Anasayfa
Yazarlar
N.Ebru SAKALLI
Yazı Detayı
Bu yazı 1288+ kez okundu.
ÖNCE DÜŞÜNÜN SONRA İSTEYİN
Her insanın kendine özel dünyasında ,gizli saklı yaşadığı ve kimseleri sokmadığı çok özel bir alanı vardır. Kimi insan bu alanda günah işler gizlice ,kimi insan ise sevap.Gizlidir bu dünya saklanmıştır. Kimse bilemez bir nevi İnsanın kozmik odasıdır .Tanrıyla kul arasında sıkışmış ,üstü kat kat örtülmüş, kimselerin erişemediği , belki arkasında büyük pişmanlıklar bırakmış günahlarla dolu,belki de gönül penceresinde üst üste sıralanmış ,arada bir hatırlandığında insana huzur veren,yüzünde tatlı bir gülümsemeye yol açan sevaplar ve iyiliklerle doludur bu dünyalar. Üçüncü şahısların erişimine kapalıdırlar.Genellikle insan yalnız kalınca hatırlar bunları. İstemeden de olsa eşelenir günahlarının ve sevaplarının arasında. Bir kere dalmaya görsün aralarına .Kimisinden pişmanlık duyulur, kimisinden huzur. Burayı kulun bir kendisi bilir bir de Tanrısı ...
Her birimiz kendi kendimize kaldığımızda, dünyaya neden geldiğimizin,ne amaçla yaratıldığımızın cevabını bulmak için epey kafa yormuşuzdur. İnanmak için mi yaratıldık, birbirimizi mutlu etmek ,dünyayı cennete çevirmek için mi?
Bu gün inançlı birer müslümanken ; yarın hayatımızın bir bölümünde ,inançlarımızı sorgulamaya başlayacağımız bir döneme girmeyeceğimizin garantisini kimse veremez. Hayat bu, ne süprizler hazırlamıştır insanoğluna. Her gün yüzlerce hayal kurarsınız ve hiç biri gerçek olmaz; ama bir gün bir gerçek yaşarsınız, hiçbir hayale sığmaz.”Kendi kendinizi tanıyamazsınız.
Bir bakmışsınız ki, günün birinde bütün inançlarınızı kaybetmişsiniz.Tanrıya olan inancınızı,en sevdiklerinize, aşkınıza, dostlarınıza ,akrabalarınıza olan inancınız ellerinizin arasından kayıp gitmiş.Hepsi hayal olmuş ve tek tek düşmüş dallarınızdan. Etrafınızı saran tabuları yıkarsınız .İnancin kelepçelerinden kurtulur ,belki de hiç anlamadan, farkına bile varmadan inançsızlığın kanadına çoktan oturmuşsunuz.Sakın benim başıma gelmez demeyin. Yaşadığımız son 15 yılda ateist,deist,tengrici ve agnostik olmuş gençlerin sayısı inanılmayacak kadar artış göstermiş durumda.Bu çocukların ailelerini ele aldığınızda, gördüğümüz kadarıyla muhafazakarlıkta uç noktaları yaşayan ailelerden oldukları gerçeği ise, işin en acı tarafı...
İslam dinine göre dinden çıkmanın yani MÜRTED olmanın ,inanmamanın cezası katledilmek .Dinden çıkanların boyunlarının vurulup öldürülmeleri. Merhametinden sual olunmayan Tanrı; kendi yarattığı kullarına ,yine kendi yarattığı kullarını öldürsün diye ayet göndermiş.Halbu ki, herkesi kusursuz yaratmaya gücü yetendir O . İnsanlar arasında canının istediğini iyi yaratıp cennetle ödüllendirirken,canının istediğini kötü yaratıp cehennemle cezalandırmış. Peki neden? Bu ayrımı neye dayanarak yapmış olabilir? Hikmetinden sual olmaz deyip susuyoruz.
Bu gün ülkemizde Şeriat istiyoruz diye bağıranların hepsi cennetlik mi sizce?
Şeriat isteyen muhafazakar insanların yukarıda bahsettiğimiz gizli dünyalarında ne yaşadıklarını kim bilebilir? Sadece Tanrının sahit olduğu durumlarını,inançlı görünerek neler sakladıklarını sizler bilebilir misiniz? Ya büyük günahlarla doluysa bu gizli dünyaları. Tanrının bile affetmeyeceği büyük günahları işlemişlerse gizli saklı.
Gizli dünyalarında şeytanileşmiş olan, müslümanlık maskesinin ardına saklanmış milyonlar var hayatta. Masum ,hiç kimseye zararı olmamış,hatta bir çok müslümandan daha yararlı faydalı işlere imza atmış,insanlığa iyilik yapmak için ömürlerini adamış insanları , sırf müslüman değil diye günah sicili kabarık müslümancılık oynayanların katletmesine hangi vicdan razı olur.
