İşin şakası yok! Amok koşusu başladı…
Davos’ta Kissinger neden Soros’a Karşı !?
…
Davos İsviçre’de tatil şehri... Dünya Davos’u tatil ve kayak merkezi olmasından ziyade uluslararası elitlerin dünyayı dizayn toplantılarından tanır. Geniş halk kitleleri ise sayın Cumhurbaşkanının Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı ile yapılan bir program sırasında ünlü “one minute” (bir dakika) çıkışı ile hatırlarlar.
Davos’ta Yahudi Nazi karşıtı Henry Kissenger ile gene Yahudi Nazi işbirlikçisi aileden geldiği iddia edilen Gorge Soros karşı karşıya geldi ve ters düştüler. Nasıl oluyor da iki siyonist stratejist ters düşebiliyorlar diyebilirsiniz. Haklısınız amaçları faaliyetleri aynı hedefe hizmet eden iki “siyonist” isim. Aslında stratejik planlamada ayrı görünseler de hedef ve amaçları asla değişmez.
Dünya bir yandan dizayn edilirken bir yandan da yok edilmenin eşiğine sürüklenmekte.
Kissinger ABD dışışleri eski bakanı. Başka deyişle dünyayı kanlı kansız dizayn eden kurt stratejist politikacı.
Kissincer 98 yaşına rağmen neden Davos’a gitti? Gerçekten ilginç. İlginç olduğu kadar da önemli. “sıfır toplamalı” strateji ve oyun kurma uzmanı Kissinger, (Katılımcıların toplam kazançları eklenip kayıpları çıkarıldığında sonuç toplamı sıfır olan rekabetçi bir oyun.) Bir kısım batılı aydınların önerdiği “Amok” (Malay dilinde “meng-âmuk”, korku ve çaresizlik içinde denetlenemez bir öfkeye savrularak önüne ne çıkarsa kırıp geçirmek anlamına gelmektedir.) koşusuna karşı neden mücadele ediyor?
Kissinger Davos’ta, Batılı elitlerin başlattığı “Amok koşusuna” karşı çıkmış.
Ukrayna üzerinden geliştirilen dünyanın dizayn stratejileri.
Kissinger’e göre, Dombas’ta statükoya dönmek yerine savaşı sürdürmek Ukrayna’nın özgürlüğünden ziyade Rusya’nın kendisine karşı yeni bir savaşla ilgili olacağı yönünde görüşünün olmasıdır. Böyle bir savaşın da nükleer savaş olacağını düşünmesindendir.
Nükleer savaşın nereye varacağı kestirilemektedir.
İşin şakası ya da su götürür yanı yoktur. Savaş Ukrayna’da durdurulmaz, önlem alınmazsa Nükleer risk/savaş göstere göstere gelmektedir.
Kurt stratejist Kissinger, ABD ve Soros’un aksine Ukrayna’ya çözüm olarak, savaşta gösterdikleri kahramanlığı diplomatik akıl ile Sovyetlere ait olan bölgelerin Rusya’ya terk etmelerinde görmekte ve önermektedir. 98 yaşındaki “bilge siyonist” Kissinger Davos’ta çeşitli yazı ve yayınlara göre Çin konusunda da uyarı ve tavsiyelerde bulunmuş.
Kissenger, ABD ve müttefikleri yani AB ülkelerine; Tayvan’ın Çin ile ilişkilerin merkezi olmasına izin verilmemesini şiddetle tavsiye etmiş, bu durumun tırmanarak devam etmesi durumunda ise; “ülkelerin ve halkların çatışmaya sürüklendiği I. Dünya Savaşı tipi bir durum…”a benzeterek riske işaret etmiş.
Ayrıca da; 3. Dünya Savaşının önlenmesi önermeleri içinde; Rusya ve Çin yakınlaşmasının tehlikelerine işaret ederek yakınlaşmanın önlenmesinin önemine dikkat çekmiş.
Kissenger ve Soros, Davos’ta neden ters düştüler? Ya da ters düşmeleri gerçekçi mi?
Eski kurt 98 yaşındaki Kissinger’ın önermelerine karşı bir başka eski kurt 91 yaşındaki ünlü George Soros Davos’ta tam tersini söylemiş.
İki kurt stratejist siyonist politikacının Davos’ta ters düşen yaklaşımları gerçekten ilginçtir.
İlginç olduğu kadar da işin içinde mutlaka açıklamadıkları stratejik planları olabileceği ihtimalidir.
George Soros, Davos’taki katılımcılara; Rusya Devlet Başkanı Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in “açık toplum için en büyük tehdit” oluşturan iki liderdir nitelemesi ve tespitini yaptıktan sonra Putin ile ilgili olarak da; uygarlığımızı korumanın en iyi ve belki de tek yolu Putin’i bir an önce yenmek olacağını ifade etmiş olduğu bilgileri dolaşmaktadır.
George Soros’un, Putin’in yok edilmesi düşüncesinin el altında ne yatıyor!?
İşin bir başka ilginç ve anlaşılması güç yanı da; Kissenger, Soros ve Tiyatrocu Zelenski’nin yahudi oldukları gibi Putin’in de Yahudi olduğu iddia edilmektedir.
