Tarih; kişisel deneyimi arttırır, bilgiyi çoğaltır ve bunların doğal sonucu olarak insanı muktedir olmaya götürür.sözünden hareketle, ben, günümüz olaylarının da arka planını bu bilgiler doğrultusunda çok daha iyi anlamaya başladım. Çünkü, birbirleriyle alakası yokmuş ve kesintiye uğramış gibi görünen insan eylemlerinin, nedereceye kadar devam ettiğini ve bu günü de şekillendirdiğini, bu çalışma süresince daha iyi kavradım.Örneğin İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın şartlarının dışına çıkarak 7. maddeyi diledikleri gibi yorumlayıp Osmanlı topraklarını işgale başlamışlardı.7.madde nedir? “İtilaf devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri stratejik yerleri işgal edecekler.” Bu işgaller, aslında Birinci Dünya Savaşı sırasında kendi aralarında imzaladıkları gizli anlaşmaların uygulanmasından başka bir şey değildi...İngiltere şu an Kıbrıs a yaptığı gibi kafasına gore hala bu maddelerin etkisindedir…ve 24.madde “Vilayet-i Sitte’de (Altı Doğu Anadolu İli - Van- Bitlis-Elazığ-Erzurum-Sivas-Diyarbakır) bir karışıklık çıkarsa, buralar işgal güçlerince mazeret göstermeksizin işgal edilebilecektir.” Baskı eski gelenek gördüğünüz gibi. İtilaf devletleri, daha savaş devam ederken tasarladıkları ve aralarında paylaştıkları Osmanlı topraklarını, işgal edeceklerini açıkça belli etmişler ve zemini oluşturmak için mütarekeye yukarıdakilere benzer özel bir maddeler koymuşlardır. Buna göre: Ateşkes Antlaşmasına 7. madde işgallere zemin hazırlamak amacıyla girmiş,' Mondros’tan hemen sonra yürürlüğe konulmuş, böylece İtilaf devletlerinin gerçek niyetleri açığa çıkmıştır. Bir diğer taraftan, Antlaşma metninde 24. madde olarak geçen Doğu Anadolu illeriyle ilgili hüküm, açıkça ifade edilmese de bir Ermeni devleti kurmaya yöneliktir. Böylece bu antlaşmayı imzalayan Osmanlı Devleti, fiilen sona ermiş sayılmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı’nda bozguna uğrayarak Çanakkale’yi geçemeyen İtilaf Devletleri, 13 Kasım 1918’de donanmaları ile gelerek Boğazları işgal edip İstanbul’a karargah kurdular. –Denizler’in önemini burada yeniden hatırlatmak istiyorum.-Mondros Ateşkes Antlaşması’nın uygulanması konusunda da Osmanlı Hükümeti’ne baskıyı artırdılar.-Dört yandan ülke üzerinde büyük bir baskı mevcut gördüğünüz üzere…Osmanlı Hükümeti, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın maddelerine uyarak İtilaf Devletleri’nin işgali karşısında etkisiz kaldı. Savaştan sorumlu tutulan İttihat ve Terakki üyeleri her yerde izleniyor,üyelerden ileri gelenler ise tutuklanıyordu. İş başına gelen hükümetler, İtilaf Devletleri’nin istediği çizgide gitmedikleri için uzun süre iş başında kalamıyordu. Padişah anayasanın kendisine verdiği yetkiye dayanarak meclisi dağıttı. Ülkenin her bir yerinde düzensizlik ve kargaşa hakim oldu.-4 maddenin kaldırılması gündemde değil mi?-
İtilaf Devletleri’nin başlattığı işgaller karşısında Türk milleti, vatanını ve bağımsızlığını korumak amacıyla mücadele kararı aldı. Bir yandan mitingler yaparak halkın sesini yükseltirken, diğer yandan teşkilatlanmaya ve silahlı güçler oluşturmaya başladı...Bu olanlar ile savaşlar başladı.Birinci dünya savaşı ve sonrasında ki gelişmeleri bir sonraki yazımda sizlere anlatacağım teşekkürler.
Anasayfa
Yazarlar
Puna GÜLEÇÖZ
Yazı Detayı
Bu yazı 1228+ kez okundu.
