Çanakkale Haber

N.Ebru SAKALLI
Köşe Yazarı
N.Ebru SAKALLI
 

BİZ ALMASINI BİLİRİZ!!!

Kadın önce insan, sonra kadındır. Bunu kafalara zamanında işlemeyi becerebilseydik bu gün bu kadar hor görülmezdik. Kadın hamile iken dışarı çıkmasın. Kadın gülmesin. Kadın çalışmasın. Kadın okumasın. Örtüsüz ise ya satılıktır ya kiralık. Bu nasıl bir zihniyettir yahu. Kadın hamile iken dışarı çıkacak, rahatsız oluyorsanız siz bakmayacaksınız. Kadın yeri geldiğinde konuşacak, yeri geldiğinde gülecek. Rahatsız oluyorsanız siz dinlemeyecek, siz kulaklarınızı tıkayacak siz duymayacaksınız. Kadın toplumun ahlaki kurallarını rencide etmeden giyindiği sürece istediğini giyip, istediğini çıkaracak sen gözlerine, iradene, aklına hâkim olmayı öğreneceksin bir zahmet. Kadın okuyacak bilinçlenecek ki gelecek nesiller kâmil olsun. Sen kadına engel olarak, yasak koyarak topluma verdiğin zararı akıl edebiliyor musun? Kurtuluş Savaşında da kadınlara, siz evde oturun dışarı çıkmayın günah denseydi, ne olurdu şimdi halimiz. Sende bunu düşünecek beyin var mı ey yobaz. Bizler o devirde Müslüman değil miydik? Sizler mi öğrettiniz bize Müslümanlığı. Şunu çok iyi anladım ki, o zamanda yaşayan erkekler ile şimdikiler arasında kıyaslanamayacak kadın bilinci varmış. Düşün artık yakamızdan. Olmayan aklınızla bize ahkâm kesmeye kalkmayın. Ben Türk kadınıyım, anayım, bacıyım. Yeri gelir ülkem ve istiklalim için savaşır asker olurum. Yeri gelir sırtımda yük taşırım. Yeri gelir evime ekmek getirmek için çalışırım. Aç kalır, açıkta kalır ama nağmemde boyun eğmem. Ben Türk kadınıyım, karnımdaki bebeği gururla taşırım. Tanrım bana bu kutsal görevi bahşetmişse eğer, bunu eleştirmek senin gibi bir yobaza düşmez. Ben Türk kadınıyım istediğim yerde konuşur, istediğim yerde gülerim. İnsani duyguları istediği gibi yaşamak sana serbest olurken, bana niye yasak olsun. Karnımda taşıdığımın, masum günahsız bir bebek olduğunu o kalın kafan idrak edemiyorsa, günah bende mi? Hiç kimse sizin baktığınız pis pencereden bakmak zorunda değil. Kaldırın şu beyinlerinizi bel altından. İnsan olun kafanızın içinde tutun artık. İstediğimiz gibi giyinir, gezer, konuşur ve güleriz. Bunları yapmak insan doğasında varken erkeğe serbest, kadına hangi akılla yasak olabilir. Rahatsız oluyorsan bana yasak koymadan önce, kendi beynine ve iradene hükmetmeyi öğren. İnsan olmanın erdemidir beyne ve iradeye hâkim olabilmek. Eğer hâkim olamıyorsan suç kadınlarda değil, beynini bel altında tutan erkeklerdedir. Kendi sapık düşüncelerinizi kadınlara yasak koyarak gizlemeyi bırakın artık. Düşün kadınların yakasından. Önce kendi ahlakınızı tedavi edin, sonra kadınlara akıl vermeye kalkın. