8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın, Cumhurbaşkanı seçilmesi de sancılı olmuştu.. Hem kendi partisi yani Anavatan Partisi içinde, hem de muhalefet tarafından çokca eleştirilmişti.. Hatta bazı partiler Cumhurbaşkanlığını “boykot” etmişlerdi. Seçilmeden önce “ Özal cumhurbaşkanı seçilirse istifa edeceğim” diyen rahmetli Murat Sökmenoğlu sözünde durmuş ve milletvekilliğinden istifa etmişti.. Esas büyük “protesto”, 25 sene önce, 18 Mart 1990 tarihinde yaşandı..Özal’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin üzerinden sadece 4,5 ay geçmişti.. Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılını kutladığımız bugünlerde bir kez daha 25 yıl öncesine döndüm.. Ve şu ana kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başına gelmeyen bir olayı, Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden 4,5 ay sonra başına gelen bir olayı hatırladım.. Çanakkale Zaferi’nin 75. Yıldönümü törenleri için bu ile giden Cumhurbaşkanı Turgut Özal, “planlı bir protesto” eyleminden habersizdi.. Çanakkale’nin SHP’li Belediye Başkanı İsmail Özay, Çanakkale Şehitleri anma törenine katılmak üzere karayoluyla gelen 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı karşılamak üzere il sınırına gitmedi.. Özay’ın bu tavrı, törenler sırasında bir şeyler yaşanacağının ilk işareti olmuştu. Belediye Başkanı, Ayağa Kalkmadı.. Başkan Özay, ertesi gün düzenlenen törenlerde ise “planını” uygulamaya koydu…Cumhurbaşkanı Turgut Özal tören alanına girerken ayağa kalmayarak protesto etti.. İlk kez böyle bir eylemle karşılaşan Özal şeref tribünündeki yerine otururken, Ercan Vuralhan ve bazı milletvekilleri Başkan Özay’ın yanına giderek, “ Ayağa Kalksana” diye uyardı. Ercan Vuralhan, “ İstiklal Marşı çalacak, ayağa kalkacak mısın?” diye sordu.. Ancak Belediye Başkanı İsmail Özay yerinden kıpırdamadı.. SHP’li İsmail Özay, partisinin Turgut Özal’a karşı uyguladığı boykotu, ilk kez en sert biçimde gösteren kişi oldu.. Cumhurbaşkanı Özal’ı, Selamlamadı.. Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay, “Özal’ın Cumhurbaşkanlığını Protesto” planını, adım adım uygulamaya koyuyordu.. Cumhurbaşkanını karşılamayan Özay, ayağa da kalkmamıştı.. Sıra 3. Aşamaya gelmişti.. SHP’li Belediye Başkanı ismaail özay, tören konuşmasını yapmak üzere kürsüye çağrıldı..Özay, konuşmasına “ Sayın Başbakan, Sayın Bakanlar” diyerek başladı. Başbakan Yıldırım Akbulut ve katılan bakanları selamlayan İsmail Özay, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı yok saydı ve ismini anmadı.. Planın 3. aşaması.. “Özal’ın arkasında halk desteği yok..” Şeref tribünü yeni bir şaşkınlık yaşarken, Başkan İsmail Özay, Özal’ın gözlerinin içine baka, baka “ Halkın desteği ile gelmeyenler tarihin karanlığında boğulacaktır” diye konuşmasına devam etti: “ Çanakkale Savaşı’nı kazanan, ne o sıralarda sarayda oturan padişahtır, ne de halifedir. Halktır, halk..75 yıl sonra bize Çanakkale Zaferini bir şeyi çok iyi anımsatmaktadır. Halkının desteğini almadan halkı adına karar verenler, ulusun kaderini belirlemeye çalışanlar, verdikleri o kararların ağırlığı altında ezilmeye, tarihin karanlıklarından yok olmaya mahkumdurlar..” (Turgut Özal’ı TBMM seçmişti.. CHP’li Başkan Özay ise Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesini istiyordu. Aradan 25 sene geçtikten sonra CHP’li Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay’ın istediği oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı halk seçti.. İsmail Özay yaşıyorsa ne düşünüyordu merak ediyorum..) Belediye Başkanı İsmail Özay’ın bu sözleri töreni izleyenler Çanakkaleliler tarafından uzun uzun alkışlandı. Ancak Çanakkale şehir meydanında kurulan şeref tribünde oturan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, bakan ve milletvekilleri üzerinde soğuk bir duş etkisi yarattı.. Ve Başkan Özay’ı kimse alkışlamadı.. Çanlar, İsmail Özay İçin Çalmaya Başladı.. Şeref tribününde önce “mırıldanma” sonra da ANAP Milletvekillerinden Başkan İsmail Özay’a “ayıptır, ayıp” sesleri yükseldi.... Özal yanında oturan Başbakan Yıldırım Akbulut’a eğilerek bir şeyler söyledi.. Tepki çeken konuşmasını tamamlayarak şeref tribünündeki yerine dönen Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay bir sürprizle karşılaştı..Koruma polisleri Belediye Başkanı İsmail Özay’ın yerine acele ile Milli Savunma Bakanı Sefa Giray’ın eşini oturtmuşlardı. Başkan Özal, ayakta kaldı, gururu kırılmıştı. Tören alanını terk etmeyi düşündü. Bu sırada bir zabıta memurunun getirdiği sandalyeyi alarak uzak bir köşeye oturdu İsmail Özay’ın ardından kürsüye gelen Milli Savunma Bakanı Sefa Giray, SHP’li belediye başkanına ilk tepki gösteren bakan oldu. Giray, konuşmasında belediye başkanının çirkin bir politika yaptığını, nifak sokmaya çalıştığını iddia etti. Bakan Giray şeref tribününden coşkulu bir alkış aldı. Yerine dönereken de ilk olarak Başbakan Yıldırım Akbulut tarafından iki yanağından öpülerek kutlandı.. Daha sonra da sıraya giren ANAP’lılar, Bakan Sefa Giray’ı öpücük yağmuruna tuttu. Özay, kürsüye çıkartılmadı.. 