İSTİYOR MUYUZ?
Bir akımdır sürüp gidiyor. Yeni hedef koyma yarışı muhalefet ve iktidar arasında bir
yarış şeklini aldı. Milliyetçi Hareketin öncelikle ortaya koyduğu 2023 hedefi, iktidarın beğenisi ve üstün araklama teknikleri sayesinde bünyesine katılıvermekle birlikte birde 2071 ek hedefi ile tavan yaptı. Ismarlama basının üstün performans sergilediği sözüm ona tarafsızlık gazı ile adalet ve kalkınma partisi hedefi buymuş, ideali buymuş, algısı oluşturmak kaydı ile idealist bir parti hüviyetine sokulmuş oldu. Şimdi anlaşılmayan nokta şudur. Asli gayesi yüce Türk Milletinin geleceği olmakla birlikte, Turan ülküsü olan, Nizamı Alem olan, Milliyetçi Ülkücü Hareketin, ısrarla bu hususta yok sayılması, görmezden gelinmesi, enteresan bir durum olmakla birlikte aslında samimiyetin arzusundan korkulduğu anlamını da
okumak gerekir.
Anlatmak istediğimizde aslında samimi ve ihlasa dayalı, Cenabı Hakkın rızası dışında
şekillenmeyen davaların önünün nasıl kesildiği, lakin rabıtasının farklı, söylemlerinin farklı, icraatlarının ise ikisiyle de örtüşmediği halde idealist bir hava katılmaya çalışılan adalet ve kalkınma partisinin önünün nasıl açıldığıdır.
İnsanoğlunu bir proje peşine takılmasının yöntem ve sonuçları itibarıyla başarıya taşıyabilmek elbette mümkündür. Bunun en bariz neticesi de Japonya’dır, Çin’dir. Fertlerin kendi yaşamının yok sayıldığı, ülke çıkarları ve toplum fayda çıkar ilişkilerinin ön planda acımasızca uygulandığı bu ülkelerde örneklemeler olumlu bir şekilde sunulurken, burada yaşamak ister misiniz, sorusunu cevabı büyük ölçüde hayır olmaktadır. Metroya bindiğinizde elinizde bir kitap olmadığında ayıplandığınız, lakin altı aydır ayni kitap’ı elinizde okuyor gözüken insanlarında bu baskıdan kurtulmak adına okuyor gibi yapmasını da bilmeyenimiz yoktur. Ferdi yaşamın yok sayıldığı, mesai saatlerinin insafsızca şekillendirildiği, yaşam alanlarının kısıtlandığı, birçok Tanrıyı memnun etme mücadelesinin içine sokulan toplumun ruh halinin geldiği süreci atlamamak gerekir.
Şimdi sormamız gereken genetiği değiştirilmiş, milli görüş gömleğini çıkaran, bir siyasi partinin koyduğu hedeflerin, sonucunun Japonya olması da muhtemelen olmasına rağmen peşine takılmak mı olması lazım gelir. Yoksa insanı yaşat ki Devlet yaşasın mantığı, güden, ecdadın insana kattığı insan hak ve hürriyetlerinin zimmi olarak ta Amerika tarafından
da kopyalanan anlayışının yegane temsil noktası olarak yüzyıllardır yoğrula gelen Türk İslam
anlayışını rehber edinen bir Nizamı Alem gayesi olan Milliyetçi Hareketin safında mı yer tutmak mı lazım gelir. Kısa,cazibeli, cebe dayalı, küçük hedeflerle, büyük adımlar atılıyormuş
gibi gösterilen, asıl amacı sıcak para akışının kesildiği ve parayı kontrol altında tutarak, insan
hakimiyetini sağlama mücadelesinin günümüzde temsilciliğine soyunan hükümeti, burası Türkiye bu milletin adı da Türk Milleti diyerek yüzyıllardır biz böyle yaşıyoruz bundan sonra da böyle olacak, diyenler ülkenin geleceği olacaklardır.
Rıdvan UZ