Taht Oyunlarını Sevenler, Küresel Akıl Oyunlarında Figüran Olur
Kediyi aslan sanan fare yüreklilerin omuzlarına Türk-İslam Ülküsü' nün ağır gelmesi kadar normal ne olabilir dersiniz...
Aşk fırınında pişmemiş gönül sahibinin zihni, önünü gözleriyle nereye kadar görebilir acep...
Sizce, bugünü baki sanan materyalist zihinlerin yaptıkları yarın analizinin, inandırıcılığı olabilir mi...
Ne dersiniz, Taht Oyunları'nı sevenlerin, Küresel Akıl Oyunları'ndaki rolü figüranlıktan öteye geçebilir mi...
Cüzdanına iman edenlerde vicdan aramak akla uygun mudur ya da ikbalperestlerde vefa bulunur mu acep...
İşine gelene Allah'ın Sıfatlarını yükleyenler ve yükselişini perçinleyeceğini umarak Efendimiz'e çemkirenler, İslam İtikadı'ndan bihaber midir dersiniz...
"Gelen Ağam, Giden Paşam" sendromuna yakalanmış bir toplumun zulümle tedavisi mümkün müdür... Yoksa, " ne zulmü efendi, bu zillet!, ancak nihayete erer, koparsa kıyamet" mi dersiniz...
Yeise kılıç çekmemizden sebep, karamsarlık uğramaz da ruhumuza, aciz bir kuluzya Allah nazarında, bazen bizde düşüyoruz boşluğa...
Neyse, söyleyek de gitsin bizden günah; Ey Cemaati Müslümin!; "okumayı, okudukların ve duydukların üzerinde düşünmeyi boşlamaya devam ettikçe, bitmeyecek inlemen, son bulmayacak güdülmen" desek ayıp olur mu...
Ha bir de aklımıza gelmişken, koyunluktan hoşnutlara nasihatimizi de yapalım ki, mahşerde yakamıza yapışmasınlar; koyunlukta ısrar edenler çobanından iyice emin olsun, yoksa; sürü mezbahaya varıp da çoban kavalını kasaba verdiğinde iş işten geçmiş olur...
Bir de unutmadan şu bölgesel güç olma acziyetinede değinelim de aklımızda kalmasın... Bölge bayisi ana bayiye, ana bayi de patent sahibine mahkumdur. Hal böyleyken, mahkûmiyeti özgürlük diye kakalamaya çalışanlara da diyoruz ki; özgürlüğü hiç tatmayana kölelik normal gelir ve özgürlük şuur meselesidir vesselam...
Ve mısralar!
Kriteri para olanın, muhatabı tüccardır
Kendine fiyat biçene, cennet yüzü haramdır
Kâbe'si para olanın, kıblesi belli olmaz
Şükürsüzün şükründe, zerre ihlas bulunmaz
Ben diyen fakirde, servet ne arar gafil
Kendine yontan keser, elbet olamaz adil
Gürkan Karaçam