Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

BUNLARI DÜZELTMEK İMKANSIZ

İnanın AKP’li yöneticileri düzeltmekten ben bıktım, onlar yamuk yapmaktan bıkmadılar! Gün geçmiyor ki bir tanesi pot kırıp, çam devirmesin! Sıra son Başbakan Binali’de idi. Valilere dedi ki; “Mevzuatla uygulama arasında sıkışıp kalmayın. Memleketin milletin işini yaparken “Usul Hatası” yapmaktan korkmayın. “Şekil şartlarına” asla takılmayın. Hata yapın ama hainlik yapmayın…” Gerçek demokrasilerde bunları söyleyen bir Başbakanı bir dakika yerinde tutmazlar. Ya azlederler ya da sağlık raporu ile indirirler! Nedenini anlatalım; Başbakan’ın, Valilere “Takılmayın” dediği mevzuat-usul şartı-şekil şartı neymiş beraberce bakalım; Mevzuat; Bir ülkede yürürlükte bulunan yasa-tüzük-yönetmelik tümü. Usul Hatası; Bir yasama veya idari işlemin hazırlanması, yapılması veya yürürlüğe konması sırasında uyulması gereken hükümler ve izlenecek yollar. Şekil Hatası; Yasal bir işlemin yapılış biçimidir. Yasalarda bir işlemin doğuşu, kanıtlanması veya üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi belli şekil şartlarına bağlanmıştır. Bu şartlara uyulmadıkça işlem geçersiz olur ve cezayı gerektirir. Anayasasında hukuk devleti olduğu yazan T.C Devletinin Başbakanı, devletin Valilerine “takılmayın” dediği bunlar! Zaten kendisi bunlara takılmadığı gibi yasalara da hiç takılmaz! Kayınçosu, Binali’nin bakanlığındaki bir ihaleyi bağlamak için elden aldığı avanta dolarları bir çantaya tıkıştırırken, Ankara’da 5 yıldızlı bir otelin bahçesinde Polis kamerasına yakalanmıştı! Kayınço kaçtı, rüşveti verenler tutuklandı, Cumhuriyet Savcısı sürüldü! Bir hafta sonra gece vakti Kayınço, Vali’nin himayesinde gizlice adliyeye getirildi, hayırsever bir nöbetçi Yargıç onu serbest bıraktı! Binali ve Kayınço mevzuata-usul ve şekil şartına kafayı takmamanın mükafatını gördüler… Hollanda Hükümeti, tapu kayıtları ve belgelerle Başbakan Binali’nin Hollanda’da 7 adet mülkü ve 140 Milyon Avrosu olduğunu açıkladı. Başbakan bu konuya da hiç takılmadı. Sanki o para ve mallar başkasınınmış gibi davrandı… Şimdi aynı davranışı devletin valilerine emrediyor! Namuslu, dürüst, saygın bir Başbakan bu durumda nasıl davranırdı? Mevzuatta- Usul ve Şekil şartlarında devletin hizmet akışını tıkayan-engelleyen durum mu tespit ettiniz? Konu derhal TBMM gündemine getirilir. Komisyonlarda uzmanların katılımıyla enine-boyuna tartışılır ve en geç bir haftada yasalaştırılır, problem giderilmiş olurdu… Başbakan, Valilere- Bürokratlara bir defa için bile “mevzuata takılmayın” der ve onları suç işlemeye teşvik ederse, o ülke hukuk devleti değil çadır devleti olur. Hırsızlar tüm ülkede cirit atmaya başlar, olan zavallı vatandaşa olur. Mevzuata uymamak devletin tepesinden başlarsa, taa mahalle karakolundaki polise kadar gider! Ülkeniz de medeni ülkeler dünyasından dışlanır, 3. Dünya ülkeleriyle, Ortadoğu’nun hırsız diktatörleriyle başbaşa kalırsınız. Başbakan’ın açıklaması gereken bir konu da, hata ile hainliğin nasıl ayırt edileceğidir! Örneğin Reza Zarrab’ın yaptığına ne diyeceğiz? Hata mı, hainlik mi? Reza Zarrab’a hayırsever demek, hata mı hainlik mi? Bu durum AKP’ye yakışır mı bilmem ama, Türk Milletine asla yakışmaz… Sağlık ve başarı dileklerimle 14 Ekim 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2017 - Cumartesi
Rıfat SERDAROĞLU

BUNLARI DÜZELTMEK İMKANSIZ

İnanın AKP’li yöneticileri düzeltmekten ben bıktım, onlar yamuk yapmaktan bıkmadılar! Gün geçmiyor ki bir tanesi pot kırıp, çam devirmesin!