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar, her şeyde kendilerini kadınlardan üstün tutanlar, iş ahlaka gelince nedense kendilerini düzeltmek yerine, kadınları ezme, onları hor görme, yasak koyma yolunu seçiyorlar. Aslında bu durum ne kadar aciz olduklarının delili, iradelerine hâkim olamamanın göstergesidir. Gülme, konuşma, gezme, giyme, okuma, çalışma hatta nefes alma diyecekler bize çok yakında. Bu ülkenin kurtuluşa ermesi için kadınlarımızın büyük bir uyanışa ihtiyacı var. Ya uyanacak, ya uyanacağız. İnsan gibi muamele görmek istiyorsak kendi hakkımızı kedimiz alacağız. Hak verilmez alınır. Unutma, bunun başka yolu yok. Biz hakkımıza sahip çıkmazsak, kimse bizim yerimize çıkmaz. Kadınları ezilen, yasaklanan, engellenen, okutulmayan toplumların çağdaşlaşması imkânsızdır. Dünyada bunun örneklerine şahit oluyoruz. Bizdeki yobaz tayfasının da amacı toplumun mihenk taşı ve çağdaşlaşması için olmazsa olmazı olan kadının, bilinçlenmesine, sözde uydurma dini kılıflar ortaya atıp engel olmak. Bir toplumun yarısını kadınlar oluşturur. Diğer yarısını da kadınlar yetiştirir. Kadın cahil bırakılırsa yetiştirdiği çocuklar da cehalete adaydır. Bir kadın çocuğu hasta olduğunda doktor, derslerine yardım ederken öğretmen, yaralandığında hemşire, oyun oynarken eğitimci, üzgün olduğunda psikolog, elbisesi yırtıldığında terzi olabilmeli ki, mutlu çocuklar yetişsin. Mutlu çocuklar öz güveni yüksek, başarılı bireyleri, başarılı bireyler de, çağdaş ileri görüşlü toplumları oluştursun. Bu gün bütün dünyanın uzaya gitmek için uğraştığı bir zamanda, hamda inanılmayacak biçimde Ülkemiz erkeklerini çağdaşlaştırma yolunda değil, bilerek ve isteyerek yobazlaştırma yolunda adımlar atılıyor. Bunun farkında olmamak için aptal olmalı bir insan. Eski Türk benliğimize dönüp, kadın erkek sırt sırta verip her güçlüğü beraberce alt etmeliyiz artık. Bize Arap kültürünü ümmetleşme afyonuyla empoze etmeye çalışıyorlar. Peygamberimizin Arap olmasını öne sürüp bizi Araplaştırmak istiyor bu yobaz kafalar. Her ne hikmetse o kâinatın efendisinin ahlakını, mütevazılığini, hayvan severliğini, israftan kaçınmasını, kadınlara olan saygısını değil de, varsa yoksa saçı, sakalı, şalvarını kendilerine örnek ediniyorlar. Üzerimizde oynanmak istenen oyun çok büyük. Bu Dünyaya hükmetmeye çalışanların kurguladığı bir oyun. Türkiye çağdaşlaşmasın, ilerlemesin diye kurgulanan ve hayata geçirmek için yobaz kafaların kullanıldığı bir oyun. Bu oyunu görmeli ve bizi etkisi altına almasına asla izin vermemeliyiz. Tanrının lanetlediği Ebu Lehebinde Arap olduğunu unutmayın. Biz ancak özümüze dönersek bu yozlaşmadan kurtulabiliriz. Olacaksak Türk Müslüman olalım. Türklerin tarih yazmalarının sebeplerinden biri de kadınlarına verdikleri değerdir. Tekrar tarih yazmak istiyorsan kadınına hak ettiği değeri vereceksin arkadaş. Ya da biz Atatürk ‘ün kızları olarak almasını biliriz. “Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken diğer bir organı işlemezse o sosyal toplum felçlidir.” “Dünya üzerindeki her şey kadının eseridir. ”Ey kahraman Türk kadını sen yerlerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Bu da benden Türk kadınına bir nasihat olsun. Yaptığın seçimlerle zekanı ispat etmek senin elinde. Ya Atanın sana verdiği değeri görecek, insan gibi yaşamayı tercih edeceksin. Ya da yobaz kafaların seni orta çağ karanlığına gömmelerine izin vereceksin.
Ekleme Tarihi: 04 Ekim 2016 - Salı
N.Ebru SAKALLI

BİZ ALMASINI BİLİRİZ!!!

