Çanakkale Haber

Metin AKGÜN
Köşe Yazarı
Metin AKGÜN
 

Bu Ahlaki Çöküşle Nereye Kadar!

Bu Ahlaki Çöküşle Nereye Kadar! * Bir televizyon programında kaybolan babasının hırpalanıp atılmasını istediğini itiraf eden kadın ile sevgilisi olduğu iddia edilen şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. (1) * Gaziantep’te canlı yayındaki itirafın ardından cesedi foseptik çukurunda bulunan Ali Sönmez’in (78) itirafta bulunan kızı ve sevgilisi mahkemeye sevk edildi. (2) * ATV'de yayınlanan Müge Anlı'nın programına 6 aydır konuk olup kayıp kocası Bayram Dişkaya'nın bulunması için ağlayan Perihan Dişkaya, sevgilisi ile birlikte kocasını öldürdüğü ortaya çıktı. (3) * “Bebeğini öldüren anne-babaya müebbet” (4) * Ankara'da 16 yaşında bir kız, evlenmesine karşı çıkan babasını sevgilisine öldürtmek için plan yaptı. Hesapta sadece baba vardı ama anne de kız kardeşi de öldürüldü.... (5) Yukarıda yer alan haber alıntıları, hemen her gün görsel ve yazılı medyada izlediğimiz, dinlediğimiz, okuduğumuz, diğer yandan da artık tepki göstermediğimiz, normal karşıladığımız haberlerden bir kaçı... Elazığ’da da buna benzer haberler yok mu? Yeğeninin canına kıyan, ana veya babasına gösterilen tavırların haberleşmesi dikkatlerden kaçıyor mu? Ana/babaya bakımdan bizar bir neslin, bakımevlerine yönelmelerindeki artış, değerlerimizdeki değişim ve dönüşümün derecesine işaret değil mi? Nefsinin tatmininden başka bir şey düşünmeyen, az bir dünyalık için vermeyeceği ödün olmadığına inanan, inanmakla kalmayıp, bu değerlerini satan bir neslin artması tesadüf müdür? Tv. Yayınlarında dizi ve filmlerin etkisi altındaki nefsinin tatminine dönük özenmenin ve etkilenmenin tesiri altında yaşanan, ahlaki değerlerimizden uzaklaşma mıdır? Yoksa kaçış mıdır? Yoksa  vermediğimiz/veremediğimiz, talep etmediğimiz,  öğretmenin teklifi halinde de “Sen temel dersleri (matematik-Fen-Dil vb. dersler) öğret diyerek” diyerek değerler eğitimine “HAYIR” dediğimiz, öğretmenlerden “sen eğitimi bırak, öğrenme ağırlıklı bir yönelmenin sonucu olarak bizi biz kılan değerlerden, ahlaktan, edepten bihaber bir yetişen neslin her geçen gün daha normal kabullendiğimiz, normalleşen davranışları mıdır yaşadıklarımız? Toplumsal açıdan büyük bir ahlaki çöküntünün odağındayız… İnsanların güven duyacakları ve karşılık beklemeksizin yardım edecek birini bulamamaları, ihtiyaç duyduklarında adaletin gereği gibi tecelli edeceğinden kuşku duymaları, dışarıda güvenlik içinde olmamaları bu büyük çöküşün habercisi değil mi? Toplumları ahlaki çöküntüye götüren asıl neden, küresel eşkıyaların kontrolünde, görünmeyen bir elin, kapsamlı ilişkileri ve karanlık bağları olan büyük bir “oluşumun” uyguladığı senaryodur... Bu küresel aktörler oldukça etkili propaganda araçlarına sahiptir. Bu araçları göze ve kulağa hitap eden medyayı, dizi/film/tiyatro/şarkı sözleri/ şarkı klipleri vb argümanları kullanarak, bizi biz kılan temel değerlerimizden, ahlaktan/edepten uzaklaştırırken, çirkin olan her tür utanmazlıkları yaygınlaştırmak amacıyla çalışıyorlar. Oysa Allah (c.c.) Nur Suresinde; “İman edenler içinde, çirkin utanmazlıkların (fuhşun) yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada da, ahirette de acıklı bir azab vardır. Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz.” (Nur/19) bizi uyarıyor… Yine Allah (c.c.) Meryem Suresinde de, “Onlardan sonra, namazı zayi eden, şehvet ve dünyevî tutkularının peşine düşen bir nesil geldi. Onlar bu tutumlarından ötürü büyük bir azaba çarptırılacaklardır.” (Meryem/59) Derken; bugünlerde yaşananlara dönük ciddi bir ikaz değil mi? Edepten ve ahlaktan uzaklaşan neslin en belirgin hastalığı; bencillik, aç gözlülük, acımasızlık, umursamazlık vb. nefsani yönelişler değil mi? Doğruluğun, samimiyetin, hayâ ve edebin, şefkat ve merhametin, ülfet ve