Değerli İnsanlar,bir önceki kısımda Tarihini birebir yaşayan Mustafa Kemal Atatürk ün kendi fikirlerini ve planlarını insanların nasıl ne şekilde kendi lehlerine döndürebileceğinide düşünebilmiş(Bu yalnız gerçek akıl sahiplerinin işidir.kimse üstüne alınmasın düşünmeyen sorgulamayan beyinler genelde karanlığın uçl noktalarına hizmet ederler nitekim ne bir doğruluk ne de bir parlak sonuç bulabilirsiniz.)ve verdiği gayret,verdiği mücadele,Tarihe Türk’lüğü asil harfle yazdırmanın kanıtını da Nutuk adı verdiği kitapta toplamış ve belgelemiştir.işte gerçek miras budur.Tıpkı son peygamber Hz.muhammed(s.a.v)’e Yüce Allah’ın katından indirilmiş geçmişi ve geleceği apaçık belgelediği gibi.Ayet apaçık der:“De ki: "Şahitlik yönünden hangi şey daha büyüktür?". De ki: "Allah, benimle sizin aranızda şahittir ve bana bu Kur'ân vahyolundu ki, onunla hem sizi, hem de sizden sonra kendisine ulaşan herkesi uyarayım. Allah'la beraber başka ilâhlar olduğuna siz gerçekten şahitlik eder misiniz?" De ki: "Ben buna şahitlik etmem". "O, ancak ve ancak bir tek ilâhtır ve gerçekten ben, sizin ortak tuttuğunuz şeylerden uzağım de”.EN’AM/19.Allah’ın ayeti apaçık peygambere bunu vahyediyorsa Peygamber’in başka kitap yazdırtması sizce ne kadar mantıklı,Peygambere De ki; ile başlayan bir ayetin peygamber tarafından denilmeme şansı var mı? Ayrıca Kurtuluş savaşı dönemi de şunu doğruluyor ki Kemal Atatürk Kur’an’ın gerçek manası ve derinliği ile Mehmet Akif Ersoy araştırması ve mealleştirmesiyle bütünleşmiştir.çünkü aldığı tüm kararlar kur’an doğrultusunda gitmiştir.Burada şunu belirtmek istiyorum bazıları karşı çıkabilir ama Kur’an dışında başka hiç bir şey delil olmayacağı gibi Nutuk dan başka şu anda tarihi bir delil asla yoktur.Bugün Ali Kemal’i aklamaya çalışan sözde yazar olmuşların Kur’andan ayrı baş çekenlerden hiç bir farkıda yoktur bana gore,,.Bakın Mustafa Kemal Atatürk Ali Kemal’le görüşmesinden sonra Onun hakkındaki gerçeği nasıl açıklamıştır. “Ali Kemal Bey, 23 Haziran tarihinde bu genelgesi ile düşmanlara ve padişaha önemli bir görev yaptıktan sonra, 26 Haziran 1919 tarihinde hükûmetten çekilmiştir. Ali Kemal Bey ' in sadrazamlığa verdiği resmî istifa yazısından başka, saraya da gidip padişaha kendi eliyle verdiği istifa yazısı suretleri ile sözlü mârûzâtını ve padişahın ona verdiği cevabı, çok sonra öğrendim. Ali Kemal Bey, istifa yazılarında, özellikle bunun padişaha ait olanında : Osmanlı topraklarının çeşitli yerlerinde başgösteren ayaklanma ve karışıklık belirtileri üzerine, ihtilâl ateşinin hemen çıktığı yerde(kuva_i milliye hareketi), yayılmadan bastırılıp söndürülmesi ve yok edilmesi için tedbir almak, yalnız kendi makamını ilgilendirirken, padişahın gösterdiği yakın ilgi ve güveni çekemeyen bazı arkadaşlarının birçok yersiz sebepler ileri sürerek ihtilâlin daha da genişlemesine yol açtıklarından söz ettikten sonra resmî görevinden çekilmekle birlikte, özel olarak hizmet ve sadakata devam edeceğini