Kent denilince;
İnsanların, birbirleriyle buluştuğu, fikirlerin yayıldığı, yaşamları boyunca kendilerini rahat hissettikleri herhangi bir şehrin, herhangi bir semtinde, yerleşmiş oldukları yapılar ve hayatlarını kolaylaştıracak her türlü ihtiyacı karşılayabildikleri mekanlar, oluşturdukları dostluklar, komşulukar ,arkadaşlıklar kısacası sosyal hayatlarını yaşadıkları ortam akla gelir.
Yıllar içinde binbir zorluklarla oluşturulan bu yaşam alanları, "MEKANSAL AİDİYET" ve "MEKANA BAĞLILIK" yaratır .
□□□
KENTSEL DÖNÜŞÜM;
BU KAVRAMLARIN BİREYLERE YÜKLEDİĞİ ANLAM BİR GÜN BİR SAATTE ÇALIŞMAYA BAŞLAYAN BİR BULDOZERİN RUHSUZ VE HOYRAT SESİ İLE BİRLİKTE DUYGUSUZ VE ACIMASIZ BİR ŞEKİLDE YOK EDİLİR
Bu yok ediş sonrası yeniden bambaşka bir şekildeyükseliş, şehrin havasını da değiştirir..
Ben Ankara Ümitköy çocuğuyum.
Gün gelip de Ümitköyde bu KENTSEL DÖNÜŞÜME karışıp yok olacak mı bilmiyoruz. Ama realite şöyle ki, bu yıl olmazsa da sonraki yıllarda kaçınılmaz gibi....
Kaçışı olmayan bu durum bir çok Ümitköy'lüyü derinden yaralıyor.
NEDEN MI?
Bu gün ormanlık bir alan içinde nefes alan Ümitköylülerin "O ORMANIN HER BİR AĞACIN DA" bir anısı ve bir emeği var..
Biz oraya bir arsayken adım attık. Çamurlarında bata çıka oyunlar oynadık. Asfalt falan görmedik ve bilmedik.
Elele vererek babalarımız, amcalarımız, teyze ve ablalarımız ile o bomboş ve çamurlu araziyi adeta bir ormana dönüştürdük..
Ankaralılar bilir de, Ankara dışından gelerek, Eskişehir yolu üzerinden transit geçenlerin, mutlaka ama mutlaka Ümitköyün içinden geçerken yürümelerini öneriyorum...
Her gittiğimde blokların arasında boy vermiş meyva ağaçlarını gördükçe, falanca, filanca amcanın o fidanı diktiği günü hatırlar kendilerine rahmet dilerken, dallarında o müstesna insanların çiçek açtığını sanırım..
Bu özel anlar, anılar, çocukluk, yetişkinlik duygusallık..
□□□
RANT BELASI UĞRUNA BAŞLATILAN KENTSEL DÖNÜŞÜM, INSANİ ve SOSYAL BOYUTTA BİR DRAMDIR
Ne var ki bu mevcut iktidarla tartışılıp halledilecek bir konu değildir.
Diyecegim odur ki, örnek olarak gösterdiğim Ümitköy gibi yerleşim birimleri şehirlere bir kimlik ve bir ruh kazandırdılar. Sosyal yaşama çok müsbet yönde katkılar sağlarlar. Anılarımız ile bu gün arasında bir köprü oluşturur hoş görünün yeniden can bulmasına vesile olurlar.
Gelin para ve güç hırsıyla beslediğimiz egolarınızdan bir an için vazgeçiniz.
Anılarımızın tuğlaları ile sekil bulmuş bu güzide yerleşim alanlarını KENTSEL DÖNÜŞÜMLE bir başka görüntüye büründürmeyiniz.
Unutmayınız ki;
Kaybolan sadece kimlikler olmaz. Aynı zamanda şehrin kimliğini de yok etmiş olursunuz..
içTen
Içten Kulunk