ZAMAN MAKİNASI VE KURTULUŞ YOLU 1.BÖLÜM
Tarih; kişisel deneyimi arttırır, bilgiyi çoğaltır ve bunların doğal sonucu olarak insanı muktedir olmaya götürür.sözünden hareketle, ben, günümüz olaylarının da arka planını bu bilgiler doğrultusunda çok daha iyi anlamaya başladım. Çünkü, birbirleriyle alakası yokmuş ve kesintiye uğramış gibi görünen insan eylemlerinin, nedereceye kadar devam ettiğini ve bu günü de şekillendirdiğini, bu çalışma süresince daha iyi kavradım.Örneğin İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın şartlarının dışına çıkarak 7. maddeyi diledikleri gibi yorumlayıp Osmanlı topraklarını işgale başlamışlardı.7.madde nedir? “İtilaf devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri stratejik yerleri işgal edecekler.” Bu işgaller, aslında Birinci Dünya Savaşı sırasında kendi aralarında imzaladıkları gizli anlaşmaların uygulanmasından başka bir şey değildi...İngiltere şu an Kıbrıs a yaptığı gibi kafasına gore hala bu maddelerin etkisindedir…ve 24.madde “Vilayet-i Sitte’de (Altı Doğu Anadolu İli - Van- Bitlis-Elazığ-Erzurum-Sivas-Diyarbakır) bir karışıklık çıkarsa, buralar işgal güçlerince mazeret göstermeksizin işgal edilebilecektir.” Baskı eski gelenek gördüğünüz gibi. İtilaf devletleri, daha savaş devam ederken tasarladıkları ve aralarında paylaştıkları Osmanlı topraklarını, işgal edeceklerini açıkça belli etmişler ve zemini oluşturmak için mütarekeye yukarıdakilere benzer özel bir maddeler koymuşlardır. Buna göre: Ateşkes Antlaşmasına 7. madde işgallere zemin hazırlamak amacıyla girmiş,' Mondros’tan hemen sonra yürürlüğe konulmuş, böylece İtilaf devletlerinin gerçek niyetleri açığa çıkmıştır. Bir diğer taraftan, Antlaşma metninde 24. madde olarak geçen Doğu Anadolu illeriyle ilgili hüküm, açıkça ifade edilmese de bir Ermeni devleti kurmaya yöneliktir. Böylece bu antlaşmayı imzalayan Osmanlı Devleti, fiilen sona ermiş sayılmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı’nda bozguna uğrayarak Çanakkale’yi geçemeyen İtilaf Devletleri, 13 Kasım 1918’de donanmaları ile gelerek Boğazları işgal edip İstanbul’a karargah kurdular. –Denizler’in önemini burada yeniden hatırlatmak istiyorum.-Mondros Ateşkes Antlaşması’nın uygulanması konusunda da Osmanlı Hükümeti’ne baskıyı artırdılar.-Dört yandan ülke üzerinde büyük bir baskı mevcut gördüğünüz üzere…Osmanlı Hükümeti, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın maddelerine uyarak İtilaf Devletleri’nin işgali karşısında etkisiz kaldı. Savaştan sorumlu tutulan İttihat ve Terakki üyeleri her yerde izleniyor,üyelerden ileri gelenler ise tutuklanıyordu. İş başına gelen hükümetler, İtilaf Devletleri’nin istediği çizgide gitmedikleri için uzun süre iş başında kalamıyordu. Padişah anayasanın kendisine verdiği yetkiye dayanarak meclisi dağıttı. Ülkenin her bir yerinde düzensizlik ve kargaşa hakim oldu.-4 maddenin kaldırılması gündemde değil mi?-
İtilaf Devletleri’nin başlattığı işgaller karşısında Türk milleti, vatanını ve bağımsızlığını korumak amacıyla mücadele kararı aldı. Bir yandan mitingler yaparak halkın sesini yükseltirken, diğer yandan teşkilatlanmaya ve silahlı güçler oluşturmaya başladı...Bu olanlar ile savaşlar başladı.Birinci dünya savaşı ve sonrasında ki gelişmeleri bir sonraki yazımda sizlere anlatacağım teşekkürler.
Ekleme
Tarihi: 03 Nisan 2016 - Pazar
ZAMAN MAKİNASI VE KURTULUŞ YOLU 1.BÖLÜM
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.