AK İSTİHBARATÇILAR!
Bizim Ak İstihbaratçılarımızın gözleri görmez, kulakları duymaz, ağızları konuşamaz! Çoğu büyük bir olasılıkla okuma yazma da bilmezler!
Bilseler, en azından gazete okuyacaklar ve mesleğe yeni girmiş muhabir gençlerin, terör örgütleri mensupları ile yaptıkları röportajları görecekler ve elleriyle koymuş gibi bombacıları yakalayacaklar!
Tabii ki, AKP İktidarı ve Cumhur’un Başı’ nın kara kutusu izin verirse…
Israrla ve sürekli olarak yazıyorum, söylüyorum;
Başımıza gelen tüm dertlerin sorumlusu Erdoğan ve AKP İktidarlarıdır.
300 yıllık bir kanlı tuzağı, Vatikan’dan İngiltere’ye, Rusya’dan Amerika’ya, çeşitli ülkelerin istihbarat örgütlerinin ellerini soktukları, petrolden-doğal gazdan- uyuşturucuya kadar çok büyük paraların döndüğü bu oyuna, sığ bilgili ve milli hisleri olmayan, Türk Devletinin hafızasına güvenmeyen bir acemi ile müdahil olmaya kalkarsanız, başınıza bunların ve daha beterlerinin gelmesi kaçınılmaz olur.
Hele böylesine çok yönlü bir olayı, “Hallederiz abi, nasılsa beni severler sayarlar, biz kardeşiz” gibi basit, mahalle ağzı bir üslup, plansız programsız bir politika ve kırarak-dökerek-küstürerek-düşman ederek çözmeye kalkmak, tüm sıkıntıları sizin üstünüze yönlendirir. Sonunda ülkeniz bomba deposuna, terör tarlasına döner, dünyada yalnız kalırsınız…
Dinci terörün kaynaklarından sadece birini anlatıp, çözüm önerilerimizi sunalım;
Son günlerde herkesin merak ettiği, sorguladığı olay şudur;
“Nasıl olur da ülkemizden binlerce genç IŞİD gibi kafa kesen bir örgüte katılır?
Bunlar deli mi?”
Bu çocuklar elbette ki deli değiller. Aksine küçük yaştan bu yana, rasyonel akıl
göz ardı edilerek sürekli eğitilen, beyinleri yıkanan ve birer militan olarak yetiştirilen zavallılardır.
Özellikle son 13 senedir, AKP İktidarının desteği ve korumasıyla bu şekilde eğitilen on binlerce gencimiz var. 2002 yılında 5-6 yaşında olan çocuklar, bu iktidarın göz yummasıyla, “Kaçak Kur’an Kurslarında” 20’li yaşlarda kendisiyle birlikte yüzlerce insanı öldürecek birer canlı bomba haline getirildiler!
Şimdi bu iddiayı “AKP karşıtlığına” bağlayanlar çıkacaktır. Açıklamaya çalışalım;
28 Şubat 1977 MGK’ nun 408 Sayılı kararına EK-A eklenen kararların 3-b maddesine göre, Türkiye’deki tüm Kur’an kursları Milli Eğitim Bakanlığının denetime bırakılmış ve kaçak olan kurslar kapatılmıştı.
Başta dinci-şeriatçı takım olmak üzere bazı aklı evvel demokrat geçinenler, ortalığı yıktılar!
Nasıl olurmuş böyle bir iş? Bu yapılan, kişi hak ve özgürlüklerine-inanç özgürlüğüne aykırıdır diye yıllarca televizyonlarda konuştular, gazetelerde yazdılar. Sanki Türkiye Cumhuriyeti, Lâik ve Üniter Devlet değilmiş gibi, şeriat taraftarlarını savundular!
Şu an tüm Türkiye’de 10 BİN adetten daha fazla Kur’an Kursu var, maalesef çoğu kaçak!
AKP Hükümetlerinin göz yummasıyla bu kaçak kurslar tamamen denetim dışıdırlar. Kimlerin eğitim verdiği, bunların yeterlilik derecesi, küçücük çocuklara ne öğretildiği, nasıl yetiştirildikleri, masraflarının nasıl karşılandığını Devlet de bilmez, kimse de bilmez! Devletin Kaymakamı-Emniyeti-Jandarması AKP’den korkusuna bunlara dokunamaz.
Bu izbe ve sağlıksız yerlerde, onlarca taciz ve tecavüz olayının meydana geldiğini, devletin kaynaklarından bilen biriyim. Kaçak kurslarda, genç beyinlere Cumhuriyet-Atatürk-Bilim düşmanlığı sürekli olarak işlenmekte ve birer militan olarak yetiştirilmektedir…
Sizlere iki feci olayı hatırlatıp yazıya son verelim:
-2008 yılında Konya-Balcılar Beldesi Kız Kur’an Kursu binası çökmüş ve 18 çocuğumuz ölmüş, 29 çocuğumuz yaralanmıştı. Ölen ve yaralanan çocukların anne ve babalarından bir kişi dahi şikâyetçi olamadı!
Aksine, “Allah bizlere sabır ve güzellik verdi. Çocuklarımızın hepsi güle oynaya cennete bizi bekliyorlar. Çocuklarımızın yüzü suyu hürmetine Allah bizi affedip, cennetine alacaktır” dediler!
-Canlı bomba olacak genç, erkeklik organının önüne çelik bir levha koymuş.
Ne yapıyorsun diye soranlara şunları söylemiş; “Ben nasılsa parçalanacağım. Ama orası sağlam kalsın, cennette beni 72 tane huri bekliyor! Hocam öyle diyor…”
Değerli Okurlar;
Bataklığı kurutmazsanız, bu terörü önleyemezsiniz. Bu zavallı gençlerimize gerçek İslam’ı, bilimi, çağdaşlığı, insan ve vatan sevgisini öğretirseniz, böyle eğitirseniz, sonuç alırsınız!
AKP kafası böyle bir şey yapar mı? Kafalarına kaçak saray düşerse belki…
Not; Ben her yazımın sonuna, sağlık ve başarı dileyen bir not koyarım. Bu dilek siz değerli okurlar içindir. Bazıları bu dileği, yazılarda tenkit edilenler için sanıp kızıyorlar. Tüm iyi ve güzel dileklerim, sizler ve gençlerimiz içindir…
Sağlık ve başarı dileklerimle 21 Ekim 2015
Rifat Serdaroğlu