Çanakkale Haber

Dr. İzzet Akın TÜTÜNCÜLER
Köşe Yazarı
Dr. İzzet Akın TÜTÜNCÜLER
 

1 Mayıslar, Emeğin Karşılığının Değer Kaybı! ve Çanakkale Belediyesi’nden Güzel Bir Tablo

1 Mayıslar, Emeğin Karşılığının Değer Kaybı! ve Çanakkale Belediyesi’nden Güzel Bir Tablo ve elbette ki sevgilim elbet elini kolunu sallaya sallaya dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle; işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet… Nazım Hikmet Ran Ben bu yazıda işçi tulumuyla gezen hürriyetten değil, işçi tulumu içindeki emekçilerimizin refahının ne durumda olduğunu ve nereye gittiğini hatta sosyal devlet olan başka ülkelerde durumun ne olduğunu yaşadığım bir olayla anlatmak istiyorum. Çalışan üreten, alın teri döken, evine ekmek götürmeye uğraşan çoluk çocuğunun ve ailesinin geçimi için çabalayan herkesin 1 Mayıs’ını daha yaklaşırken kutlamış olayım. Bugün ülke genelindeki durumumuzla ilgili bir sorunu ve Çanakkale Belediyesi özelinde bir başarıyı anlatacağım. Son iki senedir yurtdışına çıkma fırsatı buluyorum. Orada çoğu zaman oturduğumuz kafelerde ya da durduğumuz benzinliklerde işçiler iş güvenliği elbiseleri üzerlerinde mola verip çay kahve içiyorlardı. Burada değinmek istediğim şey bizim çalışanlarımızın mola vermesi vermemesi değil. Eminim ki her kurumda insanlara dinlenmesi için gereken olanaklar tanınıyor!!! , demek isterdim ama 2012 senesinden beri işyeri hekimliği de yaparken çalıştığım pek çok kurumun çalışanlarına verdikleri molayı zaman kaybı olarak gördüklerini bizzat deneyimledim. Tuvalet molalarının bile saate bağlanmaya çalışıldığı firmalar gördüm. Neyse konumuza gelelim 2023 senesinin baharında asgari ücret 12 bin tl civarındayken Çanakkale’deki kalabalık kahve dükkânlarından birinde sabah erken saatte kahve sırasında iş güveliği elbiseleri üzerinde dışarıda çalıştığı firmanın arabasını da gördüğüm bir emekçiyle sırada önlü arkalı duruyorduk. Hızlıca kahvesini alan dışarı çıkıyordu. Önümdeki emekçi kardeşim “1 poğaça” diyerek dolaptan bir şeyler gösterdi ve ödemeye para uzatırken kasiyer 30 tl olduğunu söyleyince “tamam kalsın o zaman” diyerek vazgeçti. Belli ki kahvaltı yapacaktı gidip daha uygun bir yerden almak zorunda kaldı. Bu kafeden poğaça alsaydı 400 poğaçanın toplamı bir asgari ücrete denk geliyordu geçen sene. O zamanlar fırınlardaysa poğaçalar 5 tl’ydi. Yani asgari ücretin 2400 poğaça aldığı bir dönemdeydik. Şimdi poğaçalar fırınlarda 15 tl yani 1200 poğaça alınıyor paramızın erimesindeki faciyaya da işaret etmek değil derdim. Nasıl olsa internette her yer böyle hesaplarla dolu. O günden yaklaşık 15 gün sonra tekrar bir Avrupa ülkesine gittiğimizde turistlerin ve bizim de oturduğumuz kafelere işçilerin iş elbiseleriyle oturup mola verip dinlendiğini gördüm. Ve bu iki olayın üst üste binmesi ülkemizde emeğin ne kadar ucuz olduğunu bir kez daha içimi yakarak gösterdi. Demek istediğim çalışanların fırınlardan değil turistik kafelerden bir şeyler alıp mola verebilmesiydi. Burada bana diyebilirsiniz ki hesaplar keyfi, alınacak kafeye ya da fırına göre değişebilir. Kesinlikle haklısınız ama yurtdışındaki emekçi ülkesindeki turistle aynı mekânlarda mola verebiliyor. Bizim ülkemizde ise çalışan ve işveren arasındaki uçurum her geçen gün artıyor. Bahsetmek istediğim bir diğer olay ise Çanakkale Belediyesi’ne ait çöp toplama araçlarını yaklaşık bir aydır Dardanos’ta şaşkınlıkla izlemem. Çünkü dünya standardında bir iş çıkarıyorlar. Çalışan sağlığı konusunda inanılmaz bir görüntü var. Belediyeye hizmet veren firmanın çalışanlarında iş ayakkabısı, iş eldivenleri (az önce konuşarak yakından da baktım kaliteli) ve hepsinden önemlisi Baret var. Çok şık çok güvenli ve çok profesyonel. Çalışanların ağır sanayide “bile terletiyor rahatsız ediyor” diye baret takmadığı göz önünde bulundurulunca bu çalışan sağlığı için mükemmel bir davranış. Teşekkürler…
Ekleme Tarihi: 26 Nisan 2024 - Cuma
Dr. İzzet Akın TÜTÜNCÜLER

