Kazım Karabekir Paşa, Mustafa Kemal' e " Doğu'da çeşitli adlar altında bir takım teşekküller başlamıştır.
Medeni Alem'in dikkat nazarını çekmeye çalışan yurtseverlerden de faydalanabiliriz.
İstanbul'daki milli blok ve diğer yerlerdeki bu gibi kuruluşlardan sonraları faydalanmak kabil olur." demiş ve kendisini ,ordunun başına geçmek üzere,Anadolu'ya davet etmişti.
Tabi burada Ali İhsan Sabis Paşa'nın milli bir duruş göstermeleri için daha önce yöneticilere gönderdiği telgrafların da etkisi vardı.
İşte Şişli'deki evde yapılan görüşmelerden birisinde dile getirilen bir husus daha vardı.
" Günler geçtikçe daha önce alınan karar gereği Vahdettin'i öldürmekle ,hükümeti düşürmekle esaslı bir netice alınamazdı. Nihayet yeni hükümet yeni hükümdar da düşman süngülerinin karşısında bulunmak vaziyetinden kurtulamayacaktı." Bu işten vazgeçildi.
Yine bir görüşmesinde İsmet Bey'e " hiçbir sıfat ve yetki sahibi olmaksızın Anadolu'ya geçmek ve orada milleti uyandırarak kurtulma çarelerini aramak için en elverişli bölge, beni oraya götürecek en kolay yol hangisi olabilir" diye sormuştu.
Paşa üstü kapalı ne yapmak istediğini söylemiş ama daima bir belirsizlik içinde kalmayı tercih etmişti.
O'nun kararına göre;
" O, yoksul Türk Milleti'nin,teşkilâtsız ve başsız olarak bu yola girdiğini, kendi kendine bazı şeyler yapabildiğini görmüş, iyi bir yol gösterici arkasında bu milletin en güç işleri başarabileceğine inanmıştı. Bu yol gösterici de kendisi olabilirdi."
Münasip bir zamanda Anadolu'ya geçmek ve halkı uyandırmak üzere kararını verdi.
Yine bu dönemde onu sevmeyenlerde vardı.
19 Nisan 1919 tarihli İkdam Gezetesi' nde ,bir kararname ile rütbe düzeltmeleri yapılacağı ve Padişah'ın onayından sonra Mustafa Kemal Paşa' nın rütbesinin Albaylığa indirileceği yazılıydı.
Ancak Padişah'ın Paşa'ya güveni tamdı.
İşte bu dönemde iki farklı gelişme oldu.
1- İngiliz İstihbarat Yüzbaşısı Hayland'ın 28 Şubat 1919 tarihli raporunda bir çok kişinin İstanbul'dan sürülmesini istenmektedir. Bu listede ,Mustafa Kemal Paşa ile Kazım Karabekir Paşa' nın ve İsmet Bey'in de adları vardır.
Bu bilgi de Paşa tarafından sürekli değerlendirilmekte ve tedbiri elden bırakmamaktadır.
2- Tevfik Paşa kabinesi 3 Mart 1919 tarihinde istifa etti.
Yerine 4 Mart 1919 tarihinde Padişahın kız kardeşi Mediha Sultanla evli Damat Ferit Paşa Sadrazam olarak atanmıştı.
Padişah önceleri bu kişileri şeytan olarak niteliyordu.
Zamanla en makbul insanlar bunlar oldu.
Damat Ferit Paşa' nın var olma sebebi Padişahın Eniştesi olmasından başka bir şey değildi.
Çok silik bir şahsiyetti.
Padişah gelişmeler karşısında aile muhabbetiyle daha da samimi bir duruşla Damat Ferit' in arkasında duruyordu.
Devlet bir uçurumun kenarına gidiyordu.
Bu durumu gören ve cesur bir tavır sergileyen Şeyhül İslam Haydar-ı zade İbrahim Efendi'nin
" Eski sadrazamlar,Padişahı uğruna kendilerini feda ediyorlardı.Efendimiz, Sadrazam uğruna
nefs-i Şahanenizi feda ediyorsunuz." diye uyarmasına rağmen Padişah,Damat Ferit Paşa' dan vazgeçmiyordu .
1.Dünya Savaşı propaganda kartı...