Badem, Bakan olmuş. İlk dış seyahatini de İsviçre’ye yapmış. Büyükelçilikte verilen resepsiyonda, İsviçre Denizcilik Bakanını, bizim Badem Bakanla tanıştırmışlar! Badem Bakan gülerek, “Çok komik milletsiniz yahu! Deniziniz yok ama, Denizcilik Bakanınız var”
İsviçreli Bakan hiç istifini bozmadan taşı gediğine oturtmuş; “Tamam da, sizde de Adalet Bakanı var!”
Gerçekten AKP’li öyle Adalet Bakanları gördük ki, keşke hiç olmasaydılar. “Sadullah Ergin-Bekir Bozdağ-Kenan İpek-Ahmet Karahan” gibi bakanlar, Türk Yüksek Yargısını FETÖ’ye teslim ettiler, hukuk devletini çökerttiler, şimdi de utanmadan-sıkılmadan yeniden siyasette yer almaya çalışıyorlar!
Şimdiki Adalet Bakanımız Abdülhamit Gül; (Hamdolunmuş, övülmüş, tüm varlığın diliyle övülmüş, Allah’ın kulu) Eşi; İlknur Gül, Şeref Malkoç’un kızı! Şeref Malkoç, eski RP ve Saadet Partisinde milletvekilliği yaptı. Has Partiden patronu Numan Kurtulmuş ile AKP’ye yatay geçiş yapıp “Karun” olmaya karar verdi. Şu an için “Kamu Başdenetçisi” olarak görev yapıyor! Yani Kamuda, herhangi bir yolsuzluk veya ihmal varsa kamu adına, Adalet Bakanının kayınpederi Şeref Malkoç denetleyecek…
Şimdi anlatacağım olay, tezgahlarında Müslümanlığı pazarlayıp, insanlarımızı din ile kandırmaya çalışan Bademlerin rezilliğin-ahlaksızlığın dibine ulaştıklarının kanıtıdır.
Yazının bundan sonrasını, kendinizi parasızlıktan-işsizlikten evinin gıda ihtiyacı için pazara gidemeyip, intihar eden vatandaşımızın yerine koyarak okuyun…
İlknur Gül; 5 yıl Ankara Büyükşehir Belediyesinde çalıştı fakat bu sürenin 4 yıl 10 ayı izinli olarak geçti. 15 Aralık’ta Saray’a danışman olarak atandı. Bu ailenin eline her ay yaklaşık 50-60 bin TL geçer. Bir tarafta, devletten maaş alıp hiç çalışmayan, lojmanda bedavaya oturan, devletin aracını kullanan, elektrik-doğal gaz-su gibi harcamalarını devlete yükleyen bir aile!
Bir tarafta ise toplumun %60’ının yoksulluk sınırı altında hayata tutunmaya çalıştığı bir ülke!
Üstelik bu ailenin kayınpederi Türk Milleti adına “Kamu Başdenetçisidir.” Damat ise, T.C Devletinin Adalet Bakanıdır…
Biri, Kamuda bir adaletsizlik varsa bulup çıkaracak, diğeri ise adaleti sağlayacak! İyi de bunlar tüm siyasi güçlerini kendi yakınları için kullanırlarsa, bu ülkede sosyal barışı, demokrasiyi nasıl koruyacağız?
Bir diğer örnek; Refah Partisi eski Milletvekili Hüsamettin Korkutata ve dünürü DYP İzmir eski Milletvekili Erkut Şenbaş! İ. Melih Gökçek zamanında yüzlerce ihaleyi, belediye işletmesini, otoparkları ucuza kapatmışlar. Örnek vermek gerekirse, bir büfeyi belediyeden bin TL’ye kiralamışlar, aylık 30 bin TL’ye birine devretmişler! Her ay bir büfeden 29 bin TL avanta!
Üstelik bu ikili zaten zengin kişilerdir. Demek ki gözleri doymamış! Dünya bu adaletsizliği, haksızlığı, yüzsüzlüğü daha fazla taşıyamaz! Çoban Ateşi Hareketi bu kişilerden yargı önünde mutlaka hesap soracaktır. Sormazsak, sizler bizden hesap sorun…
Şimdilik, belge-bilgi-sesli ifadeleri toplamaya devam edeceğiz. Herşey Türk Milletinin gözü önünde olacak. O zamana kadar, bunlara karşı beddualarımızı yüksek sesle tekrarlayacağız! Allah sizleri kahretsin…
Sağlık ve başarı dileklerimle 27 Kasım 2019 Rifat Serdaroğlu