Şiir,ibda güçü ile ilgili bir meseledir.Edebi metinler ,içinde edebiyatla ilgili ne varsa değerlendirilir.Biz varlara var ,yoklara yok deriz.Varlar güzel söylenmişse güzel deriz. Yoksa, noksan ve olmamış tarafını da belirtiriz.İgor Gouzenko" Bir Devin Düşüşü" siyasetin dışında mıdır?
Kuran,söz söyleme güçü en üst seviyede olan ibdadır. Ezberlenmesi bu yüzden
kolaydır. Anlaşılır.
İncil de iman ettiğimiz bir ibdadır. Saygı duyarız.
Nazım Hikmet,ses bayrağı Türkçe olan bir şairdir. Bize aittir.
Cemal Süreya da şairdir. Bize aittir.
Her nazımla söylenen metin şiir değildir,bakış tarzı zamanla değişebilir.Bizim bir dönem edebi metin gördüğümüzü ,bir dönem çok zayıf görüp değerlendirme dışı bırakabiliriz.
Kafka zamanında hiç bilinmeyen bir yazardı. Daha sonra eserleri yayınlandıkça tanındı ve sevildi.
Evet Türkiye ,dünya şiirinin önemli bir merkezidir.
Paris,Prag,Moskova ,Bakü,Tahran ,Kahire ,Roma,Atina ve Kiev...gibi İstanbul da çok önemli bir merkezdir.
Sonuç,siyaset ve edebiyat bir birini etkileyen ,boğan veya yaşamasına izin verilen olgular olarak varlıklarını sürdürecektir.
Bir Edebiyat akımı, siyaseten karşı olduğu edebiyatı,yine siyaseti kullanarak yok edebilir.
Temennimiz ,keşke böyle olmasa. Ama gerçek açı. Ne yazık ki böyle.