Daha basit anlatayım ki anlayın.
Siz şeriat isteyen aşırı muhafazakar bir müslümansınız, ama çocuğunuz deist veya ateist olmuş .Olmaz demeyin sakın, olur hem de bal gibi olur.Dininize göre çocuğunuz katledilmeli.Ama çocuğunuzun ahlakı ile topluma örnek olacak bir kişiliğe sahip olduğunu biliyorsunuz.Yani hiç kimseye zararı olmamış,yardıma ihtiyacı olanların her zaman yardımına koşmuş,düşmüşü kaldırmış, açı doyurmuş, yetimi kollamış, öksüzü hoş tutmuş tek günahı var inançsız olmak!
Camilerde ,vakıflarda ,Kur 'an kurslarında küçücük çocuklara ,hayvanlara tecavüz eden kendini müslüman diye tanımlayan bir yezid gelecek ve senin topluma örnek olmuş çocuğunu inanmıyor diye katletme hakkını kendinde görecek ! Vicdanlarınız buna nasıl müsade edecek. Sizler bu gerçekleri bile bile, hala şeriat isteruk demeye devam edecek misiniz?Hem kim bilebilir ki, belki çocuklarınız 3 veya 5 yıl sonra ,doğru yolu bulacak , inanmaya başlayacak ve tekrar müslüman olacak. Ama sizler aşırı muhafazakarsınız diye; meydanlar bu masum çocukların kafalarını gövdelerinden ayırmak için fırsat bekleyen, ortalıkta şeriat isteruk diye böğüren, paçalarından günah akan, kendilerini müslüman olarak tanımlayan yaratıklarla doluyken , lütfen şeriat filan istemeyin kardeşim.Kutsal kiyaplarda mezhep olmamasına rağmen,inançlara kimler tarafından ve ne amaçla doldurulduğu, düşünen ve araştıan insanlar tarafından alanen bilinen hangi mezhebin şeriatını getireceksiniz. ÖNCE DÜŞÜNMEYİ SONRA İSTEMEYİ bir an evvel öğrenin lütfen. İnsan hayatında nelerle karşılaşılacağı ve nelerin yaşanacağının garantisini kim verebilir? Hepiniz birer Hz Ömer Hz Muhammedseniz eğer o zaman şeriat isteme hakkınız olabilir.Lakin Onlar gibi asla olamayacağınız gerçeği apaçık ortadayken lütfen elinizdeki nimetin CUMHURİYETİN kıymetini bilin !
Ekleme
Tarihi: 08 Nisan 2019 - Pazartesi
ÖNCE DÜŞÜNÜN SONRA İSTEYİN
Her insanın kendine özel dünyasında ,gizli saklı yaşadığı ve kimseleri sokmadığı çok özel bir alanı vardır. Kimi insan bu alanda günah işler gizlice ,kimi insan ise sevap.Gizlidir bu dünya saklanmıştır. Kimse bilemez bir nevi İnsanın kozmik odasıdır .Tanrıyla kul arasında sıkışmış ,üstü kat kat örtülmüş, kimselerin erişemediği , belki arkasında büyük pişmanlıklar bırakmış günahlarla dolu,belki de gönül penceresinde üst üste sıralanmış ,arada bir hatırlandığında insana huzur veren,yüzünde tatlı bir gülümsemeye yol açan sevaplar ve iyiliklerle doludur bu dünyalar. Üçüncü şahısların erişimine kapalıdırlar.Genellikle insan yalnız kalınca hatırlar bunları. İstemeden de olsa eşelenir günahlarının ve sevaplarının arasında. Bir kere dalmaya görsün aralarına .Kimisinden pişmanlık duyulur, kimisinden huzur. Burayı kulun bir kendisi bilir bir de Tanrısı ...
Her birimiz kendi kendimize kaldığımızda, dünyaya neden geldiğimizin,ne amaçla yaratıldığımızın cevabını bulmak için epey kafa yormuşuzdur. İnanmak için mi yaratıldık, birbirimizi mutlu etmek ,dünyayı cennete çevirmek için mi?
Bu gün inançlı birer müslümanken ; yarın hayatımızın bir bölümünde ,inançlarımızı sorgulamaya başlayacağımız bir döneme girmeyeceğimizin garantisini kimse veremez. Hayat bu, ne süprizler hazırlamıştır insanoğluna. Her gün yüzlerce hayal kurarsınız ve hiç biri gerçek olmaz; ama bir gün bir gerçek yaşarsınız, hiçbir hayale sığmaz.”Kendi kendinizi tanıyamazsınız.