muhabbetin saygının, sevginin ve hoşgörü giderek azalırken; yalan, iftira, arsızlık, saygısızlık, içki, uyuşturucu, kumar, zina, hırsızlık, şiddet, kin, nefret vb. her türlü kötülüklerin hızla artması toplumdaki ahlâki çöküşün ulaştığı boyutları göstermiyor mu? Bilelim ki; Yaşanan sorunları kabullenmek, yalnızca izlemek veya sorunların bitmeyeceğini düşünmek, “zamana uymak lazım” deme gafleti ve garabetini yaşamak büyük yanılgıdır. İslam öncesi Türk devletlerinde de toplumsal ahlak ön planda tutulmuştur. İslam’ın kabulü ile bu değer daha bir perçinlenmiştir. Çünkü bir ülkenin milli değerini ayakta tutan toplumsal ahlaktır. Eğer bir ülkenin içten yıkılışa geçmesi bazı çıkarcı ülkeler tarafından hedefleniyorsa, bu ülkelerin hedeflerine ulaşmaları için yıkmaları gereken ilk duvar toplumsal ahlak duvarıdır. Bu gün yaşadığımız ve sosyal çözülme şeklinde tezahür eden toplumsal çalkantı, kardeşin kardeşe kumpas kurması, canını  alırken aynı kıbleye yöneldiklerini unutması, ahlaksızlığın ve edebe mugayir her tür davranışın hızla yaygınlaşması, nefsin tatmini odağında,   hormonların esiri olan, az bir dünyalık için kutsallarını tanımayan neslin sayısal artışı küresel eşkıyaların sevinç çığlıklarını da duymaz kılmış değil mi? Ailelerde; anneliğini bilmeyen anne, babalığının farkına varmayan baba, evlatlığını bilmeyen evlatlarla karşılaşıyor, “ne oluyor bize” diye sormuyorsak hata kimde? Sormalıyız kendimize ve çevremize… “Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker” ne diyor bize… Bu emre, bu ikaza uygun yaşamak nasıl olur diye… Dinimizin güzellikleri ticari yaşamımıza ne kadar girebilmiş? Camilerimiz, okullarımız güzel insan yetiştirmede muvaffak olabiliyorlar mı? Bozulan toplum yapısı öncelikle milletin en küçük biriminden yani bireylerin düşünce yapılarından başlar. O halde düzelme de bireyde başlayacaktır. Hz. Peygamberin “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 8; Ahmed b. Hanbel, 2/381) hadisi bizim istikametimiz olması gerekmiyor mu? Bir gün sahabeden bir zat Hz.Peygamber (sav)’e gelerek, “Ya Rasullallah! Allah katında en sevimli insanlar kimlerdir?” diye sordu. Bu soruyu Efendimiz “Ahlâkı en güzel olan” şeklindeki cevabı şiarımız olmalı… Millet olarak huzuru yakalamak istiyorsak güzel ahlaklı fertler yetiştirmeliyiz… Güzel ahlak insanı kendisiyle barışık kılar… Güzel ahlak insanı çevresiyle barışık kılar… “Ahlak iledir kemal-i adem,   Ahlak iledir nizam-ı alem" ------------ (1) http://www.sondakika.com/haber/haber-canli-yayinda-itirafta-bulunan-kadin-ve-sevgilisi-7816982/ (2) http://www.sondakika.com/haber/haber-cesedi-foseptik-cukurunda-bulunan-yasli-adamin-7815136/ (3)http .radikal.com.tr/turkiye/televizyonda-6-aydir-kayip-kocasini-arayan-kadin-katil-cikti-1332982/ (4) http://www.yenisafak.com/gundem/bebegini-olduren-anne-babaya-muebbet-2029868 (5) http://www.aktifhaber.com/sevgilisine-ailesini-oldurttu-72089h.htm http://www.sondakika.com/haber/haber-canli-yayinda-itirafta-bulunan-kadin-ve-sevgilisi-7816982/ (2)http://www.sondakika.com/haber/haber-cesedi-foseptik-cukurunda-bulunan-yasli-adamin-7815136/ (3)http .radikal.com.tr/turkiye/televizyonda-6-aydir-kayip-kocasini-arayan-kadin-katil-cikti-1332982/ (4) http://www.yenisafak.com/gundem/bebegini-olduren-anne-babaya-muebbet-2029868 (5) http://www.aktifhaber.com/sevgilisine-ailesini-oldurttu-72089h.htm                                                                                                                                    Metin AKGÜN Maarif Müfettişi Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Genel Başkanı                                                                                                                                        
Ekleme Tarihi: 29 Ekim 2015 - Perşembe
Metin AKGÜN

Bu Ahlaki Çöküşle Nereye Kadar!