Kadın önce insan, sonra kadındır. Bunu kafalara zamanında işlemeyi becerebilseydik bu gün bu kadar hor görülmezdik. Kadın hamile iken dışarı çıkmasın. Kadın gülmesin. Kadın çalışmasın. Kadın okumasın. Örtüsüz ise ya satılıktır ya kiralık. Bu nasıl bir zihniyettir yahu. Kadın hamile iken dışarı çıkacak, rahatsız oluyorsanız siz bakmayacaksınız. Kadın yeri geldiğinde konuşacak, yeri geldiğinde gülecek. Rahatsız oluyorsanız siz dinlemeyecek, siz kulaklarınızı tıkayacak siz duymayacaksınız. Kadın toplumun ahlaki kurallarını rencide etmeden giyindiği sürece istediğini giyip, istediğini çıkaracak sen gözlerine, iradene, aklına hâkim olmayı öğreneceksin bir zahmet. Kadın okuyacak bilinçlenecek ki gelecek nesiller kâmil olsun. Sen kadına engel olarak, yasak koyarak topluma verdiğin zararı akıl edebiliyor musun? Kurtuluş Savaşında da kadınlara, siz evde oturun dışarı çıkmayın günah denseydi, ne olurdu şimdi halimiz. Sende bunu düşünecek beyin var mı ey yobaz. Bizler o devirde Müslüman değil miydik? Sizler mi öğrettiniz bize Müslümanlığı. Şunu çok iyi anladım ki, o zamanda yaşayan erkekler ile şimdikiler arasında kıyaslanamayacak kadın bilinci varmış. Düşün artık yakamızdan. Olmayan aklınızla bize ahkâm kesmeye kalkmayın.

Ben Türk kadınıyım, anayım, bacıyım. Yeri gelir ülkem ve istiklalim için savaşır asker olurum. Yeri gelir sırtımda yük taşırım. Yeri gelir evime ekmek getirmek için çalışırım. Aç kalır, açıkta kalır ama nağmemde boyun eğmem. Ben Türk kadınıyım, karnımdaki bebeği gururla taşırım. Tanrım bana bu kutsal görevi bahşetmişse eğer, bunu eleştirmek senin gibi bir yobaza düşmez. Ben Türk kadınıyım istediğim yerde konuşur, istediğim yerde gülerim. İnsani duyguları istediği gibi yaşamak sana serbest olurken, bana niye yasak olsun. Karnımda taşıdığımın, masum günahsız bir bebek olduğunu o kalın kafan idrak edemiyorsa, günah bende mi? Hiç kimse sizin baktığınız pis pencereden bakmak zorunda değil. Kaldırın şu beyinlerinizi bel altından. İnsan olun kafanızın içinde tutun artık. İstediğimiz gibi giyinir, gezer, konuşur ve güleriz. Bunları yapmak insan doğasında varken erkeğe serbest, kadına hangi akılla yasak olabilir. Rahatsız oluyorsan bana yasak koymadan önce, kendi beynine ve iradene hükmetmeyi öğren. İnsan olmanın erdemidir beyne ve iradeye hâkim olabilmek. Eğer hâkim olamıyorsan suç kadınlarda değil, beynini bel altında tutan erkeklerdedir. Kendi sapık düşüncelerinizi kadınlara yasak koyarak gizlemeyi bırakın artık. Düşün kadınların yakasından. Önce kendi ahlakınızı tedavi edin, sonra kadınlara akıl vermeye kalkın. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar, her şeyde kendilerini kadınlardan üstün tutanlar, iş ahlaka gelince nedense kendilerini düzeltmek yerine, kadınları ezme, onları hor görme, yasak koyma yolunu seçiyorlar. Aslında bu durum ne kadar aciz olduklarının delili, iradelerine hâkim olamamanın göstergesidir. Gülme, konuşma, gezme, giyme, okuma, çalışma hatta nefes alma diyecekler bize çok yakında. Bu ülkenin kurtuluşa ermesi için kadınlarımızın büyük bir uyanışa ihtiyacı var. Ya uyanacak, ya uyanacağız. İnsan gibi muamele görmek istiyorsak kendi hakkımızı kedimiz alacağız. Hak verilmez alınır. Unutma, bunun başka yolu yok. Biz hakkımıza sahip çıkmazsak, kimse bizim yerimize çıkmaz. Kadınları ezilen, yasaklanan, engellenen, okutulmayan toplumların çağdaşlaşması imkânsızdır. Dünyada bunun örneklerine şahit oluyoruz. Bizdeki yobaz tayfasının da amacı toplumun mihenk taşı ve çağdaşlaşması için olmazsa olmazı olan kadının, bilinçlenmesine, sözde uydurma dini kılıflar ortaya atıp engel olmak. Bir toplumun yarısını kadınlar oluşturur. Diğer yarısını da kadınlar yetiştirir. Kadın cahil bırakılırsa yetiştirdiği çocuklar da cehalete adaydır. Bir kadın çocuğu hasta olduğunda doktor, derslerine yardım ederken öğretmen, yaralandığında hemşire, oyun oynarken eğitimci, üzgün olduğunda psikolog, elbisesi yırtıldığında terzi olabilmeli ki, mutlu çocuklar yetişsin. Mutlu çocuklar öz güveni yüksek, başarılı bireyleri, başarılı bireyler de, çağdaş ileri görüşlü toplumları oluştursun.