ekliyor ve sözlü olarak da resmî görevinden ayrılmasını fırsat bilen hasımlarının hücumundan ben kulunuzu koruyunuz istirhamında bulunuyor. Padişah, karşılık olarak beni büsbütün yalnız bırakmayacağınıza güveniyorum. Bağlılığınız, bana büyük ümit ve teselliler vermiştir. Saray, her dakika size açıktır. Refik Bey'le işbirliğinden ayrılmayınız iltifatında bulunuyorlar. Kendisine olan bağlılığından padişahın büyük ümit ve teselliye kapıldığı Ali Kemal'i nâzırlık makamında ve padişah huzurunda gördükten sonra, bir de asıl gerçek görevi başında görelim! Canınız sıkılmazsa, Sait Molla'nın Rahip Frew'a yazdığı mektuplardan birini gözden geçirelim : Ali Kemal Bey'e, son felâketi üzerine üzüntünüzü bildirdiğinizi söyledim. Bu zatı elde bulundurmak gerekir. Bu fırsatı kaçırmayalım. Bir hediye takdimi için en uygun zamandır. Ali Kemal Bey dün o zatla görüşmüş. Basın işinde biraz ihtiyatlı olmak gerektiğini söylemiş. Daha önce herhangi bir gidişten yana yöneltilmiş olan düşünce ve kalem erbabını bu defa öncekine aykırı bir gayeye yöneltmek bizde kolaylıkla mümkün olmaz. Bütün devlet memurları, Millî Mücadele'yi şimdilik iyi görüyorlar demiş. Ali Kemal Bey, talimatınıza harfi harfine uyacak, Zeynelâbidin Partisi'ylede işbirliği yapmaya çalışıyor. Kısacası işler bulandırılacak. Aynı mektubun altında bir de notu vardır. Şimdi onu da okuyalım : Birkaç defadır söylemek istediğim halde unutuyorum. Mustafa Kemal Paşa'ya ve taraftarlarına biraz kendilerini destekliyormuş gibi görünmeli ki, hiç bir şüpheye düşmeden buraya gelebilsin. Bu işe fevkalâde önem veriniz. Kendi gazetelerimizle onu destekleyemeyiz. Bu belgeler hakkında sırası gelince daha çok bilgi veririm. Şimdilik bu kadarı yeterlidir.”/M.Kemal Atatürk/NUTUK. Bizim kaybolmuş ne vatan tarihimiz ne islam tarihimiz vardır.ikiside delilini apaçık sunar.Nutuk’la kur’anı elbette bir tutmuyorum.Kur’an a uyulduğunda yazılacak tek kitap Nutuk gibi tarihi bir belge hazırlamak aklın nereden verildiğinin de delilidir.İnanmıyorsanız Musa peygamber(s.a.v)in İsrail oğullarını Allah’ın izni ile kölelikten nasılkurtardığını ve israiloğullarının nasıl nankörlük yaptığını da kur’an belgeler.Kur’an-ı okuyunuz ve anlayınız..Neder Ayet:“Böyle iken, âyetlerimiz, kesin birer belge olarak kendilerine okunduğu zaman, o bizimle karşılaşmayı ummayanlar,(o bizimle karşılaşmayı ummayanlar ın altını çizerken kur’an a uyananlara selam olsun) "Bundan başka bir Kur'ân getir veya bunu değiştir." dediler. De ki, "Onu kendiliğimden değiştiremem, benim açımdan bu olacak bir şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Rabbime isyan edersem, şüphesiz büyük bir günün azabından korkarım."/yunus suresi 15.ayet.Ayetlerden uzaklaşıp aslında haklarında hiç bilgi sahibi olmadığınız hadislerle islam türküsü söyleyenlere öğüttür.kısımlar devam edecektir.okuduğunuz için teşekkür ederim,fakat benim için önemli olan düşünüp anlayanlar olmanız.körü koruna yaşamamanız.şimdilik esenlikler.