Bu Ahlaki Çöküşle Nereye Kadar!

* Bir televizyon programında kaybolan babasının hırpalanıp atılmasını istediğini itiraf eden kadın ile sevgilisi olduğu iddia edilen şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. (1)

* Gaziantep’te canlı yayındaki itirafın ardından cesedi foseptik çukurunda bulunan Ali Sönmez’in (78) itirafta bulunan kızı ve sevgilisi mahkemeye sevk edildi. (2)

* ATV'de yayınlanan Müge Anlı'nın programına 6 aydır konuk olup kayıp kocası Bayram Dişkaya'nın bulunması için ağlayan Perihan Dişkaya, sevgilisi ile birlikte kocasını öldürdüğü ortaya çıktı. (3)

* “Bebeğini öldüren anne-babaya müebbet” (4)

* Ankara'da 16 yaşında bir kız, evlenmesine karşı çıkan babasını sevgilisine öldürtmek için plan yaptı. Hesapta sadece baba vardı ama anne de kız kardeşi de öldürüldü.... (5)

Yukarıda yer alan haber alıntıları, hemen her gün görsel ve yazılı medyada izlediğimiz, dinlediğimiz, okuduğumuz, diğer yandan da artık tepki göstermediğimiz, normal karşıladığımız haberlerden bir kaçı...

Elazığ’da da buna benzer haberler yok mu? Yeğeninin canına kıyan, ana veya babasına gösterilen tavırların haberleşmesi dikkatlerden kaçıyor mu?

Ana/babaya bakımdan bizar bir neslin, bakımevlerine yönelmelerindeki artış, değerlerimizdeki değişim ve dönüşümün derecesine işaret değil mi?

Nefsinin tatmininden başka bir şey düşünmeyen, az bir dünyalık için vermeyeceği ödün olmadığına inanan, inanmakla kalmayıp, bu değerlerini satan bir neslin artması tesadüf müdür?

Tv. Yayınlarında dizi ve filmlerin etkisi altındaki nefsinin tatminine dönük özenmenin ve etkilenmenin tesiri altında yaşanan, ahlaki değerlerimizden uzaklaşma mıdır? Yoksa kaçış mıdır?

Yoksa  vermediğimiz/veremediğimiz, talep etmediğimiz,  öğretmenin teklifi halinde de “Sen temel dersleri (matematik-Fen-Dil vb. dersler) öğret diyerek” diyerek değerler eğitimine “HAYIR” dediğimiz, öğretmenlerden “sen eğitimi bırak, öğrenme ağırlıklı bir yönelmenin sonucu olarak bizi biz kılan değerlerden, ahlaktan, edepten bihaber bir yetişen neslin her geçen gün daha normal kabullendiğimiz, normalleşen davranışları mıdır yaşadıklarımız?

Toplumsal açıdan büyük bir ahlaki çöküntünün odağındayız…

İnsanların güven duyacakları ve karşılık beklemeksizin yardım edecek birini bulamamaları, ihtiyaç duyduklarında adaletin gereği gibi tecelli edeceğinden kuşku duymaları, dışarıda güvenlik içinde olmamaları bu büyük çöküşün habercisi değil mi?

Toplumları ahlaki çöküntüye götüren asıl neden, küresel eşkıyaların kontrolünde, görünmeyen bir elin, kapsamlı ilişkileri ve karanlık bağları olan büyük bir “oluşumun” uyguladığı senaryodur...

Bu küresel aktörler oldukça etkili propaganda araçlarına sahiptir. Bu araçları göze ve kulağa hitap eden medyayı, dizi/film/tiyatro/şarkı sözleri/ şarkı klipleri vb argümanları kullanarak, bizi biz kılan temel değerlerimizden, ahlaktan/edepten uzaklaştırırken, çirkin olan her tür utanmazlıkları yaygınlaştırmak amacıyla çalışıyorlar.

Oysa Allah (c.c.) Nur Suresinde; “İman edenler içinde, çirkin utanmazlıkların (fuhşun) yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada da, ahirette de acıklı bir azab vardır. Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz.” (Nur/19) bizi uyarıyor…

Yine Allah (c.c.) Meryem Suresinde de, “Onlardan sonra, namazı zayi eden, şehvet ve dünyevî tutkularının peşine düşen bir nesil geldi. Onlar bu tutumlarından ötürü büyük bir azaba çarptırılacaklardır.” (Meryem/59) Derken; bugünlerde yaşananlara dönük ciddi bir ikaz değil mi?

Edepten ve ahlaktan uzaklaşan neslin en belirgin hastalığı; bencillik, aç gözlülük, acımasızlık, umursamazlık vb. nefsani yönelişler değil mi?