1 Mayıslar, Emeğin Karşılığının Değer Kaybı! ve Çanakkale Belediyesi’nden Güzel Bir Tablo

1 Mayıslar, Emeğin Karşılığının Değer Kaybı! ve Çanakkale Belediyesi’nden Güzel Bir Tablo ve elbette ki sevgilim elbet elini kolunu sallaya sallaya dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle; işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet… Nazım Hikmet Ran Ben bu yazıda işçi tulumuyla gezen hürriyetten değil, işçi tulumu içindeki emekçilerimizin refahının ne durumda olduğunu ve nereye gittiğini hatta sosyal devlet olan başka ülkelerde durumun ne olduğunu yaşadığım bir olayla anlatmak istiyorum. Çalışan üreten, alın teri döken, evine ekmek götürmeye uğraşan çoluk çocuğunun ve ailesinin geçimi için çabalayan herkesin 1 Mayıs’ını daha yaklaşırken kutlamış olayım. Bugün ülke genelindeki durumumuzla ilgili bir sorunu ve Çanakkale Belediyesi özelinde bir başarıyı anlatacağım. Son iki senedir yurtdışına çıkma fırsatı buluyorum. Orada çoğu zaman oturduğumuz kafelerde ya da durduğumuz benzinliklerde işçiler iş güvenliği elbiseleri üzerlerinde mola verip çay kahve içiyorlardı. Burada değinmek istediğim şey bizim çalışanlarımızın mola vermesi vermemesi değil. Eminim ki her kurumda insanlara dinlenmesi için gereken olanaklar tanınıyor!!! , demek isterdim ama 2012 senesinden beri işyeri hekimliği de yaparken çalıştığım pek çok kurumun çalışanlarına verdikleri molayı zaman kaybı olarak gördüklerini bizzat deneyimledim. Tuvalet molalarının bile saate bağlanmaya çalışıldığı firmalar gördüm. Neyse konumuza gelelim 2023 senesinin baharında asgari ücret 12 bin tl civarındayken Çanakkale’deki kalabalık kahve dükkânlarından birinde sabah erken saatte kahve sırasında iş güveliği elbiseleri üzerinde dışarıda çalıştığı firmanın arabasını da gördüğüm bir emekçiyle sırada önlü arkalı duruyorduk. Hızlıca kahvesini alan dışarı çıkıyordu. Önümdeki emekçi kardeşim “1 poğaça” diyerek dolaptan bir şeyler gösterdi ve ödemeye para uzatırken kasiyer 30 tl olduğunu söyleyince “tamam kalsın o zaman” diyerek vazgeçti. Belli ki kahvaltı yapacaktı gidip daha uygun bir yerden almak zorunda kaldı. Bu kafeden poğaça alsaydı 400 poğaçanın toplamı bir asgari ücrete denk geliyordu geçen sene. O zamanlar fırınlardaysa poğaçalar 5 tl’ydi. Yani asgari ücretin 2400 poğaça aldığı bir dönemdeydik. Şimdi poğaçalar fırınlarda 15 tl yani 1200 poğaça alınıyor paramızın erimesindeki faciyaya da işaret etmek değil derdim. Nasıl olsa internette her yer böyle hesaplarla dolu. O günden yaklaşık 15 gün sonra tekrar bir Avrupa ülkesine gittiğimizde turistlerin ve bizim de oturduğumuz kafelere işçilerin iş elbiseleriyle oturup mola verip dinlendiğini gördüm. Ve bu iki olayın üst üste binmesi ülkemizde emeğin ne kadar ucuz olduğunu bir kez daha içimi yakarak gösterdi. Demek istediğim çalışanların fırınlardan değil turistik kafelerden bir şeyler alıp mola verebilmesiydi. Burada bana diyebilirsiniz ki hesaplar keyfi, alınacak kafeye ya da fırına göre değişebilir. Kesinlikle haklısınız ama yurtdışındaki emekçi ülkesindeki turistle aynı mekânlarda mola verebiliyor. Bizim ülkemizde ise çalışan ve işveren arasındaki uçurum her geçen gün artıyor. Bahsetmek istediğim bir diğer olay ise Çanakkale Belediyesi’ne ait çöp toplama araçlarını yaklaşık bir aydır Dardanos’ta şaşkınlıkla izlemem. Çünkü dünya standardında bir iş çıkarıyorlar. Çalışan sağlığı konusunda inanılmaz bir görüntü var. Belediyeye hizmet veren firmanın çalışanlarında iş ayakkabısı, iş eldivenleri (az önce konuşarak yakından da baktım kaliteli) ve hepsinden önemlisi Baret var. Çok şık çok güvenli ve çok profesyonel. Çalışanların ağır sanayide “bile terletiyor rahatsız ediyor” diye baret takmadığı göz önünde bulundurulunca bu çalışan sağlığı için mükemmel bir davranış. Teşekkürler…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.