15 TEMMUZ nedir, ne değildir i yazmayacağım... Ağzı olan, konuşuyor zaten ! (Bu arada ; rızamız olmasa da bütün telefonla aradığımız kişilerde, zil çalacağına sayın Cumhurbaşkanımızın ; ‘ DEMOKRASİ ve MİLLİ BİRLİK GÜNÜNÜ “ TEBRİK eden konuşmasını, zorunlu dinliyoruz ve camilerin tümünde olsa gerek, salalar da, 249 hayat kaybının olayı niye tebrik edilir ? diye düşünürken, başladı... Sayın C.B, darbeye direnişi tebrik edebilirdi, ama 15 Temmuza verdiği adı Demokrasi ve Milli Birlik gününü tebrik etmesi benim için şaşırtıcıydı.) OHAL in sağladığı korku imparatorluğundan olsa gerek, savunan - savunmayan, yandaş - muhalif fark etmiyor, herkes 15 Temmuz şehitlerini anmadan, nedense bişey söyleyemiyor bugünlerde ve neredeyse bütün basın - medya 15 TEMMUZ u ululaştırmakla meşgul. Ve adeta, 249 kişinin hayatına karşılık... Tebrik-e şayan ve Bayrama dönüştürülen bir gün ! Bu arada, onbinlerce insanımızın canını alan PKK Teröründen yüzbinlerce vatandaşımız mağdur ama ; PKK için böylesi sokaklara hiç çıkılmadı, TERÖR Nöbetleri hiç tutulmadı ! Geçtiğimiz yıl ; beraber yürüdük biz bu yollarda dedikleri kişilerin Brütüslüğü yüzünden, adına fetö darbe girişimi veya kontrollü darbe de denilen, bir kara gece yaşamıştık. 15 Temmuz Darbesi diye de... kayıtlarımıza girdi. Ve o günden beridir, OHAL marifetiyle sözde FETÖ örgütüne karşı operasyonlar sürdürülüyor sürdürülmesine de, ben orada da, şüpheci davranarak ; ABANT toplatılarına katılan, ordaki bildirgeleri imzalayanları, soruşturma dosyalarına almayan iddianameleri ve soruşturma ve kovuşturma ve yargılamaları, hala eksik ve gayri samimi buluyorum...Umarım yanılırım ! ABANT TOPLANTILARI… Gazeteci ve Yazar Vakfının kurulmasıyla, Masonların BİLDERBERG Toplantılarının paraleli veya farklı versiyonu olarak, Türkiye’deki masonların desteği veya taktiği ve Fetullah GÜLEN in liderliği ile, ABANT PLATFORMU diye bir platform kuruldu. Ve bu platform, Bolu İlimize bağlı ABANT bölgesindeki bir otelde, 23 MART 1998’de ABANT TOPLANTILARINI başlattı ve 34 Toplantısınnda ALDIKLARI KARARLAR, Türkiyedeki siyaset ve bürokratlar tarafından, harfiyen yerine getirildi... 9-Temmuz 2008 de yazdığım ABANT TOPLANTISI ve SUSTULAR (kustular) bu yazımı da okumanızı öneririm. Çünkü, o toplantılarına kimler katılmadı ki ! https://www.facebook.com/notes/rama... İmdiiii; o sözde fetö darbesi yüzünden, o tarihteki TARAFSIZ Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile, birkısım halk sokaklara çıkmış ve sözde darbecilere direnmiş ve nihayetinde de, 249 kişi hayatını kaybetmişti ve o günden sonra, AKP lilerin dediği gibi, HİÇ BİRŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK sözünü tasdik eden, bir Yeni TÜRKİYE yaşıyoruz... Zekamızla ve aklımızla da sınanıyoruz. Çünkü, sözde darbeden evvel çekilen 2015 yapımı bir DARBE FİLMİ var ki...bu filmi seyretmeden aman haa, aman aman ! ; 15 Temmuz 2016 HAKKINDA PEK YORUM YAPMAYIN ve HÜKÜM FALAN DA VERMEYİN. Bu filmi çekenler daha sonra, KOZ ve REİS filmlerini de çektiler de, sanırım ancak şimdi... o yapımcılar galiba FETÖ soruşturmalarından tutuklandı. https://www.youtube.com/watch?v=APo... Şimdi ben geçen seneden beri kullanılan DEMOKRASİ ve demokrasi nöbetinden gireceğim konuya... Öyle ya, 15 Temmuz 2016 gününün darbe haberlerinden hemen sonra, direniş DEMOKRASİ adına başlatıldıydı ve halen de DEMOKRASİ adına devam ettiriliyor. Şimdi soralım ; FETÖ DARBESİNİN nihai isteği, Türkiyedeki