Bu gün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fethullah Gülen hakkında 'Hükümeti ortadan kaldırmak için örgüt kurup, yönetmek' suçlamasıyla soruşturma başlatırken, tam 16 yıl önce de benzer bir soruşturma yapılmıştı. DGM savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından;
Yüksel, 30 Ağustos 2000 yılında Gülen hakkında soruşturma yapıp, ''Yasa dışı örgüt'' suçlaması ile dava açmıştı. 2003 de davanın karara bağlanması ertelendi.Bilin bakalım iktidarda kimler vardı.2004 yılına gelindiğinde ,MGK kararlarında Fetö örgütünün bitirilmesi kararı alınarak, altına başta Abdullah Gül,Hilmi Özkök,Recep Tayyip Erdoğan ‘in imzasının da bulunduğu resmi belge,Fethullah Gülen örgütünün faaliyetlerini bitirme adına alınması gereken tedbirler başlığı altında imzalandı.Bu kararlar alınıp altı devlet yöneticileri tarafından imzalandıktan sonra Dikkat edin 5 Mayıs 2006 tarihinde AKP hoca efendilerini beraat ettirdi?.Ne istediler de vermedik diyenler bu durumda Fetönün devlet içine sızmasına bile bile izin vermiş olmuyor mu ?Hani kandırılma nerde ! Diye sorarlar adama.2004 MGK da Madem terör örgütü olduğuna ve faaliyetlerini bitirmeye dair karar alıyor altına imzanızı atıyorsunuz, 2006 da hangi akılla yargılandığı davadan beraat ettiriyorsunuz. Bu terörist başı Fetö hoca efendinizi.. Dönüm noktası dediğiniz 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına bu halk canlı canlı şahit olmuşken, sözde iftira, yalan, paralel çetenin işi deyip örtmeye kalktığınız bu davada, ele geçirilen paraları paralel çete koydu dedikten sonra nasıl bir mantıkla, davaya adı karışan kişilere paraları faiziyle geri verdiniz. Üstüne üslük 27 Şubat 2014 tarihinde Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve arkadaşları tarafından, paralel yapı, yargı, güvenlik, TSK, istihbarat, gizli dinleme, şantaj, tehdit, provokasyonların araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilmiş olan 5099 sıra no.lu Meclis araştırma önergesinin Genel Kurul’un bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak 17.02.2015 Salı günlü birleşimde sunuşlarda okunması ve görüşmelerin aynı tarihli birleşimde yapılması önerilmişti. Ne yazık ki, bir tarafta paralel paralel dıye yırtınanlar, inlerine gireceğiz inlerine diye kendinden emin bir şekilde konuşanlar varken, akılın almayacağı bir şekilde AKP li vekiller tarafından red edilmiştir. Bu önergenin hangi mantıkla red edildiğini birilerinin bu zamana kadar sorması gerekmez miydi sizce? Birileri inşallah günün birinde Allahtan daha çok korkar ve bu mantıksızlığın sebebini açıklar. Ortada oynanan bir orta oyunu var. Arkası yarın gibi merakla bekliyor bu oyunda mutlu olanın ve kazananın inşallah Türk Milleti olmasını Cenabı Hak’tan niyaz ediyorum.