Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

BADEM AKLANABİLİR Mİ?

BADEM AKLANABİLİR Mİ? Ömer Çelik, “Puro-Aşk-Motosiklet” tutkunu AKP Genel Başkan Yardımcısıdır. Erdoğan’ın “yürü ya kulum” dediklerindendir. Fazla yürüyünce Davutoğlu tarafından kızağa alınıp, kabineden uzaklaştırılmıştır. Geçen hafta Ömer Çelik’i dinlerken gözlerim yaşardı, çok hislendim… Ceyhan Belediye Başkanı-Ayaş Belediye Başkanı- Elbistan Belediye Başkanı, menfaate dayalı iş ve işlemler yapmak AK Parti ilkeleri ile bağdaşmayan tutumlar sergilemek gibi tespitler neticesinde partiden kesin ihraçları talebiyle, Merkez Disiplin Kuruluna sevk edilmişlerdir, dedi Çelik Ömer… Bu kadar cafcaflı lafın özetini ben yazayım; “Bu Başkanlar, hırsızlık yaptıkları için değil, hırsızlık yaparken yakalandıkları için partiden atıldılar…” Bademleri en çok kızdıran olay bu tarz (!) aptallıklardır. “Çalıyor ama çalışıyor” diyen bir halkımız varken, yakalanmanın ne âlemi var! Mesela Saatçi Zafer-Bakara Bağış-TOKİ Erdoğan-Boyunsuz Muammer dörtlüsünün rüşvet aldıklarını, devlet gücünü kullanarak hırsızlığa göz yumduklarını AKP’de bilmeyen mi vardı? Yoo, herkes biliyordu! Biliyordu ama herkes bir çeşit ortak olduğu için susuyordu! “Konuşma, yoksa ben de konuşurum ha” ortaklığıdır bunun adı… Ne zaman ki bu 4 Badem, zamparalık yaparken enselenen ve don-gömlekle gazete muhabirine poz veren adamın durumuna düştüler, topluma mecburen yalnız bırakılmışlar havası verildi! Tabii ki yapılması gereken yapılmadı! Bir Başbakan, kendi dürüstse rüşvet alan hırsızlık yapan Bakanını, Genel Müdürünü kanundan kaçırır mı? Kendi de aynı şekilde davranıyorsa elbette ki kaçırır. Hele Bakan TV Canlı Yayınına çıkar da, “Ben ne yaptıysam, Başbakan öyle emrettiği için yaptım” diye tehdit ederse, bal gibi kaçırır. Nitekim öyle oldu… Davutoğlu için “Namuslu-Çalmayan adam” derler. Elbette öyledir. Başbakan olarak 4 Bakanın Yüce Divana sevkini istediğini söyledi, ama abisi “Ne yapıyorsun sen, bir defa yol oldu mu Yüce Divan’a gitmeyen adam kalmaz bu partide yahu” diye fırçalayınca susmak zorunda kaldı. Böylece çalmayan ama çalana da laf söyleyemeyen, hırsızı koruyan bir Başbakanımız oldu… Bademler tek başlarına iktidarlarının 14 üncü yılından 3 ay aldılar. Eskiden yırtık pabuçla gezen, lokantalarda veresiye yemek yiyen, gecekonduda oturan bir sürü Badem, çağ atladı! Hepsi ultra zengin oldu. Hem namaz kılıyoruz dediler, hem Allah-Din-Kitap isimlerini ağızlarından düşürmediler, hem de avanta alıp, hırsızlık yaptılar. Ne yapıyorsunuz, utanmıyor musunuz diyenlere de “Biz cihat için, İslam Devleti için çalıyoruz” diye yalan söylediler. Din adına hırsızlık, din adına metres tutmak, dinen yasak olanları utanmadan yapmak bunlarda ve bunlar, “Namaz kılan Müslüman” adamlar ha! Hadi s.ttirin gidin be… Değerli Okurlar; 14 yıllık Badem iktidarında Türk Milleti olarak tarihte görülmemiş hırsızlıklar gördük. Hükümet eliyle PKK Narko-Terör örgütüyle her seçim öncesi anlaşmalar yapıldığını gördük. Vatan toprağının bir kısmının terör örgütüne terk edildiğini gördük. Yunanistan’ın Ege’deki adalarımıza hukuka aykırı olarak el koyduğunu gördük. El-Kaide türü dinci terör örgütlerinin el üstünde tutulduklarını gördük. Bunları hep eleştirdik, uyardık, tarihe not düştük. Mahkemelerde bunların maşaları ile boğuştuk, hala da boğuşuyoruz. Şimdi lütfen elinizi vicdanınıza koyup, bir düşünün; Doğrulukları kesinleşmiş ve her biri “Vatana İhanet” kokan bu olaylar için bir tane, ilaç için bir tane Badem’in konuştuğunu gördünüz mü? Allah rızası için, içlerinden bir kişi olsun çıkıp, “Ben bu hırsızlıkların içinde olmam diyeni duydunuz mu? O zaman, sözüm ona “Kişi hak ve özgürlükleri- İfade ve İnanç özgürlüğü” savunuculuğunu kimseye bırakmayan Bademler, akademisyenler bildirisi denen saçmalık için, niçin yaygarayı basıyorlar? Çünkü gündemi değiştirmek, hırsızlıkları örtmek, milliyetçi oyları toplamak için güzel bir oyuncak yakaladılar da ondan konuşuyorlar… Çok çirkinsiniz be bademler! Dolardan kefeniniz olsun inşallah… Haa, bu arada Ömer Çelik, eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’ın da partiden atılacağını söyledi. İlkelerine uymuyormuş! Elbette uymaz. Çünkü Yaşar Yakış doğru adamdır… Bademler aklanır mı diye sormuştuk; Ayaklarının altına tuğla koyun, o tuğla eriyip toprak oluncaya kadar yıkayın, yine de aklanamazlar…   Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Ocak 2016 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 18 Ocak 2016 - Pazartesi
Rıfat SERDAROĞLU