DEMOKRASİYİ yok etmekteydi ? DİRENİŞ değil de, neden halen DEMOKRASİYE vurgu yapılıyor ? Bence ; salt demokrasiyi yok etmek için bir darbe teşebbüsü olmamıştır da, nihayetinde gelişen olaylarda, bizzat demokrasi yok edilmektedir. Demokrasiyi yok eden veya yok sayan ikrar ve teyid ise ; bizzat dünkü AKP Genel Başkanının, konuşmasındaki şu pasajdadır. “50 MİLYONLUK TÜRKİYE “ Ben de akıl tutulmasına yol açan ve dehşet uyandıran bu tabiri, iyi algılayalım ! AKP Genel Başkanı ( T.C. Cumhurbaşkanı) Recep Tayyip Erdoğan, (bence) gayet bilinçli ve vurgu yaparak, 15 Temmuz 2017 konuşmasında dedi ki ; “15 Temmuz’daki direnişle, 50 milyonluk Türkiye’nin geleceği ve istikbali kurtarıldı.” (Dil sürçmesi veya sehvenle, izah edilemeyecek bir cümle.) Sayın AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın ; nüfusu 80 milyon olan Türkiye yerine, “50 milyon” vurgusu yapmasının altında yatan, subliminal mesaj nedir ? Biz bu cümleyi, nasıl ve nereye yorarak algılayacağız ? Yok sayılan 30 milyon, yok mu edilecektir ? Bu rakamdan kimse, AKP nin oylarını falan hesaplamasın. Hatta AKP+MHP nin de oyunu hesaplamasın... Oylara bakarak, seçmen nüfusunu da hesaplamasın, çünkü o hesaplar kafamızı daha çok karıştırır. 15 Temmuz 2016 da, AKP liler ve ona destek olan MHP liler BBP liler ve nakşi tarikatlar kurtuldu, kurtarıldı... dersek, büyük yanlışa düşeriz ! Kafanızı karıştırmayacak bir hesabı, naçizane ben söyleyeyim. AKP+MHP seçmenlerinin ve Suriye göçmenlerinin, hatta fetullahçıların ve nakşibendi ehl-i tariklerin nüfustaki karşılığı, 50 milyon olup (sayılıp) , geriye kalan 30 milyon, mevcut AKP ye muhalif, tarikatlara girmemiş, 30.000.000 kişidir. Demokrasi içinde ve Türkiye nüfusu içinde var sayılmayan bu 30 milyon, AKP iktidarına karşı çıktıkları için antidemokrattırlar ve bu beyana ( “15 Temmuz’daki direnişle, 50 milyonluk Türkiye’nin geleceğinin ve istikbali kurtarıldı.” ) göre ; maalesef ‘YOK’ sayılmışlardır. AKP Genel Başkanı; ne istediniz de vermedik, beraber yürüdük biz bu yollarda dediği eski yoldaşlarının attığı kazığı önleyerek, DEMOKRASİYİ değil, kurtarmışsa TC Devletini ve rejimini kurtarmış olmalıdır. Demokrasi = TÜRKİYE değildir... 15 Temmuz 2017, Cumhurbaşkanlığı tarafından bilboardlara doldurulan yıldönümü afişlerini, hepimiz gördük. O afişlerde verilen algı; sadece TSK ile hesaplaşıyoruz algısıdır ki, afişlerde Fetullahın resmi, Adil Öksüz ün resmi falan kullanılmamış, ellerini başının üstüne koymuş, zelil gösterilen asker resimleri konulmuştur. Bu afişlerin bende uyandırdığı algı, iktidarın TSK ve ASKER ile, hatta TC Devleti ile hesaplaştığıdır. Ve bu afişlere göre TC Devleti, küçük düşürülmüştür. Bu afişlerle ve bu söylemlerle, fetönün siyasi ayağına dokunulmadan gerçekleştirilen anma veya 15 Temmuz Bayramı, bu nedenle hala karanlıktır. Neticede, PKK Terörünün bitirilmesi için sokağa çıkmayacak isek, meydanlarda PKK ya idam ve adalet istemeyecek isek, bunu yapmadığımız halde sokağa çıkılacak ise, keşke demokrasi için değil, TÜRKİYE için çıkılsaydı.Keşke istikbali kurtarılan 50 milyon değil, 80 milyon içinbirşey yapılmış olsaydı... Ve keşke AKP Genel Başkanıda olan sayın Cumhurbaşkanımız, geleceği ve istikbali kurtarılan olarak, o 50 milyon sözünü, sarf etmeseydi ! Ve ben ve benim gibiler de, ‘EYVAH ! diyerek korkmasaydık ! Ve şimdi pekçokları gibi biz de, istikbaldeki o 50 milyona dahil olmayı düşünmeseydik...Tanrı Türkü Korusun ! 16.07.2017 NOGAYTÜRK