4,5 ay sonra ilk kez bu kadar sert bir boykotla karşılaşan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıktığında çok sinirliydi.. Özal’ın arkasında Çanakkale Valisi ile Garnizon Komutanı duruyordu. Onların yanında Çanakkale halkının da temsil edilmesi gerektiğini düşünen Belediye Başkanı İsmail Özay, kürsünün yanına giderek Vali Muzaffer Ecemiş’ten kürsüye çıkmak istediğini söyledi. Ancak vali aynı kanaatte değildi.. “Cumhurbaşkanı’nın olduğu protokollerde, böyle temsil ediliyor” diyerek Belediye Başkanı Özay’ı uzaklaştırdı. Özal: “Soyu kırık..” Törenin başından beri suratı asılan ve çok sinirli olduğu gözlerden kaçmayan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, tören konuşmasında Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay’ı isim vermeden, “soyu kırık” olarak tanımladı.. “ Marksizim ve Komünizm teslim bayrağını çekti. Ancak bizde hala bu fikriyatından vazgeçmeyen insanlar var. Ama birkaç soyu kırık çıksa da bu millet onlara hiç yüz vermeyecektir.” Özal içini boşaltmıştı.. Ancak siniri geçmemişti..Kürsüden iner inmez, Başbakan Yıldırım Akbulut’a, Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay’ın görevden alınması talimatını verdi.. ANAP’lı milletvekillerine göre de belediye başkanının “ işi bitmişti ”.. Nitekim öyle de oldu. İktidar hiç vakit kaybetmedi.. Çanakkale Valisi Muzaffer Ecemiş aynı gün İçişleri Bakanlığı’na bir yazı yazarak, İsmail Özay’ın geçici olarak belediye başkanlığı görevinden alınmasını istedi..Vali Muzaffer Ecemiş görevden alınma yazısını da Başbakan Akbulut onuruna verilen Türk Sanat Müziği konseri sırasında imzaladı Aynı Gün Gece Yarısı Görevden Alındı.. Saatler aynı gün yani 18 Mart 1990 gece yarısını gösterdiğinde siyasi polisler Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay’ın evine giderek görevden alındığına ilişkin yazıyı tebliğ ettiler.. Bu sırada konserin keyfini çıkartan Başbakan Yıldırım Akbulut salondan çıkarken şunları söylüyordu: - Belediye Başkanı Görevden Alınacak mı? - Alınacak - Gerekçesi, Cumhurbaşkanına hakaret mi? - Başka işleri de var. Onu savcı tesbit edecek. Evet, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı, “arkasında “ halk desteği” olmamakla suçlayan, ayağa kalkmayarak saygısızlık yapan”, SHP’li Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay’ın defteri dürülmüştü.. Pazar günü olmasına rağmen, Çanakkale Valiliği ile İçişleri Bakanlığı arasında kurulan faks köprüsü ile halkın seçtiği Belediye Başkanı İsmail Özay 4 saat içinde görevinden alınmıştı.. İsmail Özay’la Özel Röpörtaj.. Peki ama belediye başkanı cephesinde neler yaşanıyordu.. Buna nasıl karar vermişti, SHP genel merkezinin ve Genel Başkan Erdal İnönü’nün haberi var mıydı, neden böyle yapmıştı ve nasıl planlamıştı?.... Gazetecilik dürtüsü bunu açığa çıkartmayı gerektiriyordu. İşte bu nedenle aynı gün gece yarısından sonra açığa alınan Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay’ın evindeydim.. Cumhurbaşkanı’nı Halk Seçmeli.. 20 Mart 1990 Salı günü Sabah Gazetesi manşetinden yayınlanan röpörtajımda, bir gecede başkanlık koltuğu giden, eski Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay kendisine yönelttiğim sorulara şu cevapları vermişti: “— Cumhurbaşkanı seçilme yöntemini beğenmedim. Bu konuda partimin politikasını tutarlı buluyorum. Bir kere Cumhurbaşkanı’nı karşılamaya gitme zorunluluğu yok. Daha önemli işlerim vardı.. Bu konuşmamı sansasyon olsun, diye yapmadım. Olayların bu kadar gelişeceğini düşünmedim.Özal’a yüklenmek için konuşmadım.Özal’ı hedef almak için yapmadım. 18 Mart’ın politize edilerek kutlanması yanlıştı.. Sayın Özal geldiği zaman herkes ayağa kalktı. Nezakat kaideleri benim de ayağa kalkmamı gerektirir ve kalktım. İsteyerek mi, istemeyerek mi kalktım, o ayrı bir konu. Fakat erken oturdum çok uzun ayakta kalmanın yağcılık olacağını düşündüm. Hiçbir yasada tören konuşmalarında, sayın cumhurbaşkanı ile başlanır, saygılarımla biter diye kaide yok..” Çanakkale Savaşlarının 100. Yıldönümünde, bu günlerde “ Soyu kırıklar ” yerine, “soy kırım” iddiaları ile boğuşuyoruz.. Bu yazıyı, Şehitlerimiz üzerinden siyasete yapılmasına karşı çıktığım için ve siyasete alet edilmelerinden duyduğum üzüntü nedeniyle yazdım.. Artık anlama sırası sizde...