada Ali Edebiyat kurslarında tanış olacaqdım. Seminar rehberimiz A.Mejirov (Y.Yevtuşenko ile aralarında çox ilginc olaylar baş vermesine baxmayaraq (Hetta bir-birilerinin heyat yoldaşlarını boşandıqdan sonra evlenmelerine qeder!) bir-birilerine istedad baxımından çox bağlı idiler.Ve A.Mejirov bizim arzumuzla seminarların birine Yevgeni Yevtuşenkonu devet edecekdi.Yevtuşenko polemiye açıq bir adamdı. Hetta O.Süleymenovla bağlı dediyi “Oljasın rus dilinde yazması doğru deyil, dil südden, sümükden gelir,Oljas kazax olduğu üçün rus dilinde yazdığı şeirlerde başarılı ola bilmir” iradına etiraz edecekdim.Amma Yevtuşenko “bu, menim fikrimdi ve bu fikrimi heç de höküm kimi söylemedim,-deye cavablayacaqdı…
Dostum M.Sinelnikovla son illerdeki her görüşümüzde söhbet dönüb, dolanıb mütleq Y.Yevtuşenkonun üzerine gelirdi.Sanki üreyimize nese dammış kimi bu ilin Ocaq ayında Mişa ile Ankara görüşümüzün uzun bir gece söhbeti yene de Y.Yevtuşenkodan olacaqdı.
Haqqımda bir çox önemli rus şairlerin meqaleleri var.Onların içerisinde qısa ve anlamı bakımından Y.Yevtuşenkonun “Aman teklik elinden” poemama yazdığı ön söz ferqli bir yere sahibir.O poemamı rus diline evvelce L.Latınin, sonra da Y.Kuznetsov tercüme etmişdi.L.Latıninin tercümesine ön sözü Y.Yevtuşenko yazmışdı.(Tebii ki, ön söz teşebbüsü menim yox, L.Latıninin idi.)Elyazması hele de arxivimde qalır. Böyük senetkarların xetti yaxşı olmaz deyirler,Y.Yevtuşenkonun misalında bu fikirde gerçeklik payının olduğu şeksizdir.Dama-dama defter kağızına yazılmış bu ön sözün el yazması qar üstünde serçe izini xatırladırdı.Amma söhbet xettin yox, menanın gözelliyinden gedir.Sonralar yazı poemamın tercümesi ile birlikde “Knijnoye obozrenie” ve “Lit.Azerbaycan” jurnalında çap olunacaqdı.
Y.Yevtuenkoya Tanrıdan rehmnet dileyir ve yazmış olduğu az ve öz sözü paylaşıram:
“...Ana-qoyun-alma, Memmed İsmayılın şerinin menevi-exlaqi-hikmet mifinin esasını teşkil eden üç esas heyati amil. Torpağın derin qatlarından çıxan eyni kökün birbirinden ayrılmaz üç gelişme nöqtesi..Sanki geriye dönmesi imkansız üç qarşılıqsız tesirinin, müqeddes kederin qarşısında ehtişamlı görünmek duygusundan çekindiyinden poemada edebi memari baxımdan artıq elementlere rastlamaq mümkün deyil. Poemanı folklor numunesi adlandırmaq doğru olmazdı, ama o, folklordan ayrı deyil. Eser acı göz yaşlarıyla yazılmış, amma bu göz yaşları yanağa deyil, birbaşa üreye axır.
Yevgeni Yevtuşenko

Kadim Dosttan Bir Mesaj

Gerçek Dost, Mehmet İsmail'den ,onun şiiri ve şahsiyeti üzerine yaptığımız değerlendirmeye bir cevap...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...

Aziz dostum,Bünyamin Bey, 
Her zaman olduğu gibi yine kendin de yücedesin,düşüncelerin de. 
Aradan tamı tamına 21 sene geçti.
İlk karşılaştığımız ve birlikte çalıştığımız günlerden ama bu zaman zarfında "Türk Dünyasına kara sevdan ve Türk Dünyasının her köşesinden olan insanlar büyük sevgin" hiç değişmedi.
Bana olan büyük saygı ve sevgiye göre bir daha teşekkür ederim.
Men bu sevgiyi şahsım adına değil de Türk dünyası adına kabul ediyorum ve seninle dostluğumdan gurur duyuyorum...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.