Davos’ta kimin stratejik önerisi galip?
Dış politika uzmanları ve stratejistlere göre ise; Kissenger’a rağmen Soros’un Davos’ta ağırlığını hissettirdiği, ABD başkanı ve dışişleri bakanının da Soros gibi dünyayı büyük felakete sürüklemekte oldukları düşünülen Bill Gates, Klaus Schwab ve tüm diğerleriyle birlikte düşündükleri ifade edilmektedir.
Bu durum da 3. Dünya Savaşına yol açacak stratejik ortakların ağır basması asıl üzerinde kafa yorulması gereken bir durumdur.
Peki ne oluyorda Kurt stratejist Kissinger yerine bunlar tercih ediliyor!?
Öte yandan Çin ile ilgili olarak da; ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley, “II. Dünya Savaşı sonrası düzeni bozmaya kalkışan Çin’e karşı harekete geçmeye hazır olmaları gerektiğini söylediği ifade edilmektedir.
Bütün bu olanlar savaş tamtamları değil de nedir?
ABD Çin ile vekalet savaşına mı hazırlanıyor?
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in geçen ay senatoya yaptığı da 2017’den bu yana Tayvan’a yaklaşık 20 milyar dolarlık silah satışından ve Pentagon’un tam olarak Biden’ın ima ettiği ve Çin’e karşı bir vekalet savaşına hazırlandığı öngörüsü her gün daha güçleniyor.
Onun için ABD Ukrayna’da süren savaşın bitmesini istemediği ifade ediliyor.
Bütün bu stratejiye karşı Henry Kissinger, Rusya’nın Ukrayna’da yenilgiye uğratılması ısrarından vazgeçilmemesi halinde Avrupa’nın ısrarının etkilerinin uzun vadede kötü sonuçları olacağını ifade ediyor.
Henry Kissinger Almanya’dan Nazi zulmünden kaçmış ABD’ye genç yaşında göç etmiş Soros ise; Macaristan Budapeşte doğumlu bir Yahudi ailesinin çocuğu. İkisi de yahudi.
İkisinin ortak yanı ise; her ikisi de ABD ve İsrail çıkarları için “doğrudan veya dolaylı kan dökmüş, darbeler düzenlemiş” adamlar olarak bilinmeleri ve küresel kapitalist egemenler Rockefeller ve Rotschild ailelerine yakınlıklarıdır. Kissinger’ın Putinle eski dost oldukları, ancak Putin’e karşı tavrını dostluğundan ziyade 3. Dünya Savaşı’nı kazananının olmayacağını en iyi bilenlerden olmasından kaynaklandığıdır.
Dünyayı kazananın olmayacağı savaşa sürüklemek için Tiyatrocu Zelenskiler bulsalar da aklı selim galip gelmeli 3. Dünya Savaşı’nın önü kesilmelidir.
Türkiye bu işin neresindedir?
Tayvan’ın Çin ile gerginliğinin tırmanarak savaşa evrilmesinin 3. Dünya Savaşı’nın kapısını aralayacağı düşünülse de, bilinmelidir ki Allah korusun Türkiye’nin içine sürüklenmediği bir savaşın adının “3. Dünya savaşı” olmayacağıdır. O sebeple Türkiye bu savaşa dahil edilmek istenmektedir. Türkiye NATO’nun en güçlü kara gücüne sahip ortağıdır.
Türkiye Nato’dan ayrılması başka riskleri taşıyabilir ancak 5. Maddeyi askıya alarak Türkiye üzerinden yapılan hesapları bozabilir.
Türkiye oyunlara gelmeyeceğini, Rusya Ukrayna savaşında göstermiş göstermeye devam edecektir.
Stratejist politikacıdan sade vatandaşa kadar 3. Dünya savaşının nükleer savaş olacağı dünyanın nükleer savaşı asla kaldıramayacağıdır.
Dünyayı dizayn etmek isteyen, “sapık” Soros, Bill Gates, Klaus Schwab gibilerin oyun ve planları boşa çıkarılmalıdır.
Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı kışkırtılıp cesaretlendirilmesini nasıl anlamalıyız!?
Son günlerde Yunanistan konusu ilginç hal almakta Yunan başbakanının ABD meclisinde on defa ayakta alkışlanması yirmi defa ayrıca alkışlanması hiç hayra alamet bir durum değildir. ABD acaba Türkiye ile vekalet savaşına mı hazırlanmakta diye düşünmeden edemiyoruz.
Yunanistan buna cesaret edemez eti budu nedir ki diye düşünenlerimiz elbette olacaktır. Ancak akıldan çıkarılmaması gereken. “Küfür tek millettir” ve Yunanistan’a “hele sen başla biz devam edeceğiz” demiş olamazlar mı?
Yunanistan durduk yere bu kadar cesareti nereden ve kimlerden almaktadır?
“İster isen sulh’u Salah hazır ol cenge” demiş atalarımız…
Türkiye her daim ve her an dikkatli, akıl selim ile operasyonlara karşı müteyakkız olmalıdır. Olmalıyız.
Türkiye 2023 seçimlerini bir de bu cepheden değerlendirmelidir!
Vesselam…
…
Halis ÖZDEMİR