Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki basın locasından, bir kez daha milletvekili yemin töreni izliyorum..
1970’li yılların sonundan bu yana, televizyon ekranlarından değil, bizzat yerinden izlediğim yemin törenlerinin sayısını unuttum.
Ancak bu defa, ne yalan söyleyeyim,önümüzdeki yasama yılında yaşanacakları düşündükçe endişelendim, ülkemizin geleceği açısından ise korktum..
Neden mi? Anlatayım..
Saat tam 14.30’da basın locasına geldiğimde, genel kurul salonundaki yeni milletvekilleri birbirlerini kutluyordu. Genel kurul salonuna ilk kez ayak basan milletvekilleri, seyircilere ayrılan tribünlerde oturan yakınlarına, “Allah burayı da nasip etti” diyerek, el sallıyor ve şükrediyorlardı..
Milletvekili sıralarına artık gelenek hale gelen çiçek buketleri bırakılmıştı. Ancak, yemim töreni biterken bu çiçekleri görevliler topladı.. Çünkü, sevinçten, masalarındaki bu güzelliği fark etmeyen vekillerin çoğu, çiçekleri odalarına götürerek bir, vazoya koyma nezaketini göstermemişlerdi
Devlet Bahçeli, HDP’li Kürkçü ile yan yana..
Genel Kurul Salonuna ilk gelen lider MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. Ancak, seçimden önce oturduğu sırada başkaları oturuyordu.. 1 Kasım seçimlerinde HDP’nin gerisine düştüğü için, yeri değiştirilmiş, partisiyle birlikte kapı ağzına,genel kurul salonunda en geriye düşmüştü.. Aldığı seçim sonucu nedeniyle Bahçeli’nin başına çok daha kötü bir şey gelmişti.. “Terör örgütü PKK’nın uzantısı” olmakla suçladığı ve sürekli kaçtığı HDP’lilere daha da yaklaşmıştı. Çünkü, HDP’li Ertuğrul Kürkçü ile yan yana oturmak zorunda kalmıştı. MHP lideri, daha önceki düzende, CHP’lilere yakın oturduğu için HDP’lileri görmüyordu.. Ancak 4 yıl sürecek bu yasama yılında Bahçeli, her an HDP’lilerle karşılaşmak zorunda kalacak.
Muhalefetin Erdoğan’a tepkisi...
Bu detayları not ederken salona, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu girdi. AK Parti sıralarındaki cılız başlayan alkışlar, giderek kuvvetlenerek Davutoğlu’nu karşıladı. Seçim zaferi kazanan Ahmet Davutoğlu ise neferlerini gülümseyerek selamladı ve yerine oturdu..
Birkaç saniye sonra da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan salona girdi.. Ak Partililerin ayakta alkışlarıyla locadaki yerine otururken, gözleriyle muhalefet sıralarını taradı. Çünkü üç muhalefet partisine mensup milletvekilleri, ayağa kalkmayarak protesto ediyordu. Aslında Cumhurbaşkanı seçilmesini içlerine sindiremeyen muhalefet milletvekilleri, Erdoğan’ın genel kurul salonuna her gelişinde bunu yapıyorlardı.. Artık Cumhurbaşkanı da bu protestoya aldırmıyor ve kendi partisine mensup milletvekillerini el sallayarak selamlıyordu.
Meclis çalışmalarını izleme kuralları
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde genel kurul çalışmalarını izlemenin, iç tüzükten kaynaklanan kuralları vardır. Basın locasında ve seyirci sıralarında bu kurallar, meclis personeli tarafından katı bir şekilde uygulanır.
Örneğin basın locasına kravatsız girmek yasaktır. Aşağı sarkmak, ayağa kalkmak, tepki göstermek, alkışlamak, milletvekilleriyle konuşmak yasaktır. Bunlara aykırı davranırsak oturumu yöneten meclis başkanı ve görevliler bizi uyarırlar.
Aynı kurallar, seyirci sıralarındakiler için de geçerlidir. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan genel kurul salonuna girdiğinde bu kural bir kez daha çiğnendi.
Çoğunu vekillerin yakınlarının oluşturduğu seyirci sıralarından Erdoğan için büyük bir alkış koptu ve“bravo” sesleri yükseldi. Ancak ne görevliler, ne de başkanlık, seyircileri uyarmadı..Az sonra anlatacağım Leyla Zana olayında da aynı sahneler yaşanınca geçici başkan Deniz Baykal, seyircileri uyardı,. İç tüzük kurallarını hatırlattı ve aykırı davrananları dışarı çıkartmakla tehdit etti. Ancak Baykal’ı dinleyen olmadı. Seyirciler yemin eden vekillerin yakınlarının alkışları devam etti.
Kurallara uymamak, istenildiği gibi davranmak Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında uzun süreden beri yaşanıyor ve herhalde yaşanmaya da devam edecek gibi görünüyor. Tabii buradan yani, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden başlayan aykırılıklar topluma da yansıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Kahraman refakat etti. Refah Partisi kadrolarından gelen ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Kurucular Kurulu üyesi olan İsmail Kahraman, 1 Kasım seçimlerinde İstanbul Milletvekili seçildi. Pazar günü de büyük ihtimalleTBMM Başkanı seçilecek. Erdoğan’la çok samimi sohbet etmeleri, basın locasından oldukça net bir şekilde görülebiliyordu..
Baykal tepkisiz..
