11 Temmuz Srebrenitsa’nın 21. Yıldönümüdür. 11 Temmuz 1995’te Bosna’nın Srebrenitsa kentinde Sırp askerleri katliam yaptı. Bu katliam Lahey Adalet Divanı tarafından soykırım olarak kabul edildi.
8372 kardeşimiz, Sırp Çetnikler (Osmanlıya isyan eden Sırp çete mensuplarına verilen isim; o zamandan beri kendilerini böyle isimlendiriyorlar) tarafından katledildi.
Geçen sene yazdığım yazının linki: http://turkocaklari.org.tr/…/5429/srebrenitsa-yi-unutamayiz…
Ve o günden acı görüntüler için link: https://www.youtube.com/watch?v=DEfar9vxm5w
Srebrenitsa’yı analitik bir hafızayla unutmamalıyız:
1- Batı, Avrupa’da Müslüman bir devlet istemiyordu. Bu uğurda Sırpların Boşnak çoğunluğu temizleme girişimlerine BM askerleri göz yumdu. Boşnaklara Türk diyen Sırp komutan Mladiç, bir kini dile getiriyordu. Haçlı zihniyeti modern bir kisveyle devam ediyordu.
2- Bugün Bosna’da “ayak oyunları” devam ediyor. Aynı “Türkiyelilik” gibi bir kimlik Boşnaklara dayatılıyor. Boşnak halkı, “Müslüman”, “Boşnak”, “Bosnalı” kimliklerinden birini tercih etmek durumunda bırakılıyor.
3- Güçlü olmamız lazım. Merhametlinin, namuslunun bu değerleri kaybetmeden güçlü olmadığı durumlarda insanlık büyük zararlar görüyor. Merhametli ve namuslu olmak iyi olmak demektir. İyi olmak demek, etnik ve dini ayırım yapmadan her zulme karşı çıkmak demektir. Bizim medeniyetimizin ayırt edici vasfı budur.
4- Günümüz algı yönetimi dönemidir. Ana yöntemi propaganda olan algı operasyonları insanların kanaatlerinin yanlış şekilde oluşmasını sağlayabiliyor. DAİŞ ve benzeri İslâmcı örgütler, anlamsız kişisel tatmine yönelik şiddet eylemleri, İslâm’a ve Müslümanlara yönelik algı operasyonunda bilerek bilmeyerek malzeme oluyorlar. Bu algı operasyonları, Müslümanlara yapılan zalimane baskıları, şiddet uygulamalarını unutturmamalıdır. DAİŞ cahilliği ve insanlık dışı eylemleri, Srebrenitsa’da yaşananları yaşanmamış yapmaz.
5- Bütün bunlar başımıza Uygur, Boşnak, Türkmen, Malezyalı, Arap olduğumuz için değil Müslüman olduğumuz için geliyor. Batının problemi etnik kimliğimiz değil dini kimliğimizdir. O halde etnik kimliğimizi temiz olumlu milliyetçi duygularla besleyerek muhafaza ederken, birleştirici kültür unsurlarını göz ardı etmemeliyiz. Boşnaklar bu yüzden benim gönlümde ve zihnimde Türk Dünyası bütünün kopmaz bir parçasıdır.