Yüreği mangal gibi; Türkün kendi kaderini kendi elleriyle yazdığı, varlığının
devamının ila yevmil kıyama kadar devam edeceğinin tüm dünya tarafından kabullenildiği,
son büyük haçlı seferinin hüsranla biten öyküsünün yazıldığı yerden, Çanakkale den
bahsedeceğim.
Bahse konu olacak her kelam, Türk’ün kudretiyle tanışmış, dönemin azılı
düşmanlarının ağzından çıkanlardan başka bir şey değil aslında. Doldurulmuş, kin ve nefretle
yoğrulmuş Türk düşmanlığının, yine ecdat tarafından nasıl bir saygıya dönüştürüldüğünün
öyküsüdür anlatmak istediğimiz.
Churchill, Çanakkale yenilgisini anlatırken, “ Anlamıyor musunuz? Biz Çanakkale de
Türklerle değil, Allah ile savaştık tabiî ki yenildik.” diyor. Yani yeryüzünde Allah’ın ordusu
Türklerdir ve biz onları yenemeyiz diyor.
İngiliz başkomutanı Hamilton ise, “ Çanakkale önlerindeydik. Ümitlerimiz çok
yükselmişti. Kurtarılacak Kudüs mü? Yoksa Constantinople (İstanbul) mu? ne fark eder.
Diyerek başladığımız savaşı, Hayatımda hiç bu kadar cesur askeri görmediğim muhteşem
Türklere yenildik. Demek sureti ile o da Türk’e ve kudretine vurgu yapmıştır.
Fransız General Guro ise gözyaşları ile savaştan çok sonra Mehmet Çavuş abidesinin
önünde yaralı bir Türk askerinin kendi yarasına toprak, yaralı Fransız askerine kendi sargı
bezini sardığına şahit oluşunu ve Türk askerinin “benim arkamda Anam yok, Babam yok,
bekleyenim yok, ama bu yaralı askerinizin elinde annesinin resmi var, hiç olmasa o Anasına
sağ salim varsın diye ona kendi sargı bezimle tedavisini yaptım” dediğine şahit oldum. İşte bu
yüzdendir ki Türkler yeryüzünde bulunan eşsiz insanlardır.
Bu vurgular dönemin tüm aktörleri tarafından kaleme alınmış sadece birkaç
örneklemeden ibaret olmakla birlikte üzerinde vurgusu yapılan Türk kimlerdir. Adlarını bu
noktada hatırlamak, rahmet ve şükran ile bir kez daha yad etmek elzemdir. Nedeni oldukça
açıktır. Vatanı sadece Türkler kurtarmıştır. Onlar yeryüzünde Peygamberimiz Efendimizin de
birçok olayda rivayet edildiği üzere savaş meydanın da olduğu aşikardır, bu vesile ile
peygamber ordusu İslam’ın son askerleri ve Cenabı Hakkın cennetle müjdelediği Türklerdir.
Bu açıdan kimse kusura bakmasın Cumhuriyeti beraber kurduk hikayesi ile bu payeyi bizi
arkadan vuranlarla paylaşamam.
Çanakkale kahramanlarını zikrettiğimizde ne demek istediğimiz daha net
anlaşılacaktır. Ezineli Yahya Çavuş, Elazığlı Hasan Onbaşı, Havran’lı Koca seyid, Harputlu
Ömer çavuş, Bombacı Mehmet Çavuş, Saka Hüseyin, Kınalı Hasan, elbette saymakla bitmez.
Vatanı için biran dahi düşünmeden şahadete yürüyen Türk askerleri idiler. Kalan gaziler ise
savaşın ardından İstiklal harbine girişmişler, düşmana fırsat vermemişlerdir. Dönemde Türk
olmayan ve Çanakkale Harbinden kaçanlar ise, İngiliz destekli bir Kürdistan hayali ile
arkamızdan bizleri hançerliyorlardı.İŞİN ÖZÜ BU VATANI BENİM ECDADIM
TÜRKLER TEK BAŞINA CENABI MEVLAYA SIĞINARAK KAZANDILAR. VE
BİZLERE VATANI BIRAKTILAR. BİZDEN VATAN TOPRAĞINDAN BİR KARIŞ
DAHİ İSTEYEN VE BUNU HAK GÖRENLER BİLSİNLER Kİ, BİZ ANADOLUYU
ROMEN DİYOJENDEN ALDIK. VE O RUM’DU. BİZ KÜRT DEĞİL RUM’UZ DİYEN
VARSA DA FARKETMEZ, BEDELİNİ ÖDER. YOK BİZ BU ÜLKEDE KARDEŞÇE
YAŞAMAK İSTEYEN KÜRT VATANDAŞIDA ASLA İKİNCİ SINIF VATANDAŞ
MUAMELESİDE GÖRMEZ. TÜRKÜN TÖRESİ BUDUR.
RIDVAN UZ