BADEM AKLANABİLİR Mİ?

BADEM AKLANABİLİR Mİ?

Ömer Çelik, “Puro-Aşk-Motosiklet” tutkunu AKP Genel Başkan Yardımcısıdır.
Erdoğan’ın “yürü ya kulum” dediklerindendir. Fazla yürüyünce Davutoğlu tarafından kızağa alınıp, kabineden uzaklaştırılmıştır.

Geçen hafta Ömer Çelik’i dinlerken gözlerim yaşardı, çok hislendim…
Ceyhan Belediye Başkanı-Ayaş Belediye Başkanı- Elbistan Belediye Başkanı, menfaate dayalı iş ve işlemler yapmak AK Parti ilkeleri ile bağdaşmayan tutumlar sergilemek gibi tespitler neticesinde partiden kesin ihraçları talebiyle, Merkez Disiplin Kuruluna sevk edilmişlerdir, dedi Çelik Ömer…

Bu kadar cafcaflı lafın özetini ben yazayım; “Bu Başkanlar, hırsızlık yaptıkları için değil, hırsızlık yaparken yakalandıkları için partiden atıldılar…”
Bademleri en çok kızdıran olay bu tarz (!) aptallıklardır.
Çalıyor ama çalışıyor” diyen bir halkımız varken, yakalanmanın ne âlemi var!

Mesela Saatçi Zafer-Bakara Bağış-TOKİ Erdoğan-Boyunsuz Muammer dörtlüsünün rüşvet aldıklarını, devlet gücünü kullanarak hırsızlığa göz yumduklarını AKP’de bilmeyen mi vardı? Yoo, herkes biliyordu!
Biliyordu ama herkes bir çeşit ortak olduğu için susuyordu!
“Konuşma, yoksa ben de konuşurum ha” ortaklığıdır bunun adı…

