Eğitim, insanlık tarihinin kültürel gelişim sürecindeki vazgeçilmezliktir.
İnsan, ancak, eğitim sayesinde bireysel, çevresel ve sosyal açıdan başarıya ulaşabilir.
O sebepledir ki günümüzde bilgi ve eğitim; kalkınmanın, gelişmenin ve saygınlığın en etkili aracı olup, sanayi inkılabı sonrasında daha bir önem kazanmıştır.
Sanayi inkılap sonrası, eğitimde fark yaratan ülkeler, nitelikli insan faktörüyle küresel güç haline gelirken, etkililikleri ve liderlik yarışında öne geçmelerini mümkün kılmış, belki de en önemli sermayesi olmuştu…
Tarihte kabul edilen sermaye altın, gümüş, emtia ağırlıklı iken, zaman içinde yaşanan değişim, sermaye algısını da etkiledi. Bilgi toplumuna geçiş sürecinde sermaye, bilgi ve eğitimli insan sermayesi algısına dönüştü.
O nedenle, endüstri 4.0’ın konuşulduğu, küresel yarış ve küresel mücadelenin hız kazandığı günümüzde, bir toplumun gücünden söz ederken, göz önünde bulundurulması gereken unsur artık maddi sermaye değil “bilgi”dir.
Bilginin üretildiği ve dağıtıldığı en üst düzey eğitim kurumları üniversitelerdir. Bilginin üretim düzeyi, bir ülkenin bilim ve teknolojisinin gelişmişliği ile doğru orantılıdır. Üniversite disiplinlerinden biri olan mühendislik bölümleri, bilim ve teknolojinin gelişiminde yararlanılan temel disiplinlerdir
Bu nedenledir ki bilgi toplumlarının egemen olduğu yüzyılımızda bilim ve teknolojinin gelişimini sağlayan mühendislik bölümleri geleceğin şekillendirilmesinde önemli bir rol üstlenmektedir.
Ülke geleceğinde böylesi kritik bir göreve sahip olan nitelikli mühendislerin yetiştirilebilmesinin önemi gözden kaçırılmaması gereken bir husustur.
Ülke gelişimine katkıda bulunabilecek, bilgi toplumları arasında ülkemizin de söz sahibi olabilmesine yardımcı olacak nitelikli mühendislerin yetiştirilebilmesi için; uygulanan eğitim/öğretim programları, “Program Geliştirme” döngüsüne oturtulmalı, uygulama sürecinin her aşamasında kontrol etme anlayışının objektif kriterlere dayandırılıp, “planlama-uygulama-kontrol etme-önlem alma”
süreçleri boyunca kalite denetiminin sürekli yapılması gerektiği, memnuniyet takip verileri, özdeğerlendirme ve akran değerlendirme ihmal edilmeden, süreç iç ve dış paydaş memnuniyeti odaklı yönetilmelidir.
İstiklal ve istikbal mücadelesinin daha büyük bir önem kazandığı günümüzde; orta öğretimden, yükseköğretime uzanan teknik eğitim, bir başka ifadeyle “mühendislik eğitimi” kalkınma ve dışa bağımlılıktan kurtulma açsından genel eğitimden daha farklı bir önem arz eder. Bu önem, mevcut kurumların kalitesi, verimliliği, süreci etkileyen parametreler ekseninde, ülke kalkınmamız açısından makro planlama sürecinde ıskalanmamalıdır.
Mühendislik Fakültelerindeki eğitimin niteliğini belirleyen, birbirini etkileyen çok sayıda değişken, pek çok parametre vardır.
Bu parametrelerden bazıları; öğretim elemanları, öğrenci faktörü, fiziki altyapı, kütüphaneler ve Ar-Ge çalışmaları olarak sayılabilir.
Çağdaş üniversite eğitiminde, eğitimin kalitesini doğrudan etkileyecek en önemli unsurun görev yapmakta olan öğretim elemanlarının sayısı ve niteliğidir.
Üniversitelerin kendi bünyelerindeki fakültelerin performanslarını ve niteliklerini ortaya çıkarabilmek için kullandıkları bazı parametrelerin;
1. Öğretim Üyesi-Öğrenci Sayısı 2. Öğretim Üyesi- Öğretim Elemanları 3. Yayın-Öğretim Üyesi, 4. Yayın-Öğretim Üyesi, Öğrenci-Öğretim Üyesi, 5. Kütüphane Ödeneği-Öğrenci sayısı, 6. Yayın-Araştırma Fonu, 7. Öğrencilerin Değerlendirmesi, 8. Bölüm veya Program Başkanlarının Değerlendirmeleri, 9. İşveren Kuruluşlarının Değerlendirmeleri olduğu;
Bu değişkenler, parametreler göz önünde bulundurarak, bir mühendislik fakültesinin kamuya maliyetinin, minimum 100 milyon TL olacağı, vaz geçme maliyetinin bundan daha kabarık bir fatura çıkaracağıyla göz önünde bulundurarak;
Üniversite Sınav sonuçlarına ayalı yerleştirme sonucunda, öğrencilerin tercihlerinde yaşan değişikliklerin, talep azalmasına bağlı öğrenci azlığı nedeniyle kapanma riski fakülteler içerisinde “Mühendislik Fakültelerinin” de yer alması riskine dönük, en azından Fırat Üniversitelerimizin aldığı tedbirler olduğunu düşünebilir miyiz?
Bu sorunun cevabının, kamunun merakı olduğunu düşünüyoruz…
Metin AKGÜN
Maarif Müfettişi
Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Başkanı