Cumhurbaşkanlığı locasının karşısındaki Meclis Başkanlığı Kürsüsünde ise 77 yaşında olduğu için “en yaşlı üye” ünvanıyla Deniz Baykal oturuyordu. Aslında birkaç ay önce “yaşı” nedeniyle değil, “seçilmiş başkan” olarak o koltuğa oturmak istemişti. Ancak, MHP’nin kadrine uğradığı için Meclis Başkanı seçilememiş, o nedenle de ikinci defa ”geçici başkan” sıfatıyla, yerden birkaç metre yükseklikteki koltukta oturuyordu.. Erdoğan’ın locadaki yerini aldığını anons ettikten sonra milletvekillerini İstiklal Marşı için saygı duruşuna davet ettiği anda salona CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu girdi ve yerine oturdu. Birkaç saniye gecikse Kılıçdaroğlu salonun ortasında tek başına İstiklal Marşı’nı söylemek zorunda kalacaktı.
İstiklal Marşı’na HDP tepkisi
İstiklal Marşı okunurken salonu taradım. HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ salonda yoktu. Demirtaş, ameliyat olmuştu.. Ancak arkasını, “PYD’ye, PKK’ya dayayan” Figen Yüksekdağ’ı düşünürken İstiklal Marşı bitmişti. İşte tam bu sırada Figen Yüksekdağ, Pervin Buldan’la salona girerek yerine oturdu. İstiklal Marşı’nı okumamak ve ayağa kalkarak saygı duruşunda bulunmamak için mi salona girmemişti? Bilmiyorum. Ancak, gördüğüm bir başka detay ise, ayağa kalkarak İstiklal Marşı’nın dinleyen, ancak söylemeyen HDP’lilerdi..HDP’lilerden bazılarının, yemin sırası Ankara’ya geldiğinde Mustafa Kemal Atatürk için yapılan saygı duruşuna da istemeye, istemeye kalkmaları dikkatimi çekti.
Önce, Besmele çekti..
Yemin töreni engellilerle başladı. İlk olarak kürsüye tekerli sandalyesiyle AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun geldi. Yüksek sesle Besmele çekerek yemin metnini okumaya başladı. Yanlış mı duydum diye arkamdaki gazeteci arkadaşlarıma sordum. Başörtülü bir kadın gazeteci arkadaşım “hayır yanlış duymadınız besmele çekti” dedi ve ekledi, aynı kadın meslektaşım;
“Aslında 7 Haziran seçimlerinden sonra da besmele çekmişti. Ancak, nasıl tepki alacağını bilmediği için, kısık bir sesle besmele çekmişti. Şimdi ise daha gür bir sesle çekti..”
Zaten geçici başkan, 77 yaşındaki Deniz Baykal da tepki göstermedi. Bennur Karaburun kavasların yardımıyla kürsüden inerken, tüm Ak Partiller, yemin metnini okumaya başlamadan önce besmele çekecekler mi diye düşünüyordum.. Olmadı. Ancak;
Kürtçe Zana şov
HDP Milletvekili Leyla Zana kürsüye geldi.. Avrupa Parlamentosu ödüllü Zana, kürsüye geldiğinde önce, başını kaldırarak locada oturan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a baktı. Sonra da kürtçe olarak anlamadığımız bir şeyler söyledi. Baykal, Leyla Zana’nın sözünü kesmedi. O da yemin metnini aksanlı olarak okumaya devam etti. Ben dahil Kürtçe bilmeyenler ne söylediğini öğrenmeye çalışırken, Leyla Zana “Büyük Türk Milleti”yerine “Türkiye Milleti“diyerek metne uymadı. Cezası ise metni tekrara okumaktı. Ancak Leyla Zana kürsüden ayrılmış arkasına bile bakmaadan yürüyordu. Baykal ise arkasından 3 defa “Sayın Zana” diye seslendi. Ancak Leyla Zana duymamazlıktan geliyor ve yürümeye devam ediyordu. Gitti, masasından telefonunu aldı ve genel kurul salonundan dışarı çıktı..
Arapça ve HDP Milletvekili..
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tüm kurallar yıkılmaya başlanmıştı. Leyla Zana’dan sonra kürsüye gelen HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan da yemin metnini okumadan önce Arapça bir şeyler söyledi. Ne dediğini kimse anlamamasına rağmen yine geçici başkan Deniz Baykal’dan bir tepki gelmedi
AK Partililer Başbakan yerine Erdoğan’ı selamladı
Yemin töreninde ilginç bir detay ise Recep Tayyip Erdoğan sevgisiydi. Yemin etmek için kürsüye gelen her milletvekili, okumaya başlamadan önce Başbakan Ahmet Davutoğlu yerine, locada oturan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı başıyla selamlamasıydı. Bakanlık için ismi geçen veya gönlünden bakanlık geçiren Ak Partililer ise selamlamayı abartıyorlar birkaç kez kafa sallayarak selamlıyorlardı.
Erdoğan’ı Rabia selamı ile uğurldı...
Atatürk için yapılan saygı duruşundan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte dışarı çıktım. Erdoğan merdivenlerden , iki tarafa sıralanmış gazeteci, milletvekili ve misafirlerin arasından sevgi gösterileri ile geçti.
Protokol girişine sıralanan Ak Parti milletvekillerinin ellerini sıkarken yanında yine Meclis Başkanlığı için güçlü bir aday olan Ak Parti İstanbul Milletvekili İsmail Kahraman vardı.
Refah Partisi’nde gelen ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Kurucular Kurulu üyesi olan İsmail Kahraman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arabasına kadar götürdü.
Cumhurbaşkanı’nı arabasına bindirirken de, sağ elini Erdoğan’ın görebileceği noktaya kaldırdı. Dört parmağını açık tuttu ve baş parmağını elinin içine doğru çevirerek, Erdoğan’ı, en sevdiği işaretle Rabia selamı ile uğurladı..
İşte bir yemin töreninden notlar.. Endişelenmekte haksız mıyım?