Ne zaman ki bu 4 Badem, zamparalık yaparken enselenen ve don-gömlekle gazete muhabirine poz veren adamın durumuna düştüler, topluma mecburen yalnız bırakılmışlar havası verildi!
Tabii ki yapılması gereken yapılmadı! Bir Başbakan, kendi dürüstse rüşvet alan hırsızlık yapan Bakanını, Genel Müdürünü kanundan kaçırır mı?
Kendi de aynı şekilde davranıyorsa elbette ki kaçırır.
Hele Bakan TV Canlı Yayınına çıkar da, “Ben ne yaptıysam, Başbakan öyle emrettiği için yaptım” diye tehdit ederse, bal gibi kaçırır. Nitekim öyle oldu…

Davutoğlu için “Namuslu-Çalmayan adam” derler. Elbette öyledir.
Başbakan olarak 4 Bakanın Yüce Divana sevkini istediğini söyledi, ama abisi
“Ne yapıyorsun sen, bir defa yol oldu mu Yüce Divan’a gitmeyen adam kalmaz bu partide yahu” diye fırçalayınca susmak zorunda kaldı.
Böylece çalmayan ama çalana da laf söyleyemeyen, hırsızı koruyan bir Başbakanımız oldu…

Bademler tek başlarına iktidarlarının 14 üncü yılından 3 ay aldılar.
Eskiden yırtık pabuçla gezen, lokantalarda veresiye yemek yiyen, gecekonduda oturan bir sürü Badem, çağ atladı! Hepsi ultra zengin oldu.
Hem namaz kılıyoruz dediler, hem Allah-Din-Kitap isimlerini ağızlarından düşürmediler, hem de avanta alıp, hırsızlık yaptılar.
Ne yapıyorsunuz, utanmıyor musunuz diyenlere de “Biz cihat için, İslam Devleti için çalıyoruz” diye yalan söylediler. Din adına hırsızlık, din adına metres tutmak, dinen yasak olanları utanmadan yapmak bunlarda ve bunlar, “Namaz kılan Müslüman” adamlar ha! Hadi s.ttirin gidin be…

Değerli Okurlar;
14 yıllık Badem iktidarında Türk Milleti olarak tarihte görülmemiş hırsızlıklar gördük. Hükümet eliyle PKK Narko-Terör örgütüyle her seçim öncesi anlaşmalar yapıldığını gördük. Vatan toprağının bir kısmının terör örgütüne terk edildiğini gördük. Yunanistan’ın Ege’deki adalarımıza hukuka aykırı olarak el koyduğunu gördük. El-Kaide türü dinci terör örgütlerinin el üstünde tutulduklarını gördük.
Bunları hep eleştirdik, uyardık, tarihe not düştük. Mahkemelerde bunların maşaları ile boğuştuk, hala da boğuşuyoruz. Şimdi lütfen elinizi vicdanınıza koyup, bir düşünün;

Doğrulukları kesinleşmiş ve her biri “Vatana İhanet” kokan bu olaylar için bir tane, ilaç için bir tane Badem’in konuştuğunu gördünüz mü? Allah rızası için, içlerinden bir kişi olsun çıkıp, “Ben bu hırsızlıkların içinde olmam diyeni duydunuz mu?
O zaman, sözüm ona “Kişi hak ve özgürlükleri- İfade ve İnanç özgürlüğü” savunuculuğunu kimseye bırakmayan Bademler, akademisyenler bildirisi denen saçmalık için, niçin yaygarayı basıyorlar?
Çünkü gündemi değiştirmek, hırsızlıkları örtmek, milliyetçi oyları toplamak için güzel bir oyuncak yakaladılar da ondan konuşuyorlar…
Çok çirkinsiniz be bademler! Dolardan kefeniniz olsun inşallah…

Haa, bu arada Ömer Çelik, eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’ın da partiden atılacağını söyledi. İlkelerine uymuyormuş! Elbette uymaz. Çünkü Yaşar Yakış doğru adamdır…

Bademler aklanır mı diye sormuştuk;
Ayaklarının altına tuğla koyun, o tuğla eriyip toprak oluncaya kadar yıkayın, yine de aklanamazlar…

 

Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Ocak 2016
Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.