Yeni başlayan eğitim öğretim yılı bütün öğrencilerimize hayırlı olsun.
Eğitim denilince genelde ana ders programları ön planda tutulur, spor ve sanat dalları arka plana itilir.
O sebeple eğitimin bir başka dalından söz etmek istiyorum.
Açıkçası bu güne kadar;
Sahip olduğum için, üzerinde düşünmediğim, tartışmasına girmediğim yada önemi üzerinde durmadığım bir konuydu TİYATRO..
Gençlik dönemimizin renkli karakterleriydi Zeki Alasya, Metin Akpınar..
Müzikaller,
Müşfik Kenter, Yıldız Kenter, Genco Erkal........
Ankara da Devlet Tiyatroları şenliğinde soluklanmak zevkti bizim nesil için..!
Benim için;
Toplum içinde oluşan her olay gibi, TİYATRO da toplumsal bir nitelik taşır ..
Tiyatro, toplumu etkileyen bir "ÜRÜN"dür.
Konusu "iNSAN iLiŞKiLERi"dir..
Toplum insandan ayrılamayacağı gibi insan faktöri de tiyatrodan ayrılamaz..
Sergilenen her tiyatro yapıtı ya bir toplum kesiti, ya bir toplumsal olayı ya da bir duygu üzerine soyutlamalara gider ve bunu yaparken yaşamın kargaşalarından arındırarak yalın bir şekilde mesajı seyirciye aktarır..
Aktarılan mesaj toplumsal gerçeği anlamamıza yardım eder.
Bu MESAJI ALABiLMEK iÇiN, gösteri sırasında, VERiCi ve ALICI ARASINDA BiR BAĞ oluşması gerekir. Bağ kurulamazsa mesaj da iletilemez...
Tıpkı karşılıklı yapılan sohbet gibi.
Her yaştan kesim için Tiyatro önemlidir ama kuşkusuz çocuk yaşamında ruhsal, zihinsel ve fiziksel gelişim açısından çok daha önemli yere sahiptir..
Bedenlerini kullanmayı, dış dünyayayı, canlıların birbirleriyle olan ilişkilerini, iletişim kurmayı, ekip calışmasını öğrenir..
Bunun yanında olaylara dışardan bakmayı ve "O an" çözüm yolları öğretmeyi keşfeder..
Hayal güçlerini geliştirir. Bu onların yetenekleri ile bütünleşir.
Yazar, sahneye koyucu ve oyuncunun yanı sıra, çağdaş tiyatro'nun gerektirdiği dekor, giysi, ışık ve benzeri işlevlerle büyük bir ekip calışmasıdır..
Her tiyatro topluluğunun bir sanat amacı vardır ve DEVLETLER gibi BÜTÜNLÜK şarttır..
Ortak amaç;
HALKIN İYİLİĞİ İÇİN gerekli olanı yapmaktır..
HALKIN DEVLETTEN İSTEDİĞİ;
- DIŞ güçlere karşı korunma..
- Huzur ve güven ortamı..
- Ekonomik rahatlık..
- Adaletin sağlanması..
- Bireysel ihtiyaçların karşılanması..
- Mecburi ihtiyaçların sağlanması..
- İhtiyaç duyulan kurum ve kuruluşların açılması ve işletilmesi..
- Ayrıca uygarlığın ve yaşanan kültürün DAHA ileri götürülmesi..
Bu bağlamda tiyatro bir "KÜLTÜR ve UYGARLIK" aracı olarak düşünülmelidir, sağlık ve eğitim gibi toplumsal bir ihtiyaçtır, gereksinimdir..
SANAT'a ayrılan ÖDENEK..
İNSAN'a yapılmış bir YATIRIMDIR..
Bunu yapmamak KASITLI olarak bireylerin özgürlüğünü kısıtlamaktır..
BU KISITLAMALAR;
"Perde mutlaka açılmalıdır" parolasıyla Türk Tiyatrosu'nu günümüze kadar getiren, çağdaşlaştıran usta sanatçılarımızın performanslarını KANIMCA olumsuz etkiler ve Türk Tiyatroları DEVLET ELİYLE, "YOK OLMA TEHLİKESİYLE" bir başlarına kalır.
Tiyatrolarımıza ve Devlet sanatçılarımıza "DAHA ÇOK" sahip çıkılması dileğimle,
Buradan Tüm Devlet Sanatçılarımıza başarılı bir çalışma sezonu diliyorum..
İçTen
Içten Kulunk