TERÖR EYLEMLER STRATEJİSİ
15 Ağustos 1984 yılında Siirt'in Eruh ilçesinde ilk eylemini yaparak ortaya çıkan terör örgütü PKK'nın insan kaçırma olayları ilk değil. İnsan kaçırma olaylarının ilkini bundan tam 20 yıl önce 1992'de gerçekleştirdi. Van-Tatvan Karayolu'nda iki asker ve bir imamı kaçırmasıyla başlayan insan kaçırma olayları daha sonraki yıllarda da aralıklarla devam etti. Türkiye'nin de en karanlık yılı olan 1993 yılında terör örgütü 13 vatan evladını kaçırdı. 1994 yılında ise PKK yaralı bir askeri kaçırdı ve tam 2 yıl sonra teslim etti. On yıl sonra yine 8 asker kaçırıldı Uzun bir süre insan kaçırma eylemlerine aralık veren terör örgütü 2005 yılında tekrar kaçırma eylemlerine başladı. 2005 yılında bir asker ve bir polisi kaçıran örgüt daha sonra ise 2007 yılında Dağlıca Taburu'na yapılan baskın sonucu 8 askerimiz kaçırdı. 21 Ekim günü terör örgütü mensupları tarafından kaçırılan askerler 5 Kasım 2007 gününe kadar esir tutuldular. Öte yandan yayınlanan bir rapora göre ise PKK tarafından kaçırılanların sayısında son bir yılda büyük bir artış olduğu ortaya çıktı. 1990-2010 arasındaki 20 yılda kaçırdığı kişi sayısı 154'ken, sadece son bir yılda 145 kişiyi kaçırmış. PKK'nın kaçırdığı 121 kişiden 90'ı terör örgütü tarafından serbest bırakıldı, 3'ü kaçarak kurtuldu, 2'si ölü olarak bulundu. 26 kişinin akibeti ise belli değil. PKK'nın elinde olduğu iddia edilen 26 kişinin ise 8'i kamu görevlisi. Kaçırılanlar arasında, korucu, asker, muhtar, kaymakam adayı, polis,mühendis, avukat, bulunuyor.Kaçırılan 26 kişinin 8'i Diyarbakır, 8'i Hakkari, 6'sı Van, 3'ü Şırnak, 1'i de Aygün'den önce Tunceli'de kaçırıldı.Peki amaç ne? Kaçırmadaki amaç ne? Elinde doktor, kaymakam adayı, asker ve son olarak kaçırdığı milletvekili esirleri ile PKK terör örgütü ne yapmak istiyor. 15 Ağustos 1984 yılında ilk eylemini gerçekleştiren örgüt eylemleri yaptığı yıldönümüne getirerek, tabanına güçlü olduğu mesajını vermek istiyor…aslında bunu hep yapıyor fakat gözden kaçıyor ve bu genelde 15 AĞUSTOS da yoğun olarak yapılıyor…Peki izledikleri yol ne?izledikleri yol tamamen Terör örgütü Boko Haram, Afrika'da Çad Gölü havzasında yer alan Nijerya, Kamerun, Nijer ve Çad gibi ülkelerde sivil ve askerleri hedef alan kanlı saldırıları düzenleyen ötgütler.Boka Haram Nijerya'nın Borno eyaletinde 2002'de kurulan örgüt, yağmalama ve insan kaçırma gibi eylemlerle de aktif olarak yer alır.7 Mart’ta terör örgütü DAEŞ’e biat ettiğini ilan eden Boko Haram'ın aralarında kadın ve çocukların da olduğu binlerce militanı var. Örgüt ayrıca "canlı bomba"ya dönüştürdüğü çok sayıda rehineyi elinde tutuyor.Farklı kaynaklar, Boko Haram’ın 2009’dan beri 20 binden fazla kişiyi öldürdüğünü, milyonlarca kişiyi de Çad Gölü çevresindeki ülkelere göç etmek zorunda bıraktığına işaret ediyor.Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, örgütün eylemleri sebebiyle büyük bölümü Nijeryalı 2,6 milyon kişi evsiz kaldı. Örgütün ayrıca geçen yıl içinde Kamerun, Çad, Nijer ve Nijerya'da bin 100 okulu yıktığı belirtiliyor…pkk bunu nasıl yapıyor bir istiharat raporuna göre en fazla terör örgütünün kaçırma ve saldırı gibi eylemler için internet sitelerinde çalışma yaptığı, “Askerden veya polisten satılık” başlığıyla verilen otomobil ve daire ilanlarının peşine düştüğü bilgisine yer veriyor. Gizli yazıda, eylem hazırlığında olan örgüt mensuplarına karşı duyarlı olunması ve ilan vermekten kaçınılması, halen ilanı bulunanlarınsa ilanlarını kaldırmasını tekli ediyorum. Ayrıca internet sitelerinde ilanları çıkanların da dikkatli olması önemli…bu istihbarat 15 ağustos 2015 de verilmiş tekrar gündeme getiriyorum ki 15 ağustos tarihinde oldukça fazla güvenlik artırılmalı. Nitekim, son birkaç yıllık dönemlerde asker, polis, korucu, işçi, öğretmen, kaymakam adayı, siyasetçi, her kesimden vatandaşımız kaçırılmış olup, alıkonulanların akıbetlerinden haber alınamamaktadır. konunun vahameti daha da artmaktadır. Kaçırılan görevlilerden bazıları hakkında, uzun yıllar haber alınamaması ve kurtarılamaması üzerine “gaiplik” kararı çıkartılmış, kimi şehit sayılmış, kimi ise hukuken ölü sayılmış ama şehit sayılmamıştır…Terör örgütü, tüm bu terörist eylemlerini, KCK çerçevesinde bölgede kurmayı hedefledikleri sözde devlet yapılanmasının rutin idari ve hukuki işlemleriymiş ve kaçırma eylemlerinde uluslararası hukuk çerçevesinde 1949 Cenevre Sözleşmesi hükümleri geçerliymiş algısı verecek şekilde adlandırmaktadır. Örneğin, yol kesme yol kontrolü, insan kaçırma gözaltı, alıkoyma tutukluluk, kaçırılan vatandaş / kamu görevlisi esir, v.b. Buna göre, düşmanla işbirliği yapmaktan şüphelendiği kişileri gözaltına alıp, sorgulamak ve duruma göre serbest bırakmak ya da cezalandırmak yetki ve otoritesine sahip, belirli bir bölgede hakimiyet kurmuş alternatif devlet imajı yaratılmak istenmektedir. Tablo bu kadar net ve ortada iken, kaçırılan vatandaşlar ve akıbetleri hakkında, ilgili devlet kurumları tarafından hazırlanan ve/veya kamuoyuna açıklanan herhangi bir rapora ulaşılamamakta, ailelerine bilgi verilmemekte, TBMM de muhalefet milletvekillerinin soru önergeleri ya cevaplandırılmamakta ya da tatmin edici olmayan cevaplarla geçiştirilmektedir.Hükümetin görevi, terör örgütünün propaganda yapmasının önüne geçmek mazeretine sığınarak bu olayları TBMM ve halktan gizlemek, üstünü örtmek değil; istihbarat ve güvenlik güçlerinin bu eylemler daha meydana gelmeden önlemeye, kaçırılanları kurtarmaya ve faillerini yakalamaya yönelik bir işlev görmesini sağlamaktır..ayrıca kck nın üniveriste yapıları çok iyi incelenmeli ve olası olayların önüne geçilmesi için büyük çaplı incelelemer şarttır…
Saygılarımla