Sıra son Başbakan Binali’de idi. Valilere dedi ki; “Mevzuatla uygulama arasında sıkışıp kalmayın. Memleketin milletin işini yaparken “Usul Hatası” yapmaktan korkmayın. “Şekil şartlarına” asla takılmayın. Hata yapın ama hainlik yapmayın…”

Gerçek demokrasilerde bunları söyleyen bir Başbakanı bir dakika yerinde tutmazlar. Ya azlederler ya da sağlık raporu ile indirirler!

Nedenini anlatalım; Başbakan’ın, Valilere “Takılmayın” dediği mevzuat-usul şartı-şekil şartı neymiş beraberce bakalım; Mevzuat; Bir ülkede yürürlükte bulunan yasa-tüzük-yönetmelik tümü. Usul Hatası; Bir yasama veya idari işlemin hazırlanması, yapılması veya yürürlüğe konması sırasında uyulması gereken hükümler ve izlenecek yollar. Şekil Hatası; Yasal bir işlemin yapılış biçimidir. Yasalarda bir işlemin doğuşu, kanıtlanması veya üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi belli şekil şartlarına bağlanmıştır. Bu şartlara uyulmadıkça işlem geçersiz olur ve cezayı gerektirir.

Anayasasında hukuk devleti olduğu yazan T.C Devletinin Başbakanı, devletin Valilerine “takılmayın” dediği bunlar! Zaten kendisi bunlara takılmadığı gibi yasalara da hiç takılmaz! Kayınçosu, Binali’nin bakanlığındaki bir ihaleyi bağlamak için elden aldığı avanta dolarları bir çantaya tıkıştırırken, Ankara’da 5 yıldızlı bir otelin bahçesinde Polis kamerasına yakalanmıştı! Kayınço kaçtı, rüşveti verenler tutuklandı, Cumhuriyet Savcısı sürüldü! Bir hafta sonra gece vakti Kayınço, Vali’nin himayesinde gizlice adliyeye getirildi, hayırsever bir nöbetçi Yargıç onu serbest bıraktı! Binali ve Kayınço mevzuata-usul ve şekil şartına kafayı takmamanın mükafatını gördüler…

Hollanda Hükümeti, tapu kayıtları ve belgelerle Başbakan Binali’nin Hollanda’da 7 adet mülkü ve 140 Milyon Avrosu olduğunu açıkladı. Başbakan bu konuya da

hiç takılmadı. Sanki o para ve mallar başkasınınmış gibi davrandı… Şimdi aynı davranışı devletin valilerine emrediyor!

Namuslu, dürüst, saygın bir Başbakan bu durumda nasıl davranırdı? Mevzuatta- Usul ve Şekil şartlarında devletin hizmet akışını tıkayan-engelleyen durum mu tespit ettiniz? Konu derhal TBMM gündemine getirilir. Komisyonlarda uzmanların katılımıyla enine-boyuna tartışılır ve en geç bir haftada yasalaştırılır, problem giderilmiş olurdu…

Başbakan, Valilere- Bürokratlara bir defa için bile “mevzuata takılmayın” der ve onları suç işlemeye teşvik ederse, o ülke hukuk devleti değil çadır devleti olur. Hırsızlar tüm ülkede cirit atmaya başlar, olan zavallı vatandaşa olur. Mevzuata uymamak devletin tepesinden başlarsa, taa mahalle karakolundaki polise kadar gider! Ülkeniz de medeni ülkeler dünyasından dışlanır, 3. Dünya ülkeleriyle, Ortadoğu’nun hırsız diktatörleriyle başbaşa kalırsınız.

Başbakan’ın açıklaması gereken bir konu da, hata ile hainliğin nasıl ayırt edileceğidir! Örneğin Reza Zarrab’ın yaptığına ne diyeceğiz? Hata mı, hainlik mi? Reza Zarrab’a hayırsever demek, hata mı hainlik mi?

Bu durum AKP’ye yakışır mı bilmem ama, Türk Milletine asla yakışmaz…

Sağlık ve başarı dileklerimle 14 Ekim 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.