Bir bakmışsınız ki, günün birinde bütün inançlarınızı kaybetmişsiniz.Tanrıya olan inancınızı,en sevdiklerinize, aşkınıza, dostlarınıza ,akrabalarınıza olan inancınız ellerinizin arasından kayıp gitmiş.Hepsi hayal olmuş ve tek tek düşmüş dallarınızdan. Etrafınızı saran tabuları yıkarsınız .İnancin kelepçelerinden kurtulur ,belki de hiç anlamadan, farkına bile varmadan inançsızlığın kanadına çoktan oturmuşsunuz.Sakın benim başıma gelmez demeyin. Yaşadığımız son 15 yılda ateist,deist,tengrici ve agnostik olmuş gençlerin sayısı inanılmayacak kadar artış göstermiş durumda.Bu çocukların ailelerini ele aldığınızda, gördüğümüz kadarıyla muhafazakarlıkta uç noktaları yaşayan ailelerden oldukları gerçeği ise, işin en acı tarafı...
İslam dinine göre dinden çıkmanın yani MÜRTED olmanın ,inanmamanın cezası katledilmek .Dinden çıkanların boyunlarının vurulup öldürülmeleri. Merhametinden sual olunmayan Tanrı; kendi yarattığı kullarına ,yine kendi yarattığı kullarını öldürsün diye ayet göndermiş.Halbu ki, herkesi kusursuz yaratmaya gücü yetendir O . İnsanlar arasında canının istediğini iyi yaratıp cennetle ödüllendirirken,canının istediğini kötü yaratıp cehennemle cezalandırmış. Peki neden? Bu ayrımı neye dayanarak yapmış olabilir? Hikmetinden sual olmaz deyip susuyoruz.
Bu gün ülkemizde Şeriat istiyoruz diye bağıranların hepsi cennetlik mi sizce?
Şeriat isteyen muhafazakar insanların yukarıda bahsettiğimiz gizli dünyalarında ne yaşadıklarını kim bilebilir? Sadece Tanrının sahit olduğu durumlarını,inançlı görünerek neler sakladıklarını sizler bilebilir misiniz? Ya büyük günahlarla doluysa bu gizli dünyaları. Tanrının bile affetmeyeceği büyük günahları işlemişlerse gizli saklı.
Gizli dünyalarında şeytanileşmiş olan, müslümanlık maskesinin ardına saklanmış milyonlar var hayatta. Masum ,hiç kimseye zararı olmamış,hatta bir çok müslümandan daha yararlı faydalı işlere imza atmış,insanlığa iyilik yapmak için ömürlerini adamış insanları , sırf müslüman değil diye günah sicili kabarık müslümancılık oynayanların katletmesine hangi vicdan razı olur.
Daha basit anlatayım ki anlayın.
Siz şeriat isteyen aşırı muhafazakar bir müslümansınız, ama çocuğunuz deist veya ateist olmuş .Olmaz demeyin sakın, olur hem de bal gibi olur.Dininize göre çocuğunuz katledilmeli.Ama çocuğunuzun ahlakı ile topluma örnek olacak bir kişiliğe sahip olduğunu biliyorsunuz.Yani hiç kimseye zararı olmamış,yardıma ihtiyacı olanların her zaman yardımına koşmuş,düşmüşü kaldırmış, açı doyurmuş, yetimi kollamış, öksüzü hoş tutmuş tek günahı var inançsız olmak!
Camilerde ,vakıflarda ,Kur 'an kurslarında küçücük çocuklara ,hayvanlara tecavüz eden kendini müslüman diye tanımlayan bir yezid gelecek ve senin topluma örnek olmuş çocuğunu inanmıyor diye katletme hakkını kendinde görecek ! Vicdanlarınız buna nasıl müsade edecek. Sizler bu gerçekleri bile bile, hala şeriat isteruk demeye devam edecek misiniz?Hem kim bilebilir ki, belki çocuklarınız 3 veya 5 yıl sonra ,doğru yolu bulacak , inanmaya başlayacak ve tekrar müslüman olacak. Ama sizler aşırı muhafazakarsınız diye; meydanlar bu masum çocukların kafalarını gövdelerinden ayırmak için fırsat bekleyen, ortalıkta şeriat isteruk diye böğüren, paçalarından günah akan, kendilerini müslüman olarak tanımlayan yaratıklarla doluyken , lütfen şeriat filan istemeyin kardeşim.Kutsal kiyaplarda mezhep olmamasına rağmen,inançlara kimler tarafından ve ne amaçla doldurulduğu, düşünen ve araştıan insanlar tarafından alanen bilinen hangi mezhebin şeriatını getireceksiniz. ÖNCE DÜŞÜNMEYİ SONRA İSTEMEYİ bir an evvel öğrenin lütfen. İnsan hayatında nelerle karşılaşılacağı ve nelerin yaşanacağının garantisini kim verebilir? Hepiniz birer Hz Ömer Hz Muhammedseniz eğer o zaman şeriat isteme hakkınız olabilir.Lakin Onlar gibi asla olamayacağınız gerçeği apaçık ortadayken lütfen elinizdeki nimetin CUMHURİYETİN kıymetini bilin !
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.