Doğruluğun, samimiyetin, hayâ ve edebin, şefkat ve merhametin, ülfet ve muhabbetin saygının, sevginin ve hoşgörü giderek azalırken; yalan, iftira, arsızlık, saygısızlık, içki, uyuşturucu, kumar, zina, hırsızlık, şiddet, kin, nefret vb. her türlü kötülüklerin hızla artması toplumdaki ahlâki çöküşün ulaştığı boyutları göstermiyor mu?

Bilelim ki; Yaşanan sorunları kabullenmek, yalnızca izlemek veya sorunların bitmeyeceğini düşünmek, “zamana uymak lazım” deme gafleti ve garabetini yaşamak büyük yanılgıdır.

İslam öncesi Türk devletlerinde de toplumsal ahlak ön planda tutulmuştur. İslam’ın kabulü ile bu değer daha bir perçinlenmiştir. Çünkü bir ülkenin milli değerini ayakta tutan toplumsal ahlaktır.

Eğer bir ülkenin içten yıkılışa geçmesi bazı çıkarcı ülkeler tarafından hedefleniyorsa, bu ülkelerin hedeflerine ulaşmaları için yıkmaları gereken ilk duvar toplumsal ahlak duvarıdır.

Bu gün yaşadığımız ve sosyal çözülme şeklinde tezahür eden toplumsal çalkantı, kardeşin kardeşe kumpas kurması, canını  alırken aynı kıbleye yöneldiklerini unutması, ahlaksızlığın ve edebe mugayir her tür davranışın hızla yaygınlaşması, nefsin tatmini odağında,   hormonların esiri olan, az bir dünyalık için kutsallarını tanımayan neslin sayısal artışı küresel eşkıyaların sevinç çığlıklarını da duymaz kılmış değil mi?

Ailelerde; anneliğini bilmeyen anne, babalığının farkına varmayan baba, evlatlığını bilmeyen evlatlarla karşılaşıyor, “ne oluyor bize” diye sormuyorsak hata kimde?

Sormalıyız kendimize ve çevremize… “Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker” ne diyor bize… Bu emre, bu ikaza uygun yaşamak nasıl olur diye…

Dinimizin güzellikleri ticari yaşamımıza ne kadar girebilmiş?

Camilerimiz, okullarımız güzel insan yetiştirmede muvaffak olabiliyorlar mı?

Bozulan toplum yapısı öncelikle milletin en küçük biriminden yani bireylerin düşünce yapılarından başlar. O halde düzelme de bireyde başlayacaktır.

Hz. Peygamberin “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 8; Ahmed b. Hanbel, 2/381) hadisi bizim istikametimiz olması gerekmiyor mu?

Bir gün sahabeden bir zat Hz.Peygamber (sav)’e gelerek, “Ya Rasullallah! Allah katında en sevimli insanlar kimlerdir?” diye sordu. Bu soruyu Efendimiz “Ahlâkı en güzel olan” şeklindeki cevabı şiarımız olmalı…

Millet olarak huzuru yakalamak istiyorsak güzel ahlaklı fertler yetiştirmeliyiz…

Güzel ahlak insanı kendisiyle barışık kılar…

Güzel ahlak insanı çevresiyle barışık kılar…

“Ahlak iledir kemal-i adem,

  Ahlak iledir nizam-ı alem"

------------

(1) http://www.sondakika.com/haber/haber-canli-yayinda-itirafta-bulunan-kadin-ve-sevgilisi-7816982/

(2) http://www.sondakika.com/haber/haber-cesedi-foseptik-cukurunda-bulunan-yasli-adamin-7815136/

(3)http .radikal.com.tr/turkiye/televizyonda-6-aydir-kayip-kocasini-arayan-kadin-katil-cikti-1332982/

(4) http://www.yenisafak.com/gundem/bebegini-olduren-anne-babaya-muebbet-2029868

(5) http://www.aktifhaber.com/sevgilisine-ailesini-oldurttu-72089h.htm

http://www.sondakika.com/haber/haber-canli-yayinda-itirafta-bulunan-kadin-ve-sevgilisi-7816982/

(2)http://www.sondakika.com/haber/haber-cesedi-foseptik-cukurunda-bulunan-yasli-adamin-7815136/

(3)http .radikal.com.tr/turkiye/televizyonda-6-aydir-kayip-kocasini-arayan-kadin-katil-cikti-1332982/

(4) http://www.yenisafak.com/gundem/bebegini-olduren-anne-babaya-muebbet-2029868

(5) http://www.aktifhaber.com/sevgilisine-ailesini-oldurttu-72089h.htm

                                                                                                                                  

Metin AKGÜN

Maarif Müfettişi

Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Genel Başkanı

 

 

                                                                                                                                   

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

14
Şubat
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.