Bu gün bütün dünyanın uzaya gitmek için uğraştığı bir zamanda, hamda inanılmayacak biçimde Ülkemiz erkeklerini çağdaşlaştırma yolunda değil, bilerek ve isteyerek yobazlaştırma yolunda adımlar atılıyor. Bunun farkında olmamak için aptal olmalı bir insan. Eski Türk benliğimize dönüp, kadın erkek sırt sırta verip her güçlüğü beraberce alt etmeliyiz artık. Bize Arap kültürünü ümmetleşme afyonuyla empoze etmeye çalışıyorlar. Peygamberimizin Arap olmasını öne sürüp bizi Araplaştırmak istiyor bu yobaz kafalar. Her ne hikmetse o kâinatın efendisinin ahlakını, mütevazılığini, hayvan severliğini, israftan kaçınmasını, kadınlara olan saygısını değil de, varsa yoksa saçı, sakalı, şalvarını kendilerine örnek ediniyorlar. Üzerimizde oynanmak istenen oyun çok büyük. Bu Dünyaya hükmetmeye çalışanların kurguladığı bir oyun. Türkiye çağdaşlaşmasın, ilerlemesin diye kurgulanan ve hayata geçirmek için yobaz kafaların kullanıldığı bir oyun. Bu oyunu görmeli ve bizi etkisi altına almasına asla izin vermemeliyiz. Tanrının lanetlediği Ebu Lehebinde Arap olduğunu unutmayın. Biz ancak özümüze dönersek bu yozlaşmadan kurtulabiliriz. Olacaksak Türk Müslüman olalım. Türklerin tarih yazmalarının sebeplerinden biri de kadınlarına verdikleri değerdir. Tekrar tarih yazmak istiyorsan kadınına hak ettiği değeri vereceksin arkadaş. Ya da biz Atatürk ‘ün kızları olarak almasını biliriz.

“Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken diğer bir organı işlemezse o sosyal toplum felçlidir.”

“Dünya üzerindeki her şey kadının eseridir.

”Ey kahraman Türk kadını sen yerlerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Bu da benden Türk kadınına bir nasihat olsun. Yaptığın seçimlerle zekanı ispat etmek senin elinde. Ya Atanın sana verdiği değeri görecek, insan gibi yaşamayı tercih edeceksin. Ya da yobaz kafaların seni orta çağ karanlığına gömmelerine izin vereceksin.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

05
Mayıs
10
Mayıs
29
Aralık
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.