Her şeyin en doğrusunu kendisinin bildiğini iddia eden birine konulacak teşhis “kişilik bozukluğudur.” Hastalığının farkında olmadığından tedaviyi kabul etmez. Bunlar için “Uzmanlık” gerekli olmayan fuzuli bir iştir! Her konuda belirli formatta konuşurlar ve kendilerini rezil ettiklerinin farkında dahi olmazlar! Format şudur; “Bırakın boş lafları kardeşim, uzmanlık da neymiş? Eskiden uzmanlık mı vardı? Biz nasıl büyüdük yahu?” Bunlar, ikisi de üç harfli diye “Bal ile Bok’u” bile birbirine karıştırırlar. Kendi yaptıklarını karalarlar ama suçu başkalarının üzerine atarlar. Böyle birine ülke yönetimini teslim ettiniz mi, hele bu kişi bir de zırt-pırt yalan söyleyen biri ise işte o zaman ya “Yandı gülüm keten helva” ya da “Ört ki öleyim” konumuna gelmişsiniz demektir… Bunları yazmadan önce 3 (ÜÇ) Psikiyatri Uzmanı dostuma danıştım. Dava açıldığında mahkemeye gelip tanıklık yapacaklar. Aha sadece ismi kalmış “ADLİYE” sarayları orada marş, marş… 15 Eylül Cuma akşamı Erdoğan, “Havuz Medyanın Amiral Gemisi” ATV’ye çıktı! İzlenme oranları yerlerde süründü ama Erdoğan yine de kendisini 80 Milyon kişi dinliyormuş edasıyla şunları söyledi; “Şahsım olarak TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime geçiş) olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG’un kaldırılması lazım. Biz TEOG’la mı geldik? Ne TEOG vardı ne de bir şey vardı. Okursun, sene içinde notların bellidir, bu notlarınla beraber yürürsün. Gelirsin üniversite sırasına, orada da girersin üniversite imtihanlarına. Üniversite imtihanlarında da sosyalde, sayısalda başarı durumun neyse bu başarıya göre girmen gereken yere girersin.” Erdoğan devamla; “Özellikle futbolda yabancı oyuncu sayısının aşırı oluşu bize bazı dezavantajlar getiriyor. En önemli dezavantajı Milli Takıma yansıması. Bunu tabii aslında kulüplerimizle konuşup bir yere vardırmamız lazım. Yabancı oyuncu sayısı azaltılacak!” Ben ne eğitim-öğretim ne de futbol konusunda “uzman” olmadığım için Erdoğan’ın sözlerine doğrulama veya eleştiri getirecek durumda değilim. Hamdolsun henüz aklım da başımda! Fakat bazı gerçekleri ve özellikle yapılan hataları da belirtmem gerek. Ne diyor Erdoğan? TEOG kalksın! Peki, TEOG uygulamasını kim ve ne zaman başlattı? TEOG’u Başbakan Erdoğan, 2013-2014 öğretim yılında SBS (Seviye Belirleme Sınavını) kaldırarak başlattı... Erdoğan yine ne diyor? Yabancı futbolcu sayısı azaltılsın! Peki, 11 tane yabancı futbolcu oynatma sayısını kim ve ne zaman başlattı? Başbakan Erdoğan, TFF Başkanı Demirören’e olur vererek 2015-2016 futbol sezonunda başlattı… Siz 16 yıldır Türkiye’yi TEK BAŞINIZA yöneteceksiniz, 4 yıl evvelki SBS uygulamasını kendiniz koyduğunuz halde, beğenmeyip onu kaldırıp TEOG uygulamasını yine siz getireceksiniz, şimdi de “Yanlış yapılmış” deyip TEOG’U da kaldıracaksınız! Milyonlarca gencin geleceğiyle oynamaya ne hakkınız var? Madem kaldıracaktınız, niçin koydunuz? Madem koydunuz niçin kaldırıyorsunuz? Yerine ne koyacaksınız? Futboldaki yabancı oyuncu sayısı konusu da aynı değil mi? Yabancı oyuncu sayısını serbest bırakırken aklınızı kiralık mı vermiştiniz? - “Ben BOP Eşbaşkanıyım görevlerim var Diyarbakır yıldız olacak” dediniz, bölgede tarihin en uzun sokağa çıkma yasaklarını siz uyguladınız. -Olağanüstü Hâli 2003’te biz kaldırdık diye övündünüz, bir yılı aşkın süredir en ağır olağanüstü hâl şartlarını uygulamaktasınız. -Biz “Muhafazakâr Demokratız” dediniz, sonra “Kuvvetler Ayrılığı bize ayak bağıdır” deyip Hukuk Devletini paramparça ettiniz! -Önce Hocaefendi Hazretleri diye tepenize çıkarttınız, yanıldığınızı anlayınca “çok safmışız, hainmiş” dediniz! -PKK ile Oslo’da-Kandil’de-Dolmabahçe’de “Çözüm Süreci” diye yanak yanağa yıllarca dans ettiniz, sonra “terörü ancak biz bitiririz” dediniz! -Barzani “Onur Konuğumdur” dediniz alkışlattınız, şimdi “yanlış yapıyorsun” diyorsunuz! -Esad’ı göklere çıkarttınız ailece birlikte denize girdiniz, sonra kırk yıllık Esad’ı Esed yaptınız! - “Tek servetim aha bu yüzük” dediniz, “Sıfırlama Ustası” oldunuz! Değerli Okurlar; Uzmanlara son olarak şunu sordum; “Kişilik Bozukluğu” teşhisi koyduğunuz kişi hangi işleri yapamaz? -Toplu taşıma işinde şoför olarak çalışamaz. -Silah taşınması şart olan güvenlik birimlerinde çalışamaz, -Toplumu ilgilendiren konularda doğrudan karar verecek makamlarda bulunamazlar, dediler! Peki, ülkeyi yönetebilir mi diye sorunca; “Bize müsaade Sayın Bakan, Mahkemede görüşürüz” diye çekip gittiler, iyi mi? “Bunlar mı uzman? Eskiden uzmanlık mı vardı? Bizi uzmanlar mı büyüttü?” Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Eylül 2017 Rifat Serdaroğlu